Osmanlı'da vakıf kültürü... Dul Kadınlar Vakfı olur mu?

- Güncelleme:
Osmanlı'da vakıf kültürü... Dul Kadınlar Vakfı olur mu?

Türkiye Cumartesi Haberleri

Osmanlılar zamanında eğitim, sağlık, bayındırlık gibi kamu hizmetleri hep vakıf yoluyla yerine getirilmiştir. Camiler, mektep ve medreseler, tekkeler, hastaneler, köprüler, çeşmeler, su bentleri, hanlar, kervansaraylar hep vakıf olarak yapılmıştır. Bunun için Osmanlı medeniyetine “vakıf medeniyeti” demek âdet olmuştur.

Peygamberimizin “İnsan ölünce amel defteri kapanır. Ancak faydalı ilim, hayırlı evlat ve sadaka-i câriye (hayır eseri) bırakanlar müstesnadır. Onun amel defterine, o hayır eserinden istifade edildiği müddetçe sevap yazılır” hadis-i şerifi 
meşhurdur. 
Bizzat kendileri vakıf kurmuş; esbabının ve sonra gelen Müslümanların da böyle davranmalarını teşvik etmiştir. 
Hazret-i Ömer, Hazret-i Osman, Ebû Talha, Câbir gibi sahabiler vakıflar kurdular. Vakıf, bir malın, insanların yararına tahsis edilmesi demektir. 
Bazıları, halkın hava alması için mesire yeri vakfetmiştir. 
Fakir kızlar evlenirken giysin diye gelinlik, taksın diye gertdanlık vakfedenler çoktur. 
Sokullu Mehmed Paşa, askere gidenler için atlar vakfetmiştir. 
Van Gölü’nde acil yardım gemisi dolaştıran vakıf vardır. 
İznik’te halkın yemesi için meyve ağaçları vakfedilmiştir. 
Aydın’da bir hamal, çeşmeden akan suyun yazın soğuk olması için, üç ay haznesine kar konulmasını vakfetmiştir. 
Paranın kıymetli olduğu bir zamanda, kredi isteyenlere yardımcı olmak üzere para vakıfları kurulmuş, kitabın pahalı olduğu bir zamanda, ilim meraklıları için kütüphaneler vakfedilmiştir.

Osmanlı'da vakıf kültürü... Dul Kadınlar Vakfı olur mu?
Bursa’daki Gurabahane-i Laklakan (Leylek Hastanesi)

Osmanlı'da vakıf kültürü... Dul Kadınlar Vakfı olur mu?

GELİNLİK, GERDANLIK VAKFI

Vakıf deyince akla; cami, hastane, okul, çeşme, köprü geliyor ama arşivlerdeki belgelerden Osmanlılarda çok enteresan vakıflar kurulduğu görülmektedir:
● Hizmetçilerin kırdıkları eşyaların ödenmesi, 
● Mektep çocuklarının pikniğe götürülmesi, 
● Kölelerin azat edilmesi, 
● Mahkûmların borçlarının ödenmesi, 
● Kışın şehre inmesinler diye yırtıcı hayvanlara yiyecek bırakılması, 
● Kanadı kırık leyleklerin tedavisi, 
● Dul kadınların barınması, 
● Fakir öğrencilere ayakkabı ve elbise verilmesi,  
● Yazın fakirlere buz ve helva dağıtılması, 
● Göllerin temizlenmesi, 
● İftar verilmesi, 
● Köprülerin, selin getirdiği ağaç ve taşlardan temizlenmesi, 
● Sokaklarda geceleri kandiller yakılması, 
● Güzel yazı öğretilmesi…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...