Bir kere kırıldıysan yine kırılırsın! Dakikada 8 Osteoporoz kırığı meydana geliyor

Kaynak: HABER MERKEZİ
- Güncelleme:
Bir kere kırıldıysan yine kırılırsın! Dakikada 8 Osteoporoz kırığı meydana geliyor
SAĞLIK Haberleri  / HABER MERKEZİ

Osteoporoza bağlı kırıkların tekrarlayıcı olduğunu söyleyen Türkiye Osteoporoz Derneği Başkanı Prof. Dr. Şansın Tüzün “Kırıldığı hâlde tedavi olmayan kişilerin büyük bir bölümü birkaç yıl içinde ikinci kırığını yaşar” uyarısını yaptı.

ZİYNETİ KOCABIYIK'IN HABERİ - Klasik Hollywod sinemasının en önemli yıldızlarından Sophia Loren, geçtiğimiz haftalarda evinin banyosunda düşerek yaralandı. 9 Eylül’de 89 yaşına giren oyuncunun kalça kemiğini kırdığı ve vücudunda çok sayıda kırık oluştuğu bildirildi.

Dünya Osteoporoz Vakfının verilerine göre günde 11 bin, dakikada 8 kişi kırılıyor. Yaşlı popülasyonda kırıkların ölümcül olduğunu söyleyen uzmanlar “Kalça kırığından sonraki bir yıl içerisinde yüzde 12 ile 30 oranında ölüm görülür. Bunun büyük bir kısmı ilk üç ay içerisinde olur. Kalçasını kıran yaşlıların, dörtte biri bir daha ayağa kalkamaz yani yatalak hâle gelir” diyor.

BEŞ KADINDAN BİRİNİ ETKİLİYOR

Dünya Osteoporoz Günü dolasıyla görüştüğümüz Türkiye Osteoporoz Derneği Başkanı Prof. Dr. Şansın Tüzün, halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporozun, kemikleri zayıflatan ve kırılgan hâle getiren bir hastalık olduğunu belirterek “Sessizce ilerleyen ve kırıkla teşhis edilebilen osteoporoz en yaygın görülen hastalıklardan biri. Bu hastalık hâlen dünyada 200 milyondan fazla kişiyi etkiliyor. 2019 rakamlarına göre osteoporozun yıllık maliyeti ise 57 milyon avro. Dünyada 50 yaş üzerindeki kadınların yüzde 22’sini, erkeklerin ise yüzde 6,6’sını etkiliyor” dedi.

Avrupa’ya göre genç bir nüfusa sahip olan ancak giderek yaşlanan Türkiye’de osteoporoz rakamlarının dramatik bir şekilde artış gösterdiğini anlatan Prof. Dr. Tüzün “Bu hastalık ülkemiz için önemli bir halk sağlığı problemi. Özellikle kalça kırığı açısından dünyada yüksek riskli bir ülkeyiz. 50 yaş üzeri kadınlarda osteoporoz oranı yüzde 33, erkeklerde yüzde 8. Bu hastalığın sağlık bütçesine yükü 455 milyon dolar. Fakat önümüzdeki 20 yıl içinde bu sayı artacak; çünkü ülkemiz ve iskeletimiz hızla yaşlanıyor!” diye konuştu.

SAATTE 29 KIRIK MEYDANA GELİYOR

Türkiye Osteoporoz Derneğinin rakamlarına göre ülkemizde saatte 29 osteoporotik kırığın meydana geldiğini aktaran Prof. Dr. Tüzün, kırıkla mücadelenin en etkili yolunun oluşmasını önlemek olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: “Osteoporoz oluştuktan sonra oluşabilecek komplikasyonlar hastanın hastanede yatması ameliyat olması ve uzun tedavi sürecinden geçerek sağlığına kavuşmasını gerektirecek bir dizi işlemleri beraberinde getiriyor. Maalesef osteoporoz hâlâ yeterince teşhis ve tedavi edilemiyor. Yüksek kırık riskli hastaların yüzde 75-90’ı güvenli ve etkili ilaçların varlığına rağmen osteoporoz tedavisi görmüyor.

