Perihan Savaş: Edebimizi örfümüzü yitirdik!

Perihan Savaş: Edebimizi örfümüzü yitirdik!

MAGAZİN Haberleri

Yeşilçam’ın usta ismi Savaş “Belden aşağı espriler yapılan filmler artık daha çok tutuyor. Edebimizi, örfümüzü, âdetimizi, geleneğimizi yitirdik maalesef” diyor...

Röportaj: Burcu Çetinkaya

Bu haftaki röportajım Perihan Abla ile. Perihan Savaş’ı ilk defa televizyon programına konuk çıktığımda tanımıştım. Tevazusu ve güler yüzlülüğü dikkatimi çekmişti. Sonra eşimle yıllar öncesinin hikâyelerini ve Ankara’dan tanışıklıklarını dinledim. Çukur’un Sultan Koçovalı’sını dizide yakından takip eden dostlarım, Instagram takipçilerim de çok. Çok röportaj isteyen vardı. Sonra tatilde karşılaşınca fırsatı kaçırmayıp hayat hikayesini sizlere aktarmak nasip oldu. Yoksa yoğunluklarda buluşmak çok ertelenebilirdi. Kırmadığı için teşekkür ederim...

Perihan Savaş ne zaman “Perihan Savaş” oldu?
1971 yılında sinemaya girdim. 1973-74 yıllarında Perihan Savaş’tım.

Kariyer çizginizde sizi ilk kim teşvik etti?
Beş yaşındaydım. Benim kararım değildi. Rahmetli Suna Pekuysal annemin arkadaşıydı. Beni evde görüp “Bu kızın gözünde ışık var, tiyatroya gelmesi gerekiyor” deyip elimden tutup götürdü.

Geleceğe dair yapmak istedikleriniz var mı?
Kitap projem var. Bir de rahmetli eşimin, Yılmaz’ın (Zafer) hastalık döneminin ve o arada yaşanan zorlukları anlatmak. Biz çok zorluklar çektik. Yılmaz’ın hastane masrafları için geceler yapıldı. Bir sanatçının bu hâlde olmaması gerektiğine inanıyorum. Maalesef Türkiye’de böyle. Sosyal güvencemiz bile yoktu. O dönemi anlatıp belki birilerine bir şeyler aktarabiliriz diye düşünüyorum.

Sizce şu anda sanatçıların şartları daha mı iyi?
Yok. Daha kötü. Çünkü çok çabuk tüketiyorsunuz her şeyi. Bizim dönemimizde 300 tane film çekiliyordu ve herkes bizi kendi ismimizle biliyordu. Şimdi ise popüler olup iki şey yapıyorsunuz sonra iki dizide oynuyorsunuz veya bir yarışma programına giriyorsunuz ve sonra unutuluyorsunuz. Magazin çoğaldı, televizyonlar çoğaldı, gazeteler çoğaldı ama sen kalıcı değilsin. Bizim o avantajımız vardı, biz filmlerimizle kaldık.

İlginin azaldığı ve arttığı dönemlerde o iniş çıkışlar sizi etkiledi mi?
Beni çok etkilemedi. Ben geldiği yeri hazmetmesini bilen ve tiyatro eğitimi almış birisi olarak bu tarz popülerlikleri aşmış bir insanım. Komplekslerim yok ve mütevazıyımdır. Altyapı sağlam olmayıp, bir anda şöhrete çıkıp bazen unutulmak bazı insanlar için çok kötü olabiliyor.

Çok iyi hissettiğiniz bir filmin beğenilmediği oldu mu?
Var tabii ki. Mesela “Kaşık Düşmanı” diye bir filmim vardı. Fransa’da ödül aldı ama Türkiye’de çok fazla ilgi görmedi. “Karılar Koğuşu”, “İpekçe” vardı mesela. Film değil de arka arkaya gelmiş skeçler. Belden aşağı espriler yapılan filmler daha çok tutuyor. Edebimizi, örfümüzü, âdetimizi, geleneğimizi bitirdik maalesef.

Dinlenmeye çekilip, çalışmadan yapabilir misiniz?
Sıkılıyorum, deliriyorum.. Bazen tatil yapayım diyorum, en fazla bir ay. Bir ay sonra kudurmaya başlıyorum, çalışmadan yapamam.

OSCAR İSTERDİM
“Uluslararası kariyer isterdim ancak öyle bir şansımız olmadı. Bir gün bir gazeteci ‘En büyük hayaliniz nedir?’ diye sorduğunda ‘Oscar kazanmak’ dedim ve bana ‘Ooo biraz fazla olmadı mı’ dedi. Oscar kazanan sanatçılar bir gelsinler bizim şartlarımızda çalışsınlar. Aynı sonuçları alabilecekler mi?”

GÜZEL ÜLKEYİ TERK ETMEYİN
Gençlere ne tavsiye edersiniz?

Mesleklerini çok sevsinler. Çok çalışsınlar. Mütevazı olsunlar. Sadece sansasyon yapıp sanatçı olunmayacağını bilsinler. Şöhret geçici balondur, söner. Kalıcı olmak istiyorlarsa işi çok iyi öğrenip, eğitimini alsınlar. Bir de, ülkelerini hiçbir zaman terk etmeyi düşünmesinler. Benim ülkem o kadar güzel ki. Gidip yurt dışında eğitim de alsalar mesleklerini burada icra etsinler.

Nasıl bu kadar güzel kalıyorsunuz?
Çok makyaj yapmam. Mutlaka makyajımı temizlerim. Bir de 6 ayda bir vitamin yaptırırım. Pilates ve yürüyüş yapıyorum.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...