Anne sütüne internet darbesi! Sosyal medya yanlış yönlendiriyor...

Düzenleyen:
- Güncelleme:
Anne sütüne internet darbesi! Sosyal medya yanlış yönlendiriyor...

SAĞLIK Haberleri

Türkiye Hastanesi tarafından düzenlenen sempozyumda, anne sütünün teşvik edilmesi için yapılması gerekenler ele alındı. Sosyal medyadan ve yakın çevreden elde edilen bilgilerin, yeterli anne sütü alımını olumsuz etkilediği vurgulandı.

Ziyneti KOCABIYIK

Bebeklerin ilk 6 ay boyunca sadece anne sütü ile beslenmesi hem sağlıklarının hem de gelecek nesillerin garantisi. Dünya Sağlık Örgütü bebek beslenmesinde ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesini, ek gıdalarla birlikte anne sütü ile beslenmenin 2 yıla kadar uzatılmasını tavsiye ediyor. Ancak Türkiye’de anne sütü ile yeterli sürede beslenmenin önünde çeşitli engeller var. Bunların en önemlisi ise internet ve aile baskısı. Uzmanlar, genç anneleri bebeklerini emzirirken internet ve konu komşu tavsiyelerinden uzak durmaları konusunda uyarıyor.

NESİLLER BOYU SAĞLIK GARANTİSİ VERİYOR

İlk 6 ay boyunca bebeğin tek besini olması gereken anne sütünün Allah’ın insanlara verdiği en büyük hediye olduğunu söyleyen Türkiye Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Öznur Küçük “Anne sütü, bebeğin ilk 6 ay ihtiyacı olan protein, yağ, demir, vitamin gibi her türlü besin değerini içeren ideal besin kaynağıdır. İçindeki koruyucu maddeler sayesinde bebeği enfeksiyonlardan korur. Bağışıklık sistemini güçlendirir ve bebeğin ilk antibiyotiğidir. Anne sütü ile beslenen çocuklar, ileriki yaşlarda başta kanser olmak üzere birçok hastalığa karşı korundukları gibi, anne sütü çocuğun psikolojik gelişimini de destekler. Anne sütü sadece çocuğun kendisini değil, onun çocuklarının da sağlığını etkiler. Nesiller boyu sağlık garantisidir” dedi.

OBEZİTENİN TEMELİNDE ANNE SÜTÜ YETERSİZLİĞİ YATIYOR

Günümüzde artan çocukluk çağı obezitesinin ve yetişkin obezitesinin temelinde de yetersiz anne sütü tüketiminin yattığını anlatan Doç. Dr. Küçük, "Bu çocukların geçmişine baktığımızda anne sütü almadığını ya da yetersiz aldığını, ek gıdaya erken başladığını görüyoruz” diye konuştu.

BEBEK BESLENMESİNDE MAHALLE BASKISI

Yeni doğum yapan her annenin en önemli endişesinin bebeğini yeteri kadar besleyememek olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Küçük, sosyal medya ve yakın çevrenin de bu endişeyi körüklediğini ve anne adayının hemen ek mamalara geçtiğini belirterek “İnternet bilgi kirliliği ile dolu. 'Ne kadar zamanda bir emzirmeliyim?' sorusunun karşılığında ‘Bebeği 2 saatte bir emzirin', ‘Yarım saatte bir emzirin’, ‘İstediği her zaman emzirin’ gibi cevaplar çıkıyor. Yakın çevreninde ‘Sürekli kucağına alma, kucağa alışır’, ‘Çok ağlıyor doymuyor bu çocuk’ gibi yorumlarıyla kaygı seviyesi artan anne paniğe kapılıyor. Strese giriyor. Süt hormonları prolaktin ve oksitosin beyinden salgılanıyor. Annenin stresi ve ‘sütüm yetmiyor’ diye paniklemesi sütün daha da azalmasına sebep oluyor” dedi.

Doğum şeklinin de emzirmeyi etkilediğini söyleyen Türkiye Gazetesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Selin Çetinkal “Çünkü sütün salgılanmasını sağlayan oksitosin hormonu aynı zamanda doğumu başlatan hormon. Dolayısıyla normal doğumda bol bol oksitosin olduğu için süt gelmesi ve emzirme başarısı daha iyi oluyor. Bu yüzden normal doğumu destekliyoruz. Sezaryen durumunda bu hormonlar daha geç aktifleşiyor. Bu durumda da sorunu ten tene temas, erkenden emzirmeye başlama ve sık sık emzirme ile çözüyoruz” diye konuştu.

Süt üretimini artıran tek bir besin olmadığını söyleyen Türkiye Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Esra Kurt Mutlu da “Emziren annelerin mutlaka her besin öğesinden dengeli şekilde tüketmesi gerekir. Sütü artıran en önemli unsur sıvı alımıdır. Bu yüzden anneler bol bol su ve sıvı gıdaları tüketmelidir. Emzirme dönemindeki hataların en önemlisi, doğum kiloları dolayısıyla gizli diyet yapılmasıdır. Anneler farkında olmadan ekmeği, proteini azaltıyor. Bu da süt oluşumunu ve sütün kalitesini olumsuz etkiliyor. Doğumda aldığınız kiloları emzirirken vermeye çalışmayın. O kilolar zaten bir süre sonra gidecektir” diye konuştu.

Anne sütüne internet darbesi! Sosyal medya yanlış yönlendiriyor...Türkiye Hastanesi'nde sempozyum...

BEBEK DOSTU HASTANEDEN ANNE DOSTU HASTANEYE

Özellikle emzirme ve anne sütünün desteklenmesi konusundaki çabaları sebebiyle Bebek Dostu Hastane unvanını alan Türkiye Hastanesi, aynı zamanda Anne Dostu Hastane olma yolunda da ilerliyor. Hamilelik döneminde gebelik okulunda yapılan eğitimler ve bilinçlendirme faaliyetleriyle anne adayının bilinçli ve bilgili olarak doğuma hazırlandığını anlatan Türkiye Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Müdiresi Aysel Sağlam “Doğumu ve doğum ağrısını bilen anne adayı, korkusu az olduğu için primer sezaryeni daha az istiyor. Normal doğumu ve anne sütünü destekleyen hastanemiz Anne Dostu Hastane olma yolunda ilerliyor. Türkiye'de sadece 2 tane anne dostu özel hastane var. İstanbul’da henüz hiç yok” dedi.

Türkiye Hastanesinin emzirme ve anne sütünü destekleme konusundaki çabalarının sonucu yenidoğan sarılık oranlarının da düştüğünü vurgulayan Sağlam “Fototerapi oranlarımız yüzde 13’lerden yüzde 3’e kadar düştü. Bu önemli bir başarı” dedi.

BİR DAMLA BİN FAYDA

Emzirme konusunda farkındalık oluşturmak için 1-7 Ekim haftası dünyanın 170 ülkesinde Emzirme Haftası olarak kutlanıyor. Bu etkinliklerden biri de Bebek Dostu Hastane unvanını taşıyan Türkiye Hastanesinin Pera Palas Otel’de gerçekleştirdiği “Anne sütü bir damla bin fayda” sempozyumu oldu. Türkiye Hastanesi uzmanlarının konuşmacı olduğu sempozyumu geleceğin ebe ve hemşirelerinden oluşan geniş bir katılımcı topluluğu izledi.

Düzenleyen:  - SAĞLIK
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...