İzzet Yıldızhan: Tokatçı değilim, kadına şiddete karşıyım

İzzet Yıldızhan: Tokatçı değilim, kadına şiddete karşıyım

MAGAZİN Haberleri

"Kadına tokat atan adam" olarak yansıtıldım. Kadın düşmanı gibi tanıttılar. Kesinlikle şiddete karşıyım.'

BURCU ÇETİNKAYA
Bugün oy verme, seçim günü; bu sebeple öncelikle, herkese özgür, kendi akıl ve vicdanlarıyla baskı altında kalmadan oy kullandıkları bir gün diliyorum. Bugünkü pazar röportajımı Siverek'te İzzet Yıldızhan ile yaptık. Basında zaman zaman hakkında çıkan iddialardan, Güneydoğuya bakışına, çocukluğundan gelecek planlarına kadar bir çok konuyu konuştuk. Herşeye açık yüreklilikle ve samimiyetle cevap veren İzzet Yıldızhan'a teşekkür ederim.
İzzet Yıldızhan: Tokatçı değilim, kadına şiddete karşıyım

Yolunuz Şanlıurfa'ya nasıl düştü oradan başlayalım?
Yolum Şanlıurfa değil, Siverek'e düştü. 25 senelik dostum Fatih Abi'nin yanına geldim. Gençlik yıllarımızdan beri dostluğunuz arkadaşlığımız var. Daha önce de Siverek'e çok kez geldim. Siverek'te kaldım, konserlere geldim. Burada bir yemekler yedik, hatta bir keresinde bir küçük kuzu yedim, havuza girdik, konserler verdik. nbsp;
Hayat nasıl gidiyor? Ufukta hangi projeleriniz var?
Hayat güzel gidiyor. İş adamı kimliğimi bu aralar geri plana atmak istiyorum ama yine de ön plana çıkıyor. Beş yıldızlı bir otelimiz var, İzmir'deki Hilton Doubltree. Şu an işletmeciliğini de ben yapıyorum. Ankara'da da bir iş merkezi yaptırıyorum, o da bitmek üzere. Sanat hayatım devam ediyor. İnşallah Ramazan ayından sonra programa başlayacağım. Nerede olacağı sürpriz olsun. nbsp;
Nasıl bir çocukluk geçirdiniz? Çocukluk hatıralarınızda neler var?
Çok büyük bir mazi var çocukluk hatıralarımda. Benim gibi güneydoğudan bir çok aileden çıkan insanların kaderi aynıdır. Biz Diyarbakır'dan göç ettik, Adana'ya doğru. Pamuk toplamaya gittik o zaman 10 yaşlarındaydım. Okul okuyamadım ilkokul 1'den sonrasını. Sonra dışarıdan tamamladım şu an lise terk durumdayım. Orada kaldım. 6 erkek kardeş bir kız kardeş olarak pamuk toplamaya gittikten sonra orada kaldık. Biz bu arada 15 kardeşiz. Adana fakir memleket, bahsettiğim yıllar 1970'ler. O yıllarda fakirlik başkaydı ama güzeldi. Domates, salatalık, biber ekmek ve yemek güzeldi. Soğan, peynir bunlar lükstü bizim için. O zaman kucakladı bizi Adana, bütün kardeşlerimiz oraya yerleştik. 1978-1979'da bir aile sıkıntısı yaşadık. Kan davaları diyoruz ya hani. Mecbur oradan dağıldık. Karşı taraftan bir insan ölmüştü. Bizden de bir tane daha ölmesin diye dağıldık. Hayat bu kader işte. Serüven orada devam etti. nbsp;
O zaman bugünleri düşünebilir miydiniz? Böyle bir hayaliniz var mıydı?
Asla. Ben kaderciyim. Bir insanın geleceğini Allah'tan başka kimse tayin edemez. Hayalci bir insan da değilim. Hayatımda hiç hayal kurmadım. Hayallerim yoktur benim. İnançlı ve mücadeleci bir insanım.
Bazı röportajlarınızda evli olmadığınız hanımlardan çocuğunuz varmış algısı ortaya çıkıyor? Dinî nbsp;nikâhınız var mı? Bu konuda neler söylemek istersiniz? Bu haberler doğru mu?
Okuduğunuz haberler doğru. Benim çocuklarımın anneleri onlar. Tepkilerin hiçbirisi umrumda değil. Doğrularım beni ilgilendirir. Her birinden 3-4 çocuğum var benim. Onlar benim gerçeklerim. Onları bana Allah lutfetmiş, ben çocuklarımı yok sayabilir miyim? Onlar bana neyse anneleri de öyle. "Ben bunu asla yapmam, etmem" diyen insanlar öyle şeyler yaşıyor ki inanamazsınız. Biz görünen kısmındayız, görünmeyen kısmında neler yaşandığını ben bilirim. Haliyle bizler göz önünde olduğumuz için tepki olursa bize oluyor. Ben resmî nikâh yapamadım ama evlilik dışı değil benim çocuklarım, dinî nikâhımız var. Çocuklarımın resmî olarak babasıyım. Çocuklarım benim nüfusumda. Birlikte çok güzel bir hayatımız var. nbsp;
Bazı röportajlarınız sonrasında çok tepki oluştu, kadına el kalkması konusu uzun uzun tartışıldı, nbsp;üzüldünüz mü bu süreçte?
nbsp;Ben kesinlikle şiddete karşıyım. Allah'ın yaratmış olduğu her canlıya şiddete karşıyım. Bunu da defalarca beyan ettim. Fakat ataerkil bir toplumdan geliyoruz. Güneydoğuluyuz. Bizim geçmişte, yöremizde kadın hep ikinci planda yaşamış. Ama bugün kadınla yüzde elli karşılıklı masaları paylaşıyoruz. Bugün kadın söz sahibi. Benim bu şiddet konusunda çok üzüldüğüm oldu. Yıllar önce gayet samimi bir röportajda, "hayatınızda hiç bir kadına tokat attınız mı?" diye sordular. Ben de "çocuklarımın annesiyle bir kere böyle bir durumumuz oldu o da bana bir tokat attı" dedim. 22 sene öncesinden bahsediyorum. Bu, kadına tokat atan adam olarak yansıdı basına. Sonra çocuklarımın annesi bağlandı yayına ve mahcup etti Gülben Hanımı. İnternetten de bakabilirsiniz. O konuşma bir kadının zorla konuşabileceği bir şey olabilir mi? Allah razı olsun ondan. "Ben utanıyorum şimdi bunu söylemekten ama 22 sene önce ben de eşime tokat attığım için özür diliyorum" dedi. Beni kadın düşmanı gibi tanıttılar. Bir şey konuşuyoruz ama yanlış anlaşılabilen tarafı biz oluyoruz. nbsp;
İzzet Yıldızhan: Tokatçı değilim, kadına şiddete karşıyım

