Mübarek "Üç Aylar" başlıyor

"Üç Aylar" yarın (22 Mayıs Salı) başlıyor. Halkımız arasında "Üç Aylar" diye anılan "Receb", "Şa'bân" ve "Ramazân" aylarının, İslâm dîninde özel yerleri vardır.
Mübârek günler, aylar ve geceler, insanlar için çok büyük kazançlara vesile olan fırsatlardır. Üç ayların ilkinin adı olan receb, "Tercib" kelimesinden gelmektedir. Bu da tazim ve hürmet manasına gelir. Allahü teâlâ, bu ayda oruç tutanların, bu aya saygı gösterenlerin günahlarını affeder, çok sevap ve üstün dereceler ihsan eder.
RECEB AYI: Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Cennette öyle köşkler vardır ki, onlara ancak Receb ayında oruç tutanlar girer.)
(Allahü teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret eder.)
(Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Receb'in hepsinde tutmuş gibi sevab verilir.)
(Allahü teâlâ, Receb ayında hasenatı kat kat eder. Bu ayda bir gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7 gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. 8 gün tutana Cennetin 8 kapısı açılır. 10 gün tutana, Allahü teâlâ istediğini verir. 15 gün oruç tutana, bir münâdi, "Geçmiş günahların affoldu" der. Allahü teâlâ, Nuh aleyhisselamı Receb'de gemiye bindirdi. O da, Receb ayını oruçlu geçirip oradakilere oruç tutmalarını emretti.)
(Receb'de, takva üzere bir gün oruç tutana, oruç tutulan günler dile gelip, "Yâ Rabbi, onu mağfiret et" derler.)
ŞABAN AYI: Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Şaban, öyle faziletli bir aydır ki, insanlar bundan gâfil olurlar. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçluyken arz edilmesini isterim.)
(Ramazan'dan sonra en faziletli oruç, Şaban ayında tutulan oruçtur.)
(Şaban'da üç gün oruç tutana, Allahü teâlâ Cennette bir yer hazırlar.)
RAMAZAN AYI: Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ramazan ayı mübarek bir aydır. Allahü teâlâ, size Ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin [Kadir gecesinin] hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır.)
Bu aylarda, gün ve gecelerde, içimizi ve dışımızı çok iyi bilen Rabbimize karşı, nefsimizi muhâsebeye çekmeli, O'nun bizim dünyâ ve âhiret hayâtımızı Cennet'e çevirmek için gönderdiği İslâma tâm teslîm olup olmadığımızı gözden geçirmeli, hiç vakit geçirmeden İslâmın rahmet, bereket, mağfiret, fazîlet ve hayât bahşeden çeşmesinden kana kana nasip almak için bu ayları, geceleri ve günleri başlangıç yapmalıyız.
Büyük İslâm âlimi İmâm-ı Gazâlî hazretleri buyuruyor ki:
"Âhiret yolcusunun, ibâdetle ihyâ edilmesi kuvvetle müstehab olan mübârek geceleri boş geçirmesi uygun değildir. Çünkü bunlar hayır mevsimleri ve kârı bol olan gecelerdir. Kazançlı mevsimleri ihmâl eden bir tâcir, bir kâr sağlayamadığı gibi, mübârek geceleri gafletle geçiren âhiret yolcusu da maksada ulaşamaz."


AHMET DEMİRBAŞ