Bilim insanları yengeçlerin kabuğundan doğada çözünen pil üretti

ABD'deki Maryland Üniversitesinden bir grup araştırmacı, yengeç kabuklarından yapılan yeni bir biyobozunur batarya türü geliştirdi. Ekip, çinko pillerin üretiminde gerekli olan elektrolitin, kitin ürününün bir türevi olan kitosan kullanılarak geliştirilebileceğini buldu. Bu malzeme ise deniz kabuklularının dış iskeletinde bolca bulunuyor.
Bilim insanları, yengeç kabuklarından yapılan ve büyük ölçekli rüzgar ve güneş enerjisi kaynaklarından güç depolamak için uygun bir seçenek olduğunu iddia ettikleri yeni bir doğada çözünen pil üretmeyi başardı. Maryland Üniversitesindeki ekip, çinko piller için gerekli elektrolitin, kitin ürününün bir türevi olan kitosan kullanılarak yapılabileceğini keşfetti. Bu malzeme mantarlardan kalamarlara kadar her şeyde bulunuyor fakat en bol kaynağı deniz kabuklularının dış iskeleti ve deniz ürünü atıklarından kolayca elde edilebiliyor.
Elektrolit için kitosan kullanarak, sadece birkaç ay içinde pilin yaklaşık üçte ikisinin mikroplar tarafından parçalanabilmesi sağlandı. Araştırmayı yöneten Maryland Üniversitesi Malzeme İnovasyonu Merkezi Direktörü Profesör Liangbing Hu, "Çok miktarda pil üretiliyor ve tüketiliyor, bu da çevre sorunlarının ihtimalini artırıyor" dedi.
LİTYUM İYON PİLLER YÜZ BİNLERCE YILDA ÇÖZÜNÜYOR
Lityum iyon pillerde kullanılan materyallerin bozunması yüz binlerce yıl sürüyor ve çevre krizinin boyutunu ciddi miktarda artırıyor. Çinko pil aynı zamanda, şu an akıllı telefonlardan elektrikli arabalara kadar her şeyde kullanılan lityum iyon pillere daha ucuz ve daha sürdürülebilir bir alternatif sunuyor.
Dünya'nın kabuğundaki çinko kaynakları lityumdan çok daha bol fakat şu an için bataryalarda kullanıldığında lityum kadar verimli değil. Araştırmacılara göre, bin şarj döngüsünden sonra yüzde 99,7'lik enerji verimliliğini koruyan yeni çinko ve kitosan pili ticari kullanım için uygun bir alternatif.
Profesör Hu, "Gelecekte umarım pillerdeki tüm bileşenler biyobozunur olur. Sadece malzemenin kendisi değil, aynı zamanda biyomalzemelerin üretim süreci de daha sürdürülebilir olmalı." dedi.