Bugünkü kadar kadının ön planda olması sizce doğru mu?
Ben doğru buluyorum. Kadının kişisel hakları korunmalı, kadının ötelenmesine kesinlikle karşıyım. Kadın annedir. Kadın atadır. nbsp;
Sizin çocukluğunuz ve bugünün güneydoğusunu kıyasladığınızda ortamı nasıl görüyorsunuz nbsp;değerlendirebilir misiniz?
Bizim çocukluğumuzda hiçbir şeyimiz yoktu ki. Ayakkabımız yoktu. Yılda bir tane ayakkabı alındığında bayramda onla mutlu olurduk. Hayatımın çocukluk dönemi bütünüyle çıplak ayaklarla geçmiştir. Şimdiki çocuklar lüks içinde yaşıyor. Olan da alıyor, olmayan da alıyor. Baba aç kalıyor, anne aç kalıyor, biriktirip çocuğunun istediğini alıyor. nbsp;
Peki ya doğuda, güneydoğudaki diğer sorunlar, anadil sorunu mesela, geçmişle bugünü kıyaslar nbsp;mısınız?
nbsp;Eskiden bu ülkede birinin üzerinde yüz dolar çıksa, bir Malboro sigarası yakalansa onu cezaevine atıyorlardı. Kürtçe mesela. Güneydoğuya eğitim getirilmemiş, Türkçe gelmemiş, yol gelmemiş, elektrik gelmemiş, altyapı gelmemiş. E adama sonra Türkçe konuş diyorsun. Adamın Kürtçe'den, Zazaca'dan başka dili yok nasıl konuşsun? Şimdiye bakarsak, bugün en ücra köşelerde, televizyonlar var, yollarımız var, sularımız, elektrik var, Kürtçe çok rahat konuşuluyor. Geçmişle mukayese edemeyiz. Kürtçe insanı yiyen bir dil değil ki. Anadilidir adamın, neden kısıtlayalım ki? Ha ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Bir tane kimliğimiz, bir tane bayrağımız var, bizim topraklarımız bir, biz bölünemeyiz. Kim nereye çekerse çeksin, ben kendi ülkemde yaşayan hem sanatçı hem de iş adamı olarak, ülkeme birşey olacak olursa, çoluk çocuğuma da olacaktır, mal varlığıma da olacaktır. Bugün Kenan Evren cezalandırılmadı hâlâ ve öyle de öldü. Ama bugün ülkede kimler öldü onun iki kelimesi üzerine. nbsp;
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Ben de 12 eylül mağdurlarından biriyim. Ben de işkenceler çektim. Hiç yoktan, sadece Diyarbakırlıyım diye eziyet çekenlerden oldum. Bu söylediklerim siyasi değil. Tamamen yaşanmışlıklar bunlar, bugünkü Türkiyemiz'i dün ile mukayese edebilir miyiz? Yağ, benzin, ekmek kuyruğuna girdiğimi biliyorum. Biraz bunları düşünelim böyle çok vicdansız olmayalım. Allah'a şükürler olsun. nbsp;
İzzet Yıldızhan: Tokatçı değilim, kadına şiddete karşıyım

SEVENLERİNE nbsp;SÜRPRİZİ VAR
Siverek'e birçok defa geldiğini belirten İzzet Yıldızhan, "Çok güzel yemekler yedik, hatta bir defasında küçük bir kuzu yedim. Burada konser verdim. Yeni çalışmalarım da var. İnşallah ramazan ayından sonra programa başlayacağım. Nerede olacağı sürpriz olsun" dedi.




UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...