Seramik sanatçısı Mustafa Tunçalp: Topraktan sabrı öğrendim

Seramik sanatında yarım asrı çoktan geride bırakan usta sanatçı Mustafa Tunçalp’in topraktan doğup ateşle olgunlaşan eserleri, bugünlerde Beyoğlu’ndaki Kale Tasarım ve Sanat Merkezinde (KTSM) sanatseverlerle buluşuyor.
MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ
“Toprakla Şekillenen Bir Ömür” adlı sergide, sanatçının farklı tekniklerle meydana getirdiği seramik eserleri görülebiliyor.
Sorularımızı cevaplayan sanatçı Tunçalp, seramik sanatına olan tutkusunun çocukluğunda başladığını kaydederek “1950’lerde ben çocukken Sarıyer’de oturuyorduk. Oranın kili meşhurdur. Dere yatağında çamurla objeler yapardık. Çamura karşı merakım sonraki yıllarda da gelişti ve Devlet Tatbiki Güzel Sanatlara girdim. Hakkı İzzet, Jale Yılmabaşar, Erdinç Bakla gibi isimler bizim hocamızdı. Profesör Hakkı İzzet’e ‘hocaların hocası’ derledi. Ben nasıl olunuyor diye merak ederdim. Şimdi biz de öyle olduk. Seramikte yarım asrı çoktan geride bıraktım” şeklinde konuşuyor.
“Toprak insana sabırla çalışmayı ve güzel eserler üretmeyi öğretiyor” diyen Tunçalp sözlerine şöyle devam ediyor: Seramik farklı bir sanat dalı. Çamuru eline alıp sıkabiliyorsun, sana direnmiyor ve ona hükmedebiliyorsun. Bu bizim şansımız. Seramik üç boyutlu bir çalışma, resim gibi değil. Daha çok heykele benziyor ama renklendirme ve fırınlama tarafı da var.
SERAMİK SÜRPRİZLERLE DOLU
Buna rağmen seramik sanatının sürprizlere açık olduğunu hatırlatan sanatçı Mustafa Tunçalp şöyle konuşuyor: Seramik sanatında yaptığınız eserleri fırınlamak zorundasınız. Bu yüzden seramik sürprizlerle dolu. Eğer dikkat etmezseniz çalışma hava şartlarından ötürü çatlayabiliyor. Fırına koyduğunuzda da ne olacağı belli değil. İçinde bir rutubet kaldıysa eser patlayabiliyor. Onun için kusursuz eser üretmek için denemeler yapmak lazım.
Eserlerinde soyut kuş figürlerine yer veren sanatçı “Özgürlüğüme çok düşkün bir insanım. İstediğim zaman, istediğim yere kendimi atabiliyorum. Baskıya hiç gelemiyorum. Sanırım bu sebeple kuşlar eserlerimde çok” diye konuşuyor.