Cep telefonu bile yaşlandırıyor

Cep telefonu  bile yaşlandırıyor
SAĞLIK Haberleri

Bilim dünyası yüz yıllık hayatın sırrını arayadursun, tabiattan uzaklaşıp şehir hayatı şartlarında yaşama ve teknolojiyi kullanma dozu arttıkça yaşlanma süreci hızlanıyor. Yaşlandıran faktörler neler? Hayat tarzı düzenlemesi ile yaşlanma yavaşlatılabilir mi? Beslenmenin rolü ne? Bu soruların cevabını sağlıklı hayatla ilgili çalışmaları ile tanıdığımız Dr. Ender Saraç verdi…

ZİYNETİ KOCABIYIK

BOĞAZIMIZA KADAR AĞIR METALE BATTIK
Dr. Ender Saraç, yaşlanmanın en önemli etkeninin maruz kaldığımız çevresel faktörler ve ağır metaller olduğunu söylüyor: Boğazımıza kadar ağır metallere battık. 30’dan fazla ağır metal bizi zehirliyor. Yediklerimizden içtiklerimizden havadan aldığımız civa, kadmiyum, arsenik o kadar yoğun ki, yorgunluk, vücut ağrısı, cilt bozuklukları, bir türlü geçmeyen hastalık şikâyeti ile başvuranlara yaptırdığımız testlerde 10 hastadan yedisinde ağır metal zehirlenmesi olduğunu görüyoruz. Alzheimer’da hatta kanserde bile ağır metallerin varlığını gözlemliyoruz. Deodorantlar, makyaj malzemeleri, temizlik malzemeleri, günü geçmiş ilaçlar, yapıştırıcılar, piller, saç boyaları ve hayatımızdaki daha birçok madde, ağır metal yüklemesi yapıyor. Özellikle çevre kirliliği hücre yapısını bozuyor ve bizi yaşlandırıyor. İçten içe yaşlanıyoruz…

ÇEVRE KİRLİLİĞİ KOLAJENİ ERİTİYOR
Vücudumuzdaki yapı taşları olan proteinin önemli bir bölümünü oluşturan kolajenin gençlik, güzellik en önemlisi sağlık kaynağı olduğunu anlatan Dr. Ender Saraç, çevresel faktörlerin kollajen dokuyu bozduğunu ve erittiğini söyledi. Cilt yaşlanmasının sebebinin çocukluk ve gençlik döneminde sıkı olan kolajen dokusunun yaşla birlikte esnemesi ve buna bağlı olarak karışması olduğunu belirten Dr. Saraç “İnsan vücudunda en fazla bulunan protein tipi kolajen, vücudun en önemli mineralidir. 30 yaş sonrası vücutta azalan hatta bazen tamamen duran kolajen üretimi ilk belirtilerini; ciltte kuruluk, kırışıklık, sarkmalar ve bunun yanında çeşitli sırt, bel, boyun ve eklem ağrıları ile göstermeye başlar. Vücuttaki kollajeni azaltan tek faktör yaş değil. Ağır metaller, hava kirliliği, içinde bulunduğumuz elektromanyetik ortamlar, cep telefonu bile kolajen dokuyu bozuyor; bizi yaşlandırıyor” dedi.

HACAMAT KANI TEMİZLİYOR
“Eğer siz de son zamanlarda yorgun, bağışıklık sistemi düşük, cilt problemleri olan, kemik ağrıları çeken bir kişiyseniz ve bir türlü iyileşemiyorsanız kanınızda ağır metallere baktırın” diyen Dr. Ender Saraç, günümüzde ağır metalleri temizlemek için etkili yöntemin ayın belirli dönemlerinde yaptırılan hacamat olduğunu söyledi.