Osteoporoz tedavisi olmak özellikle kırık geçirmiş hastalar için çok önemelidir. Çünkü bir kırık geçirmiş hastalarda, kırığı takiben ikinci bir kırık geçirme riski çok yüksektir. Bu kırıkların çok büyük bir bölümü takip eden birkaç yıl içinde meydana gelir. Ancak buna rağmen herhangi bir kırık geçiren hastaların yüzde 20’sinden daha azı tedavi edilebiliyor. Kimsenin aklına 50 yaşın üzerinde kırık geçirmiş kişinin kemiklerinin osteoporotik olacağı ve tedavi verilmezse bu kırıkların tekrarlanacağı gelmiyor. Bu konuda sağlık politikaları gözden geçirilmeli ve gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.”

Türkiye Osteoporoz Derneği Başkanı Prof. Dr. Şansın Tüzün “Kırıldığı hâlde tedavi olmayan kişilerin büyük bir bölümü birkaç yıl içinde ikinci kırığını yaşar” uyarısını yaptı.

SIFIR BEDENLER YAŞLANINCA KIRIK RİSKİ YÜKSEK!

Aşırı zayıf kadınlarda özellikle kalça kırığı riskinin yüksek olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Şansın Tüzün “Ağırlığın artışı kemiklerin güçlenmesine ve yağ hücreleri tarafından üretilen östrojen metabolitlerinin kemikleri osteoporozdan korumasına yol açar. Günümüzde moda olduğu üzere zayıflık düşkünlüğü sebebiyle milyonlarca kadın, kemikleri pahasına incelmeye ve ince kalmaya çalışıyor. Yalnızca düşük kalorili bir diyetle beslenme hâlinde, kemiklerin gelişimi ve korunması için gerekli besinlerin alınması mümkün değildir. Diyet yapıldığında vitamin ve mineral takviyesi ile düzenli egzersiz yapılarak kas ve kemikleri güçlendirmek gerekir. Öte yandan aşırı şişmanlık da osteoporoz için risk faktörüdür. Aşırı kilo alma da omurlarda bozulma, denge kaybı ve düşmeler ile kırıklara sebep olabilir” diye konuştu.

OSTEOPOROZDAN KORUYAN YİYECEKLER

Osteoporozdan korunmanın en önemli yolunun beslenme olduğunu aktaran Prof. Dr. Şansın Tüzün, kemikleri güçlendirmek için sadece kalsiyumun yetmediğini, sağlıklı kemikler için mutlaka kilogram başına günde en az 1-1,2 gram protein tüketilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca yeşil yapraklı sebzeler ve bazı mevsim meyvelerinin de kemik yoğunluğunu artırdığını aktaran Prof. Dr. Tüzün, osteoporozdan koruyan yiyecekleri şöyle sıraladı:

"Bütün yeşil yapraklı sebzeler; dere otu, brokoli, roka, maydanoz… Mürdüm eriği, incir, bal kabağı, soya… Ayrıca süt laktoz içerdiği için fazla tüketilmiyor. Bunun yerine bol bol yoğurt ve ayran tüketilmelidir. Ayrıca osteoporoz teşhisi konulan kişilerin günde 1.200 mg, sağlıklı kişilerin de 1.000 mg kalsiyum alması gerekir."

BEL VE SIRT AĞRILARINA DİKKAT!

Osteoporozun genelde belirtisiz ve ağrısız bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Şansın Tüzün “Ancak yaşla birlikte boyunda kısalma, sırtında kamburlaşma, ayakta uzun süre durduktan sonra sırtında belinde ağrı hisseden kişilerin osteoporoz şüphesi ile doktora gitmesi gerekir. Bel ve sırt ağrılarının sebebi omurlarda meydana gelen mikro-kırıklardır” dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...