Eski sistemin sancıları tarih oldu

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi, iki ayda bir hükûmetlerin kurulup yıkıldığı parlamenter sistemin istikrarsızlığına son verdi. Seçimin ardından bir hafta içinde Kabine açıklandı. Bakanlar 10 günde sahaya indi. Seçim atmosferi unutuldu, herkes işine koyuldu.
EMRAH ÖZCAN'IN HABERİ - Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi, parlamenter sisteme göre daha hızlı ve daha pratik olduğunu bu seçimlerde bir kez daha gösterdi. 7 Haziran 2015 seçimlerinde AK Parti sandıktan birinci parti çıkmasına rağmen hükûmet kuracak çoğunluğa ulaşamamış ve ardından beş ay sürecek sancılı bir dönem başlamıştı. Muhalefet partileri ile bir dizi istikşafi görüşmelere başlayan AK Parti, bir türlü hükûmeti kuramayınca beş ay sonrasına, 1 Kasım 2015’e yeniden seçim kararı almıştı. Bu beş aylık süre zarfında PKK ve DEAŞ gibi terör örgütleri istikrarsızlıktan istifade edip onlarca terör eylemi gerçekleştirmiş, onlarca polisi, askerimizi ve vatandaşımızı şehit etmişti.
HÜKÛMETLERİN ÖMRÜ 1,5 YILDI
Parlamenter sistemde uzun süre hükûmet kurulamıyor, cumhurbaşkanı, hükûmet kurma görevini bir kurum başkanına ya da bir milletvekiline dahi verebiliyordu. Kurulsa dahi eski sistemde hükûmetlerin ortalama görev süresi bir buçuk yılı geçmiyordu. Bir yıl içerisinde defalarca hükûmeti kurma denemeleri yapılıyordu. Bazen azınlık hükûmetleri bile kuruluyordu. 1983’ten 2002’ye dek geçen 19 yılda 13 hükûmet kuruldu. 3 Mart 1996’da Mesut Yılmaz ANAYOL hükûmetini kurdu, Tansu Çiller dışarıda kaldı. DYP 17, ANAP 15 bakanlık aldı. 2 ay sonra ise Anayasa Mahkemesinin verdiği karar, felçli hükûmetin ölüm fermanı oldu. Mahkeme, Refah Partisinin itirazı üzerine yaptığı inceleme sonucunda güven oylaması sonucunu geçersiz saydı. Yılmaz istifasını Köşk’e sundu. Yine 11 Ocak 1999’da Demirel, hükûmeti kurma görevini ikinci kez verdiği Ecevit azınlık hükûmetini kurdu ve 306 oyla güvenoyu aldı ve tarihte ilk kez 75 milletvekiline sahip bir parti, tüm bakanlık koltuklarına oturdu. 18 Nisan 1999’da Meclis en çalkantılı yasama dönemlerinden birini yaşadı. İstifalar sonucu ikisi azınlık olmak üzere dört hükûmet kurulmuş, Meclis’te milletvekili dengesi 209 defa değişmişti.
Parlamenter sistemin çok parçalı siyasi yapısı, cumhurbaşkanı ve başbakanlık makamının sebep olduğu çift başlı görüntü ve kırılgan koalisyonlara açık olması gibi yapısal faktörler Türkiye’nin karşılaşılan krizleri yönetme kabiliyetlerini ortadan kaldırıyordu.
DAHA HIZLI, DAHA ETKİN
Parlamenter sistemin ortaya çıkardığı; istikrarsız hükûmetler, kurulup yıkılan koalisyonlar, cumhurbaşkanı-başbakan gerilimleri ve askerî müdahaleler sivil alanı daraltılmış, siyaset kurumu toplumsal sorunları çözme kapasitesini kaybetmişti. 4 Mart 1997’de hükûmete gözdağı veren ordu, Sincan’da tankları yürüttü ve Başbakan Necmettin Erbakan’ın istifa etmesine sebebiyet verdi. O zamanlar Türkiye kişisel ikbal hesaplarına mahkûm edilirken parçalanmış ve zayıf hükûmetlerle zaman kaybediyordu. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile bu sıkıntılar tarihe gömüldü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zaferi ile sonuçlanan 28 Mayıs seçimlerinden altı gün sonra 3 Haziran’da yeni kabine belli oldu. Bakanların büyük çoğunluğu 4 Haziran’da görevlerini devralırken ilk Kabine toplantısı 6 Haziran’da yapıldı. Bir gün sonra 7 Haziran’da bakanlar Meclis’te yeminlerini ederek görevlerine başladı. Böylece bir hafta içinde hem hükûmet kurulmuş, hem yeni kabine üyeleri sahaya inerek vatandaşa hizmete başlamış oldu. Parlamenter sistemde seçim atmosferinden aylarca çıkılamazken, yeni sistemde bir haftada seçim atmosferi unutuldu, herkes işe koyuldu.
UZMAN İSİMLER BAKAN OLUYOR
Öte yandan yeni sistemde işi bilen, kurumu ve birimi tanıyan, tecrübe sahibi isimlerin bakan olması da önemli bir avantaj sağlıyor. Özellikle bakan yardımcılarının aynı bakanlığa bakan olarak atanmasıyla, daha hızlı, kararlı ve etkin politikalar hayata geçirilebiliyor. Son olarak bakan yardımcılarından Mehmet Fatih Kacır, Sanayi ve Teknoloji; Alparslan Bayraktar, Enerji ve Tabi Kaynaklar; İbrahim Yumaklı ise Tarım ve Orman Bakanı oldu. Yine, Karayolları Genel Müdürü Abdulkadir Uraloğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı olarak atanırken, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Yusuf Tekin Millî Eğitim Bakanlığına getirildi. Benzer şekilde diğer bakanlar da atandığı bakanlığı yakından tanıyan isimler.