KELLE PAÇA GENÇLEŞTİRİR Mİ?
“Vücutta kolajen miktarı azaldığında da cilt sıkılığını ve esnekliğini kaybeder” diyen Uzm. Dr. Ender Saraç “Kelle paça, işkembe gibi yiyeceklerde kolajen miktarı yüksek ancak her gün bunları yemek mümkün olmuyor. Vücuttaki kolajeni tazelemek için yiyecekler yeterli değil. Bu noktada günlük olarak alınacak kolajen takviyesi ürünlerle cildin sıkılığını ve esnekliğini korumak çok önemli. Sıvı şeklinde içilebilen kolajenle cildin sıkılığını ve tazeliğini korumak cilt lekelerini ve kırışıklıkları azaltmak, omurga ve diz sağlığını korumak, kas hasarını azaltmak mümkün. 20’li yaşlardan itibaren kolajen
takyivesi yapılabilir” diye konuştu.

NİŞANTAŞI ESTETİĞİ GÜZELLEŞTİRMİYOR
Geçmiş yıllarda güzellik deyince akla estetik ameliyatlarla cilt kırışıklıklarının ve sarkmalarının düzeltilmesinin geldiğini söyleyen Dr. Ender Saraç, artık trendlerin değiştiğini vücudu dışarıdan onarmanın yanında vücudun çeşitli yöntemlerle içeriden desteklenmesinin ön plana geçtiğini anlattı. ‘Nişantaşı tipi’ güzellik yaklaşımının geride kaldığını belirten Dr. Saraç “Artık trend değişti. Artık, elmacık kemikleri çıkmış; sürekli yapılan dolgular ve botoksla yüzü şişmiş ama gözleri ve burnu küçücük kalmış hanımlar görmeyeceğiz. Yeni güzellik anlayışı, mutlaka içeriden kolajen ve elastin ağlarını destekleyerek da canlı bir cilt elde etmek. Böylece sadece cildi değil organları da korumak mümkün oluyor” dedi.

SADECE KADININ PROBLEMİ DEĞİL
Dr. Ender Saraç “Zamanın tüm etkilerini üzerinde taşıyan vücut yaşlanır. Kolajen azalmasını herkes kadınların güzellik problemi sanıyor. Oysa gözünüzün beyazının 90’ı, tendonların yüzde 80’i, cildin yüzde 70-80’i, kıkırdakların yüzde 60’ı kemiklerin yüzde 30’u kasların yüzde 1-10’u kolajendir. Vücutta kolajenin eksilmesi cilt kırışıklıkları ile kendini gösterirken, içeriden de kas ve kemik ve kıkırdak dokudaki azalma bel ve bacak ağrılarına, fıtıklara, hareket kısıtlılıklarına ve organ hasarlarına kadar gidiyor” diye anlattı.

ENGİNAR VE ZERDEÇAL VÜCUDU TEMİZLİYOR
Ağır metalleri vücuttan uzaklaştırmak için önemli bir yöntemin Glutatyon tedavisi olduğunu hatırlatan Dr. Ender Saraç “Glutatyon pek bilinmez ama vücutta doğal olarak üretilen ve vücudu zararlı kimyasallara karşı koruyan bir moleküldür. Çevre kirliliği sebebiyle vücudumuzdaki glutatyon tam fonksiyon gösteremiyor ve dışarıdan desteklenmesi gerekiyor. Biz serumla 4 gün yüksek doz yaptıktan sonra ağızdan günlük preparatlarla devam ediyoruz. Bu yüzden glutatyon içeren kolajen destekleri hem cildi koruyor hem de ağır metallerle savaşmaya yardımcı oluyor” dedi. İnsan sağlığında bitkisel desteklerin çok önemli olduğunu söyleyen Dr. Saraç “Özellikle şu anda enginar mevsimi, tavsiyem şu sıralar bol bol enginar yiyin. Ayrıca kişniş ve zerdeçalı da sofranızdan eksik etmeyin. Susam yağı ve tahin de ağır metalleri vücuttan atmak için son derece değerli besinlerdir” dedi.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...