Türk kadını meme kanserine erken yakalanıyor! 5 hastadan biri 40 yaşından genç

ZİYNETİ KOCABIYIK

Dünyada her yıl 2 milyon, Türkiye’de ise 25 binden fazla kadına meme kanseri teşhisi konuyor. Ekim ayı Meme Kanseri Farkındalık ayı. Bu sebeple 35 yıldır Türkiye’de meme kanseri konusunda farkındalık oluşturmak için bilinçlendirme faaliyetleri yapan Meme Sağlığı Derneği (MEMEDER) kurucusu ve onursal başkanı Prof. Dr. Vahit Özmen’le Türkiye’deki durumu konuştuk.

17 YAŞINDAN KÜÇÜK HASTA VAR

Meme kanserinin dünyada ve ülkemizde kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özmen, “Meme kanseri sıklığı 70 yaşından sonra artıyor. Ülkemiz gerçeği ise Batılı ülkelere kıyasla meme kanseri görülme yaşının düşük olması. Türkiye'deki her 5 meme kanseri hastasından biri 40 yaşın altında. En genç hastamız 17 yaşında. 50 yaş altı meme kanseri oranı ülkemizde yüzde 50'ye yakın. Amerika'da meme kanseri teşhisi konan hastaların yüzde 25'i 50 yaşın altında, 40 yaşın altında tanı konanların oranı ise, yüzde 5'ten az. MEMEDER olarak sadece 40 yaş üstü değil, tüm kadınlarımızı düzenli meme kontrolüne davet ediyoruz. Çünkü erken teşhis meme kanserinde hayat kurtarıyor" dedi.

20 YILDA 2 KAT ARTTI

Prof. Dr. Özmen meme kanserinin görülme sıklığının 20 yılda iki kat arttığına dikkat çekiyor. Bunun en önemli sebebinin hayat tarzındaki değişiklikler olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özmen, “Geç doğum yapmak, giderek artan hareketsizlik, obezite, emzirme süresinin kısalması gibi etkenler kadınların meme kanserine yakalanma riskini artırıyor. Ayrıca nüfusun artması ve nüfusun yaşlanması da meme kanseri sıklığının son 20 yılda iki katından daha fazla artmasına sebep oldu” diye konuştu. Erken teşhisin hayat kurtarıcı olduğu kanserlerin başında meme kanserinin geldiğini söyleyen Prof. Dr. Özmen "Türkiye’de kadınlar muayeneye ortalama 15 ay geç gidiyor. Geç gitme nedenlerinin 3’te 1’i kendisinden kaynaklanıyor” dedi.

DOĞU İLLERİNDE FARKINDALIK DÜŞÜK

Bu sene 10. yılını dolduran “Pembe Kurdele” projesi kapsamında Türkiye’nin Doğu illerinde bir bilinçlendirme kampanyası başlatılıyor. Nesfit ve Memeder’in ortak çalışması olan bu kampanya kapsamında meme sağlığı farkındalığının ve rutin meme kontrolü alışkanlığının düşük olduğu tespit edilen illerde son iki yılda tarama yaptırmamış 1000’i aşkın kadına ulaşarak düzenli kontrolün ve erken teşhisin önemini hatırlatacak. Türkiye’nin Doğu illerinde diğer bölgelere göre %60 oranında düşük bir farkındalık söz konusu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Vahit Özmen, “Pembe Kurdele projesiyle Türkiye çapında bugüne kadar önemli çalışmalar yaptık. Farkındalık alanında atılan adımlar, bu konunun belki de en kritik başlangıç noktası’’ dedi.

'ANGELINA JOLIE GENİ'NE DİKKAT

Meme kanserinde genetiğin rolünü toplum Hollywood yıldızı Angelina Jolie ile öğrendi. Ünlü yıldızın annesinde ve kendisinde BRCA-1 geninin pozitif olması sebebiyle tedbir olarak yumurtalık ve göğüslerini aldırması bu genin "Jolie Geni" olarak anılmasına sebep oldu. Genetik yatkınlığın meme kanserinin risk oranlarının belirlenmesinde önemli bir parametre olduğunu ancak yüzde yüz belirleyici olmadığını belirten Prof. Dr. Vahit Özmen, “Meme kanseri teşhisi konulan hastaların yüzde 10’unda (BRCA 1-2, PALB2, vs) kanser genleri pozitif olabilir. Hangi genlerin hangi oranda ve kaç yaşında kansere sebep olabileceği bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir. Kansere yakalanma riskinin çok yüksek olduğu kadınlarda daha küçük yaşlarda tarama başlamalıdır” dedi.