Çocuk sevgisi değil yakan bir bağımlılık bu

Düzenleyen:
Çocuk sevgisi değil  yakan bir bağımlılık bu

YAŞAM Haberleri

Anneleriyle çocukları arasında başka hiçbir duyguya benzemeyen bir bağ var. O bağ güzel yönetildiğinde mutlu ve başarılı nesiller yetişiyor….

Canan Eraslan

Anne ile çocuk arasındaki o müthiş, hiçbir duyguya benzemeyen, hiçbir şeyle açıklanmayan bağlılık… Doğum öncesinden başlayan, hamilelik süresince artarak büyüyen ve çocuk doğduktan sonra yeni bir boyut kazanan o anlatılmaz ilişki… 
Düşünün bir kere… Çocuk 9 ay boyunca annesinin bedeninde, adına göbek bağı denen ve onu hayata tutan şeyle bağlı. Bu bağ, doğumla birlikte kesilse de duygusal olarak devam eder. O minnacık bebekler bu duygu sayesinde annesini milyonlar içinde tanır, sadece onunla sakinleşir, onun sevgisiyle gelişir. Ondandır daha minicik bedenlerin annesi uzaklaştığında ağlamaları, onun kokusuyla sakinleşip uyumaları.
Fakat bu müthiş duygunun bağlılıktan bağımlılığa dönüşmemesi gerekiyor. Gerekiyor diyorum; çünkü bu hem anne hem evladın ruh sağlığı ve hayatının devamı için şart…
Çocuk kendi uyuyabildiği hâlde annesiz uyumuyorsa, oynarken, yemek yerken, her yerde ve her şekilde annesini istiyorsa, tehlikeli dönemin ilk işaretleri veriliyor demektir. Psikolog Derin Korkmaz, bu aşamada annelerin de mutlaka çocuklarının yanında olmak istediğini, kendisi olmazsa çocuğunun güvende olmayacağını düşünmeye başladığını,  bu korkuyla çocuğun üzerinde aşırı korumacı bir denetim başlattığını belirterek “İşte kırmızı çizgi bu. Burada anne ile çocuk arasındaki duygu, bağlılıktan çıkıp bağımlılığa dönüşüyor. Bu çizgiden itibaren anne çocuğu olmadan, çocuk da annesi olmadan hiçbir şey yapamaz hâle geliyor. Bu da çocukların yeni bir hayat kurmasını zorlaştırırken, annelerin hayatını da zehrediyor” diyor…
Ailelerin çocukların ve kendilerinin geleceğini olumsuz etkilememek, mutsuz insanlar yetiştirmemek için, uzmanımız Korkmaz’ın tavsiyeleri şöyle:
¥ Çocuğunuzun tek başına uyuma zamanını doktorunuzla kararlaştırın, bağlılığının bağımlılığa dönüşmesini baştan önleyin.
¥ Onun tek başına oyun oynamasına, yemek yemesine izin verin.
¥ Bebekken dahi arkadaşları olmasını sağlayın. Takip edin ama arkadaşlarıyla tek başına iletişim kurmalarına izin verin.
¥ Büyüdüklerini kabul edin. Kendi kararlarını vermelerine destek olun.
¥ Yalnız bırakmaktan korkmayın ki, o da yalnız kalmaktan korkmasın.
¥ Siz olmadan, yapabilecekleri için onu cesaretlendirin. 
¥ Belli yaşa geldiğinde siz olmadan alışverişe gönderin.
¥ Parasını yönetmeyi öğretin. “Yok” kelimesinin anlamını tam anlatın.
¥ Aile bütçesini bütün aile birlikte yapın. 
¥ Yaşıtlarıyla birlikte olmasına kontrollü olarak izin verin. Bir yere gittiğinde her dakika telefon ederek o zamanı iyi yaşamasını önlemeyin.
¥ Kesinlikle tamamen ‘özgür’ bırakmayın ama her anını kontrol etme derdinde de olmayın. 

Gelin-kaynana çekişmesinin temelinde de bu yatıyor

Uzmanımız da gelin-kaynana çekişmelerinin temelinde, aslında erkek çocuk annelerinin bu bağımlılık durumunun yattığını ifade ediyor. Anneler, oğulları kiminle evlenirse evlensin, mutlaka onun kendi yemeklerini aradığını, kendi özenini özlediğini düşünerek yeni kurulan yuvaya çok sık müdahale ediyor. Erkek evlat da annesiyle eşi arasındaki o ince çizgideki ilişkiyi yönetemediğinde ne yazık ki evlilikler hüsranla sonuçlanabiliyor.

 

Düzenleyen:  - YAŞAM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...