Erdoğan: Başörtülü milletvekili olabilir

Avusturya'da Medeniyetler İttifakı Forumu'na katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dönüş yolunda önemli açıklamalar yaptı. Gündemi değerlendiren Erdoğan, başörtülü milletvekili, çözüm süreci ve Suriye'deki gelişmeleri değerlendirdi. "Baş örtüsünün kamusal alanda serbest olması için bir düzenleme yapılıp yapılmayacağının" sorulması üzerine Erdoğan şunları söyledi: "Şu an Ziraat Bankası'nda çalışabiliyorlar. Türk Hava Yolları'nda çalışabiliyorlar. Her şeyin yeri zamanı var. Kutlu doğum sancılı olur. On yıl oldu biz iktidara geleli ve on yıl içerisinde 28 Şubat'tan kalma bazı yasaklar kaldırıldı. Bizim iktidarımıza kadar olan bazı mağduriyetler giderildi. Diplomalarını filan aldılar. Ancak iş noktasında problemler oldu. Onlar da yavaş yavaş düzelecek. Ülkemizde önleri açıldı. Özel sektörde vs. çalışmaya başladılar. Anayasal bir değişikliği gerektireceğine inanmıyorum. Oraya gelmeden hallolabilir. Burada zaman ve zemin çok önemli.""Başörtülülerin belediye başkanı veya milletvekili adayı olup olamayacağı" yönündeki bir soruya da Başbakan, "Buna mani bir durum yok.Milletvekillerine de mani bir durum yok. Geçmişte Spekülatif bazı şeylerden dolayı sıkıntı oldu. Ecevit'in Merve hanıma başörtüsünden dolayı yaptığı yasal mıydı? Yasal değildi. Yasal olmayan bir çağrıyla yasak haline getirdiler. Yasal olmayan durumdan fiili durum meydana getirdiler. Merve hanımın başına o yüzden böyle şeyler geldi. Anayasamızda başörtüsünü yasaklayan bir düzenleme yok. Anayasayla gelmeyen yasak anayasayla korunmaz. O zaman başka sıkıntılar çıkar. Yanılmıyorsam 82'de bir yönetmelik var. O yönetmelikle böyle bir atıfta bulunuyorlar. Dolayısıyla dediğim şekilde bir düzenleme yaparak bu mesele aşılabilir. Mevzuatla ilgili bir düzenleme yapılabilir" cevabını verdi. Başörtülü avukatlar için de bir süreç başladığını belirten Erdoğan, Danıştay gerekçeli kararını açıkladığında, baş örtüsüyle duruşmaya giremeyen avukatların da haklarını arayacağını dile getirdi. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolunun açıldığını da hatırlatan Erdoğan, "Bireysel başvuru haklarını kullanarak da böyle bir süreci başlatabilirler. Biliyorsunuz Anayasa Mahkemesinin verdiği karar temyiz edilemiyor" dedi. Bu konuda yasal bir düzenlemeyi doğru bulmadığını belirten Erdoğan, "İnançlarla ilgili, özgürlüklerle ilgili genel düzenleme olabilir. Ancak namaz kılmayı, oruç tutmayı Allah'ın emrettiği ibadetleri kalkıp da kanunla mı teminat altına alacağız? Herkes inancında özgürdür. Her inanç devletin teminat ve güvencesi altındadır" diye konuştu.Çözüm sürecinden taviz vermeyeceğiz Yeni Anayasa çalışmalarında başlıklardan bir tanesinin çözüm süreciyle ilgili olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Dikkat ederseniz ben bu alanda çok konuşmak istemiyorum. Ama BDP'liler maalesef ellerine verilen o notlarla ilgili hemen açıklama yapıyorlar. Ne derece doğru, ne derece sağlıklı bilemiyorum. Bir şeyler olacaksa bu benim tek başına elimi taşın altına uzatmamla olmayacaktır. Ne dedik başından beri terör örgütü uzantılarıyla müzakere, terör örgütüyle mücadele… Nitekim biz bu süreç içerisinde taviz veremeyiz. En ufak bir rehavet bize ağır bedeller ödetebilir. Silahlar bırakılır, Türkiye terk edilirse benimde güvenlik birimlerim operasyonlara nihayet verir."Suriyeli muhalifler artık finali oynuyor Başbakan Erdoğan, Suriye'deki gelişmelerle ilgili bir soruyu da şöyle cevaplandırdı: "Şu an muhaliflerin hükümet kurma çalışmaları var onları izliyoruz. Ve tabi bana öyle geliyor ki artık finali oynuyor muhalifler. Dolayısıyla bu final sürecinden başarıyla çıkmalarını bekliyoruz." Türkiye'nin Suriyeli mültecilere 300 milyon dolar harcadığını belirten Erdoğan. "Toplamda harcadığımız para 2 milyara vardı. Dünyada az gelişmiş ülkelere verdiğimiz destek bu. Göreve geldiğimiz zaman Türkiye'nin böyle bir derdi falan yoktu. Şimdi böyle bir noktadayız. Asıl derdimiz her yere uzanmak. Artık dünyada gündemi biz belirliyoruz" dedi.Çocuklarımıza STK'lar sahip çıkmalı Avrupa'da Müslüman Türk çocuklarının eşcinsel ailelere verildiğinin hatırlatılması üzerine Başbakan şunları söyledi: "Kadın ve Aileden sorumlu bakanımız Fatma hanım gündeme getirdi. Biz de Merkel ile görüşmemizde bunu ele aldık. Olumlu gelişmeler var. Burada bizim derneklere de iş düşüyor. Bizim STK'ların ortada kalmış kimsesiz çocuklara sahip çıkması gerekir. Bizimkilerde böyle bir kültür yok. Onlar ise bu işi bir misyoner edasıyla yapıyor. Zaman içerisinde Hristiyanlaştırma çalışması yapıyorlar. Medyaya da iş düşüyor. Avrupa'da yayın yapan medyanın bu meselenin üzerinde durması gerekiyor."