Demet Akalın'dan Dilan Polat iddiası: "Engin onu dövüyordu, kolları mosmordu"
Demet Akalın, Dilan Polat'ın geçmişte eşi Engin Polat'tan şiddet gördüğünü iddia etti. Daha önce de Dilan Polat'la doğum fotoğrafçılığı yaptığı dönemlerinden tanıştıklarını ifade eden Akalın, bu sefer de "Benim görüştüğüm zamanlarda Engin onu dövüyordu, kolları mosmordu. Kendi gözümle gördüğüm için anlatıyorum bunları. Üçüncü şahıslardan duyduğum bir şey değil" açıklamasında bulundu.
Dilan Polat ve Engin Polat çiftinin cezaevindeki tutuklulukları devam ederken, çiftle ilgili yeni iddialar ortaya çıkıyor.
TV8'de yayınlanan "Gel Konuşalım" adlı programda, sunucu Demet Akalın, Dilan Polat'ın eşi Engin Polat tarafından şiddet gördüğü iddiasını gündeme getirdi.
"BENİM BAŞIMA GELSE ÇOK KIZARDIM"
Akalın, Dilan Polat'ın eşi Engin Polat'tan şiddet gördüğü iddialarına ilişkin şöyle konuştu:
"Benim görüştüğüm zamanlarda Engin onu dövüyordu, kolları mosmordu. Kendi gözümle gördüğüm için anlatıyorum bunları. Üçüncü şahıslardan duyduğum bir şey değil. Birgün hatta karakola götürmek istedik. Hatta 'ben götürürsem olay büyür, ben götürmeyim' dedim. Sonra kendisi vazgeçti, gitmediler. Buna rağmen böylesine sevdiğin bir adamın böylesine bir dünyanın içine sokmuş olması çok üzücü. Benim başıma gelse çok kızardım. O zaman Dilan bu kadar zengin değildi. Fotoğrafçılık yapıyor, dersler veriyordu. Engin de cam silme işi yapıyordu.
Demet Akalın daha sonra bu bilgiyi "2019'dan önce" şeklinde düzeltti.
Programda, Dilan Polat'ın yanında kocasıyla ilgili spekülasyonlara da değinildi. Molho, avukata şu soruyu yöneltti: "Laz Kızı'nın yanında kocası var. Rumuzu bu. Belki adam bu kadını zorluyor. Bu da bir senaryo olabilir. Bir Stockholm sendromu durumu var mı? Engin Polat veya Dilan Polat'ta?"
"CELLADINA AŞIK OLMAK"
Avukat Sedef Selçuk ise konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Dilan Polat ile Engin Polat arasındaki şiddeti ilk defa duyuyorum. Şunu söyleyebiliriz: Türkiye'de birçok çift, aralarındaki bozuk kimyayı aşk sanarak ilişkilerine devam ediyorlar. Haliyle bir noktada bu bozuk kimya, iyileşmeye ihtiyacınız olduğu noktada aslında... Stockholm sendromu 'Celladına aşık olmak' der... Neyi hak ettiğini düşünüyorsanız eksik değerde, onu veren kişiyi bulursunuz. Bazı kişiler var iyileşmeye muhtaç. Maalesef tartışmanın fiziksel şiddete gitmezse o tartışma bitmiyor."