Çelik: Yanlarına bırakmayız

Nuri ELİBOL

AB Bakanı Başmüzakereci Ömer Çelik, Hollanda başta olmak üzere bazı Avrupa ülkeleri ile yaşanan krizi gazetelerin Ankara temsilcilerine değerlendirdi. Hollanda hükûmetinin yaptıklarının açık suç olduğunu belirten Çelik’in Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ihlal edildiğini söyledi. Çelik’in açıklamaları özetle şöyle:
FARKIMIZ KALMAZ: Hollanda’nın yaptığına Hollanda gibi karşılık verirsek onlardan farkımız olmaz. Biz uluslararası hukuka riayet ederek üstünlüğümüzü koyuyoruz. Eğer onların yaptığına Hollanda gibi cevap verseydik Türkiye Cumhuriyeti’ni o başbakanın Hollanda’nın düşürdüğü alt lige düşürmüş olurduk. Ki bunu da biz ülkemize yapmayız.
İTİDAL ÇAĞRILARINA TEPKİ: Bize dönük olarak ‘Tansiyonu düşürün’ demek yetmez. Tansiyonun ve bu olumsuz uygulamaların nereden kaynaklandığını açık bir şekilde tespit etmeliler. Bu konuda Avrupa Birliği’ne ve Avrupa Konseyi’ne büyük iş düşmektedir. Dolayısıyla taraflara itidal tavsiye etmek doğru bir yaklaşım değil, adil bir yaklaşım değil. 
WİLDERS İKTİDARDA: Hiç seçime gerek yok, o aşırı sağcı, ırkçı, göçmen düşmanı lider iktidara sayısal olarak gelse de gelmese de siyasal olarak gelmiştir. Dolayısıyla şimdiki Başbakan, kendi ülkesini, Hollanda’yı aşırı sağa teslim etmiştir. 
EUROFOBİ VAR: Şu anda birlik politikasını tehdit eden şey bu ırkçılar, neofaşistler. Esasında Türkiye ve Erdoğan karşıtlığının altında İslamafobi altında Eurofobiya var. Avrupa değerlerini yok etmek var.
NEREDELER: Türkiye’de yağmur yağsa yorum yapan raportör var Hollandalı. Kate Piri, kayıp.
KRİZİ AB’DEN KOPUŞA ÇEVİRMEK İSTİYORLAR: Türkiye’nin bazı rakipleri var. Bazıları Türkiye’nin AB sürecindeki krizleri bir kopuşa çevirmek istiyorlar. Biz AB içindeki aşırı sağcıların ve ırkçaların da bizim Avrupa ile olan krizlerimizi bir kopuşa çevirmek istediklerini biliyoruz. Fakat Türkiye’nin Avrupalı olmayan bazı rakiplerinin de Avrupa’daki bazı Türkiye karşıtı odakları destekleyici birtakım roller ürettiğini biliyoruz.  
KARADAN GEÇİŞLERİ TÜRKİYE DEĞERLENDİRMELİ: Şu anda uyma yükümlülüğümüz yok. Ama insani sebeplerle bunu sürdürüyoruz. Türkiye bir bakıma burada insanlığın namusunu kurtarıyor.  Ama dediğim gibi özellikle de karadan geçişler konusunda Türkiye bence bu durumu yeniden değerlendirmelidir. Avrupa çünkü üzerine düşeni yapmıyor.
MOGERİ’YE CEVAP:  (AB Yüksek Temsilcisi Mogeri’nin “Karşılıklı gerilimden kaçınılmalı” açıklamasına) Mogherini bu açıklamasıyla Türkiye’de darbe girişimi olduğu zamanki açıklaması gibi hiçbir karşılığı ve etkisi olmayan ve tamamen yanlış bir açıklama yapmış.
MALİ YARDIM İDDİASI: 
(AB Komisyonu üyesi Johannes Hahn’ın Türkiye’ye mali yardımların durdurulduğu şeklinde açıklaması üzerine) Mali yardımların iptaline ilişkin düzenlemeler bir ülkenin mükellefiyetlerini yerine getirmemesi halinde oluyor. Türkiye’nin mükellefiyetlerini yerine getiriyor. Bu yardımları en cazip şekilde kullanan ülkelerin başında geliyor. Hahn’ın ofisine sorduk, cevap “böyle bir şey söylenmediği” şeklinde oldu.
FETÖ’YÜ CAMİDE ARAMAYIN:
Ciddi bir ağ oluşturmuş durumdalar. İlk gittikleri ülkelerde ilk yaptıkları iş oradaki toplumsal yapıya nüfus edebilmek için kilise ile işbirliğine gidiyorlar.  Muhataplarıma söylüyorum bunları camide falan aramayın. Bunların her tür adamı var. Normal bir insan yol boş ise ortasından yürür. Ama o adam Fetullahcıysa saçak altından yürür yol boş olduğu halde. Hep başka bir kimliğin arkasına gizlenerek. Çok uzun zaman içerisinde yerleşmişler ve orada biraz da kamusal hayatın parçası olmuşlar. Propaganda gücümüzü artırmamız gerekiyor.