Bizim anayasamızda başkanlık da olacak

Macaristan'da gazetecilerin sorularını cevaplayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadeleden yeni İmralı sürecine anayasa çalışmalarından AB ile ilişkilere önemli açıklamalar yaptı. Yeni anayasa ile ilgili çalışmaların ağır ilerlediğini vurgulayan Erdoğan, "Mart sonuna kadar bir takvim belirlendi. İla nihaye bekleyemeyiz kusura bakmasınlar. Teklifi yaptık, parlamentoda ikinci veya üçüncü partiyle otururuz, azami müştereği oluşturacak şekilde bir yeni anayasa yapabiliriz. Buna asla referandumdan geçen 26 madde konamaz. O iş bitmiştir. Şimdi Uzlaşma Komisyonu'ndan bir sonuç çıkmayacak olursa, yeni anayasa çalışmamızı AK Parti tasarısı olarak parlamentoya gönderebiliriz. Gönderdikten sonra orada 330'u yakalama noktasına geldiğimizde, biz bu işi komisyona ve genel kurula gönderme sürecini başlatabiliriz" dedi. AK Parti'nin yeni anayasa önerisinde başkanlık sisteminin olup olmayacağı yönündeki bir soruya Erdoğan, "AK Parti olarak eğer böyle bir tasarı getirirsek, onun içinde başkanlık sistemi de yer alacak tabii ki. Bunu millete de böyle götüreceğiz. Bunu bir başka siyasi parti ile olgunlaştırma içine girdiğimizde tabii ki bu işi oturur konuşuruz, ne yapılır ne yapılamaz konuşuruz. Başkanlık sistemi konusunda bizim öyle nihai bir ısrarımız söz konusu değil. Ana muhalefetin başkanlık sisteminde parlamento yok diyor. Üstelik Meclis'te. Bunu derse bizim halimiz hali nice olur. Bir diğeri 'Türkiye'ye krallık mı gelecek?' diyor. Ne alakası var başkanlık sisteminin krallıkla. Şu an bir başbakanın hatta cumhurbaşkanımızın başkanlık sistemi ile mukayese edildiğinde gücü daha fazla" cevabını verdi. AB sürecini hız kesmeksizin devam ettirdiklerini belirten Erdoğan, şunları söyledi: "Bugüne kadar hep bizi oyaladılar. Bir başka ülkeye bunu uyguladılar mı? Hayır. Bu aslında Türkiye'ye bir saygısızlıktır. Bunu dillendirmemizden daha doğal ne olabilir?.. AB'ye almazlarsa kıyamet kopacak değil. AB'nin direnmesini anlamak çok zor. Türkiye NATO'daki halkı Müslüman olan tek ülke. NATO'da sizinle beraber değil miyiz? Beraberiz. Peki AB'de neden beraber olmayalım? Başka sebepler geliyor tabii akla. Türkiye AB'nin içinde olursa, her şeyi rahatça yapamayacak hale gelmekten çekiniyor olabilirler. Mesela NATO'da her istediklerini yapamayabiliyorlar. Erdoğan, özel uçak "ANA" ile Budapeşte'den Slovakya'nın başkenti Bratislava'ya geçti. Bir çok AB ülkesinden iyiyiz Budapeşte'deki ELTE Üniversitesi'nde öğretim üyeleri ve öğrencilere hitap eden Erdoğan, AB üyesi birçok ülkenin Türkiye'den geride olduğunu belirterek, "İdeolojik yaklaşımlarla bunlar AB'ye alınmıştır. Bunlardan bir tanesi Güney Kıbrıs'tır. Bir defa Güney Kıbrıs devlet değildir. Güney Kıbrıs bir yönetimdir. Bunu nasıl oluyor da Kıbrıs olarak takdim ediyorsunuz. Kıbrıs diye bir ülke yok. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi var. Çünkü bir yeşil hat var, yeşil hattın kuzeyinde de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti var. İslam İşbirliği Teşkilatı'nda da bunun yeni adı Kıbrıs Türk Devleti'dir. Kofi Annan planındaki isimdir bu isim" dedi.Galiçya Şehitliği'ni de ziyaret eden Başbakan, şehit kabirlerine gül bıraktı. MACARİSTAN BAŞBAKANINDAN RİCA: Bize vize uygulamayın Başbakan Erdoğan ile Macaristan Başbakanı Viktor Orban ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan'dan övgüyle bahseden Orban, "Macar vatandaşlara vize uygulamadan Türkiye'ye gidebilmeli. Hırvatistan'dan sonra en çok Macar turisti Türkiye'ye gidiyor" dedi. Erdoğan ise, vize kolaylığına ilişkin, "Bu konuda ilgili arkadaşlarımıza gerekli talimatları verdik. Süratle hazırlıkları yapıyoruz. Engelleri kaldıralım istiyoruz" diye konuştu. Görüşmede ayrıca; Macaristan'daki Osmanlı eserlerinin korunması için de anlaşma imzalandı. Daha sonra Macaristan-Türkiye İş Forumunda konuşan Erdoğan, "Bize 'Araplarla ne işiniz var? diyenler, Araplara her türlü mallarını ihraç etti. Pastaya ortak çıktığından rahatsız oluyorlar. Sıkıntı orada... 2015 itibariyle ticaret hacmimizi 5 milyar dolara yükseltebiliriz" dedi. Şanghay'dan sonra ASEAN'a da müracaat ederiz Çok tartışılan Şanghay İşbirliği Örgütü çıkışı da sorulan Erdoğan, "76 milyon nüfusa sahip bir ülkenin başbakanı olarak gerekirse Şanghay İşbirliği Örgütü'ne de ASEAN'a (Güneydoğu Asya Uluslar Birliği) müracaat edebiliriz. Kimsenin niye oraya müracaat ediyorsun deme hakkı yok. Kaldı ki bunların hiçbiri birbirinin alternatifi değil. Biz bunu açıkça söylüyoruz ama muhalefet duymuyor. Rasmussen'in, AB'nin yaptığı açıklamalar ortada. Biz dünyanın her yerinde pazar aramaya devam ediyoruz" dedi.Teröristle kucaklaşan İmralı'ya gidemez Başbakan Erdoğan, İmralı sürecinde yeni bir gelişme olup olmadığı yönündeki soruya şu karşılığı verdi: "Başlattığımız süreci gelişen şartlara göre devam ettiriyoruz. Sürecin tıkanması söz konusu değil. İmralı'nın talebi üzerine de kendisinin belli yerlere mesajını ulaştırması bakımından kendinin güvenebileceği siyasi talepleri vardır. Ama bu siyasi talepte de bizim özellikle koyduğumuz bazı şerhler vardır. Nedir bu? Bir, biz dağdaki ile kucaklaşanı bir defa İmralı'ya göndermeyiz. İki, şu ana kadar verdikleri mesajla bu ülkenin hassasiyetlerine darbe vuranları bu noktada aracı olarak kabul edemeyiz. Her isteyenin oraya gönderilmesi söz konusu olamaz. Kendi akrabaları gidebilir tabii ki. Ama siyasilerin gidişi izne tabi bir konudur. Uygun görülene izin verilir, görülmeyene de izin verilmez."