Tedavi olmayan afetzede kanser hastası kalmadı

Deprem bölgesinde kanser hastalarının ilk günlerde yaşadığı mağduriyetlerin giderildiğini söyleyen Türk Kanser İmmunoterapisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Timuçin Çil, şu anda bütün onkolojik hastaların takip ve tedaviye ulaşabildiğini belirtti.
ZİYNETİ KOCABIYIK'IN HABERİ - Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminin yaraları sarılırken, bölgede depremden en çok etkilenen hasta gruplarının başında gelen kanser hastalarının yaşadığı mağduriyetler de tamamen giderildi.
Depremden etkilenen 11 ilde yaklaşık 30 bin kanser hastasının bulunduğunu söyleyen Türk Kanser İmmunoterapisi Derneği Başkanı ve Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timuçin Çil “Kanser tedavisinde takip ve tedavi sürecindeki gecikmeler hasta sağlığını olumsuz etkileyebilecek durumlardır. Ancak şu anda deprem bölgesinde tüm onkoloji hastaları takip ve tedavilerini yaptırabiliyor” dedi.
Kanser haftası dolayısıyla, deprem bölgesindeki kanser hastalarının durumuna ilişkin görüşlerine başvurduğumuz Prof. Dr. Çil “Depremde çok sayıda sağlık personeli de hayatını kaybetti ya da yaralandı. Yine sağlık hizmetlerinin verildiği çok sayıda bina da hasar gördü. Dolayısıyla sağlık hizmetlerinde aksamalar olmaması için özellikle Adana ve Mersin içerindeki büyük tedavi merkezleri kullanıldı. Hastalar kendi imkânları ya da Sağlık Bakanlığının transferi ile bu illere taşındı. Ancak Hatay, Kahramanmaraş içerisinde kamu ve özel sağlık kurumlarındaki onkoloji tedavi merkezleri zarar gördü ve hizmet sunamadı. Bununla birlikte Hatay Dörtyol’da devlet hastanesi bünyesinde kemoterapi uygulama ünitesi hızlıca kuruldu. Kahramanmaraş’ta bulunan kamuya bağlı onkoloji tedavi üniteleri tekrar hizmete hızlıca girdi. Ayrıca Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta bulunan onkolog sayısı devlet yükümlülük kura ataması ile artırıldı. Şu anda aktif olarak çalışıyor. Gerekli durumlarda Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak bölgedeki tüm onkoloji merkezlerine destek oluyoruz. İhtiyaç durumunda bazı hastaların takip ve tedavilerini hastanemiz bünyesinde yürütüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
KALICI KONUTLARDA KANSER HASTASINA ÖNCELİK VERİLMELİ
Kanser hastalarının aldıkları tedavinin etkisiyle enfeksiyon riski yüksek bir hasta grubu olduğunu, bu yüzden hijyenik ortama en çok ihtiyaç duyan grupların başında geldiğini hatırlatan Prof. Dr. Timuçin Çil “Kanser tedavisinde aksamalar olması hastalığın ilerlemesine ya da başka organlara sıçramasına sebep olabilir. Dolayısıyla hastalarımızın tedavi ve takiplerinin yapılması son derece kritiktir. Diğer yandan tedavinin en uygun şartlarda devam etmesi gerekir. Ancak şu anda bölgenin su, barınma, temizlik şartları malum. Bu açıdan çadır kent ve konteyner kentlerde yaşayan hastaları çok yakından takip etmek gerekir. Özellikle aktif tedavi uygulanan hastaların kemoterapi ve barınma şartları sorgulanmalı, takip ve tedaviler bu çerçevede düzenlenmelidir. Barınma şartları kötü olan hastalar, mümkün olan en kısa sürede kalıcı konutlara öncelikli olarak yerleştirilmelidir” dedi.
MEME KANSERİ HASTALARINA DİKKAT!
Meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser olması sebebiyle deprem bölgesindeki kanser hastalarının önemli bir bölümünü meme kanseri hastalarının oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Timuçin Çil “Meme kanserini erken ve geç tanı alan hastalar olarak temelde 2 ana guruba ayırıyoruz. Burada daha az görülen ancak daha farkında olmamızı gerektiren alt türler; mesela üçlü negatif meme kanseri de mevcut. Üçlü negatif meme kanseri diğer meme kanserlerinden daha sık tekrarlama eğiliminde olan bir türdür. Bu nedenle takibi ve tedavisi oldukça önemlidir. Diğer kanser türlerinde olduğu gibi tedavisi aksatılmamalıdır” dedi.
BU VİDEO DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR