Akademi Ödülleri'nde değişim: Oscar sahibini bekliyor

Akademi Ödülleri, namıdiğer Oscar, yarın Türkiye saatiyle sabaha karşı 95. defa sahiplerini bulacak. “Renklenen” Oscar yakında yeni değişimlere gebe…
MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - Amerikan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından dağıtılan ve “Oscar” diye anılan ödüller, yarın 95 yaşına basıyor! Tokat hadisesinden sonra dünyanın gözünün daha çok çevrildiği Oscar, aylar önce konuşulmaya başladı ve yine günlerce tartışılacak…
HEP TARTIŞMALIYDI
Ancak zannedilmesin ki Oscar, hep böyle popülerdi. İlk defa 1929’da dağıtılmaya başlanan namıdiğer Akademi Ödülleri, ilk yıllarında oyuncuların ciddiye almadığı bir mükâfattı. Öyle ki ilk ödüle layık görülen aktör Emil Jannings, törene gitmeye bile tenezzül etmemişti. Öte yandan Oscar başından beri tartışmalıydı. İddiaya göre ilk ödül için en çok oyu, 27 filmde oynayan Alman kurt köpeği Rin Tin Tin aldı ama ikinci oylama için listeden çıkarıldı! Sonraki yıllarda da pek çok ustalıklı film Oscar’da görmezden gelindi. Mesela “Büyük Belowski”, “Cinnet”, “Çöl Aslanı” ve “Zodiac” gibi filmler, adaylık dahi elde edemedi. Walt Disney ise şaşırtıcı şekilde 26 ödül aldı.
BİRAZ ABARTTIK!
Malum Türkiye, 1964 yılından beri Oscar’a onlarca film göndermesine rağmen tek aday çıkaramadı. Özünde Amerikan sinemasının iç mükâfatlandırma mekanizması olan Oscar, buna rağmen Türkiye gibi ülkelerde biraz abartılı olarak gündeme geldi. Belki Eurovision gibi takıntı yapıldı.
Yıllarca dağıttığı ödüllerle sinemaya ideolojik olarak yön çizen Oscar, 2000’lerden itibarense yoğun bir şekilde “beyaz” olmakla suçlandı. Eleştiriler haklıydı belki ama yapılan baskılar, başka değişimleri de beraberinde getirdi.
ÖDÜLLÜ FİLMLER DEĞİŞTİ
Oscar, son yıllarda üniversalleşme eğiliminde. 2020’deki 92. Oscar ödüllerine Güney Koreli yönetmen Bong Joon Ho’nun “Parazit”i, “En İyi Film” seçilerek kilometre taşı olmuştu. İlk defa bir yabancı eser, bu ödülü almıştı. Öte yandan Oscar, biraz Cannes ve Venedik gibi Avrupa’daki film festivallerine benzemeye başladı; son yıllarda gişe filmlerinden ziyade sanat hassasiyeti daha güçlü eserler ödül aldı. “Parazit”ten sonra “Nomadland”, geçen sene ise “Coda” öne çıkarak bu eğilim devam etti.
RENKLİ TEKDÜZELİK!
Değişimin ideolojik tarafı da var. Akademi, 2025 yılı itibarıyla yeni bir düzene geçmeye hazırlanıyor. Alınan kararla artık “En İyi Film” ödülünü alacak eserin, “çeşitlilik” kriterini karşılaması mecbur tutuluyor. Bu kurallara göre; kadınlar, farklı ırklar, engelli kişiler ve LGBT’lerden oluşan dört gruptan en az ikisini temsil etmeyen eserler, Oscar’ın “En İyi Film” ödülüne ulaşamayacak. Sinemada bunun tesirleri şimdiden görülse de, iki sene sonra Hollywood’daki film üretimleri daha çok değişecek! Çeşitlilik kararının tekdüzelik olarak geri dönüp bazı konularda propagandist eserlerin artması uzak bir ihtimal değil. Bir zamanların fazla beyaz Oscar’ına yakında tamamen gökkuşağının renkleri hâkim olabilir!
YİNE SANATLI FİLMLER ÖNDE
Bu seneki Oscar Ödül Töreni işte böyle bir değişim zamanında, Türkiye saatiyle yarın sabaha karşı gerçekleştirilecek. 95. Oscar ödüllerinde yine alışılmış Hollywood filmlerinin yapısından uzak görünen “Everything Everywhere All at Once” ve “The Banshees of Inisherin” filmleri diğerlerinden bir adım önde görünüyor. Tabii, maziyi hatırlatan “Elvis”, “The Fabelmans” ve “Top Gun: Maverick” de öne çıkabilecek diğer filmler arasında. Türkiye ise yıllardır olduğu gibi bu seneki Oscar’da yine yok. Ancak TRT’nin ortak yapımcısı olduğu Ruben Östlund’un “Hüzün Üçgeni”, “En İyi Film” dalındaki adaylardan biri… Bakalım ödüller sinemaseverleri şaşırtacak mı?