Namlusunu millete çevirmiş tankı asla alkışlamam

Namlusunu millete çevirmiş tankı asla alkışlamam

GÜNDEM Haberleri

Millet karşıtı her planda cesur yüreğini ortaya koyan Yazıcıoğlu, 28 Şubat postmodern darbesine de 27 Nisan e-muhtırasına da çekinmeden en sert tepkileri vermişti.

YazıdizisiHazırlayan:
Buket GÜVEN

buket.guven@tg.com.tr


Merhum BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, siyasette dik duruşu ile her zaman saygı gördü. Yazıcıoğlu, 28 Şubat postmodern darbesine ve 27 Nisan e-muhtırasına çekinmeden en sert tepkileri vermişti. "Namlusunu milletine çevirmiş bir tankı asla alkışlamam" sözleri ile cesur yüreğini ortaya koyan Yazıcıoğlu, 28 Şubat'ta kendisine yapılan baskılara da, "Bana bakın! Benim adım Muhsin Yazıcıoğlu! Bana tehdit, baskı sökmez. Bizim Allah'tan başka kimseden korkumuz yok. Biz milli iradeyi temsil ediyoruz ve ne olursa olsun demokrasinin arkasında durmaya ve demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz" sözleriyle karşı çıkmıştı. Yazıcıoğlu, Genelkurmay Başkanlığı'nın cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde gece yarısı internetten yaptığı 27 Nisan bildirisine de, "Meclis vesayet altına sokulmuştur. Meclis'i devre dışı bırakacak her türlü iktidar formülünü, gayri meşru ve hukuk dışı ilan ediyorum" çıkışını yapmıştı.Yazıcıoğlu, hükümeti yıkmaya yönelik Ergenekon soruşturmasını da destekleyen bir liderdi. Ergenekon olayı patlak verdiğinde yaptığı değerlendirmede, "Türkiye mutlak anlamda hukuk devleti olacak. Saygın kişiler suç işlediyse sorgulanacak. Cumhurbaşkanından çobanına kadar adalet herkese dokunacak ama dokunurken hukuka uygun olacak. Kimseyi peşin olarak kahraman ve suçlu ilan etmeyeceğiz" diye konuşmuştu. Muhsin Yazıcıoğlu'nun şüpheli ölümü hem devlet katında hem de toplumda üzüntü ile karşılandı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Muhsin Yazıcıoğlu, büyük bir vatansever olarak kendisini milletine adamış, prensipli, ilkeli, dürüst, yiğit bir Anadolu çocuğu olarak hep bilinmiştir. Ben de öyle bilmişimdir" ifadelerini kullanırken; TBMM BAşkanı Cemil Çiçek, şunları söyledi: "Benim tanıdığım Muhsin Yazıcıoğlu siyaseti meslek edinmemiş, millet hizmetinde bir araç haline getirmişti. Sözüne inanılır, vaadine güvenilir, mert ve dürüst bir insandı. Hani bazı insanlar vardır. Dersiniz ki 'bu adamın ne önünde durulur, ne arkasından gidilir'. Muhsin Yazıcıoğlu'nun hem önünde durulurdu hem arkasından gidilirdi. O, yol arkadaşını satmayan ve her şartta yanında durmayı bilen açık yürekli bir insandı."


BAŞBAKAN ERDOĞAN: nbsp;EKSİKLİĞİNİ HİSSEDİYORUZ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Siyasi hayatının inancıyla, dava adamlığıyla, ilkeleriyle, duruşuyla, üslubuyla çilekeş ve örnek şahsiyetlerinden biri olarak gördüğüm Muhsin kardeşimin eksikliği hele hele şu günlerde çok daha derin şekilde hissediliyor" dedi. MHP Lideri Devlet Bahçeli ise, "Hayatının son anına kadar yüreği ülkesi ve milleti için çarpan; inançlı ve ilkeli siyasi mücadelesini sabırla ve kararlılıkla sürdüren merhum Yazıcıoğlu'nun vefatıyla, Türk milleti çok değerli bir evladını, siyasetimiz ise büyük bir Türk milliyetçisini kaybetmiştir" yorumunu yaptı. nbsp;


nbsp;Namlusunu millete çevirmiş tankı asla alkışlamam

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu, bir gezisinde annesi Fidan Yazıcıoğlu'yla böyle kucaklaşmıştı.




ANNESİNİN SON İSTEĞİ AĞLATTI
"Beni oğlumun nbsp;yanına gömün"


Evladının acısıyla yanıp tutuşan Fidan Yazıcıoğlu'nun en büyük isteği oğlunun yanına defnedilmek.


Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatı, şüphesiz en çok anne Fidan Yazıcıoğlu'nu etkiledi. Oğlunun acısıyla yanıp tutuşan anne Yazıcıoğlu'nun en büyük isteği, evladının yanına defnedilmek. Ölümünün 4.yılında Yazıcıoğlu, acısını, şu sözlerle anlattı: "Evine hiç gitmiyorum ki. Varışımda daha kötü oluyorum. Aklıma düşüyor. Allah'tan gelene ne yapabilirim? Gücüm yetmez. Dualar okuyorum, tövbe istiğfar ediyorum. Hiç rüyama girmiyor. Görmüyorum. Mekanı cennet olsun. 'Allah beni de yanına alsın' diye dua ediyorum. 'Beni yanına gömün' diyorum ama Ankara'da yatıyor. Allah inşallah bizi ahirette buluşturur."


SİS PERDESİ İNMEDİ
Soruşturmada hiç tutuklu kalmadı!
Üzerinden dört yıl geçmesine rağmen hiçbir somut kararın çıkmadığı Yazıcıoğlu soruşturmasında, tutuklu hiç kimse kalmadı. Soruşturma kapsamında tutuklanan muvazzaf askerler Cemal Şahin ve Nedim Bakırhan da 3. yargı paketinin TBMM'den geçmesinin hemen ardından serbest bırakıldı. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı son çıkan deliler çerçevesinde devam ettiriyor. Yazıcıoğlu'nun cenazesine 3 gün sonra ulaşılmıştı ama O'nu son yolculuğuna devlet millet birlikte uğurladı. Cenazesinde hayal ettiği gibi 'Büyük Birlik' yaşandı. Ölümünden 6 gün sonra yani 31 Mart 2009 tarihinde Kocatepe Camii'nde düzenlenen cenaze törenine yüzbinlerce kişi katıldı. Yazıcıoğlu için üç ayrı yerde tören düzenlenirken; cenaze ilk törenin yapıldığı BBP Genel Merkezi önüne 1,5 saatte getirilebildi. İkinci tören ise; TBMM'de gerçekleştirildi. Üçüncü durak olan Kocatepe Camisi'nin avlusu ise dolup taştı. Naaşı vasiyeti üzerine milli şairimiz Mehmet Akif'in İstiklal Marşını yazdığı yer olarak da bilinen Taceddin Dergahı'na defnedildi. Bakanlar Kurulu bunun için özel izin çıkardı. nbsp;BİTTİ
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...