Ortak filmler için ortak fikirler şart

- Güncelleme:
Ortak filmler için ortak fikirler şart
Kültür - Sanat Haberleri

Türk sinemacılar Korkut Ata Film Festivalinde buluştu. 17 Türk diyarından Bursa’ya gelen sinemacılar ortak sinema yapmayı tartıştı. Biz de durumu festivaldeki isimlere sorduk…

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ

Türk dünyası sinemasının kalbi bu sene 2. Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivalinde attı. Eski Osmanlı payitahtı ve bu sene “Türk Dünyası Kültür Başkenti” olan Bursa’da geçen hafta yapılan festival, 10 ülke ve 7 özerk bölgeden iki yüze yakın sinemacıyı beş gün boyunca ağırladı. Önceki gece ödül töreniyle sona eren festivalde gösterilen 52 film ve yapılan faaliyetlerle âdeta Türk kültürü şöleni gerçekleşti. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da, Türk dünyasında ortak bir yapım fonu oluşturulması hakkında güçlü irade ortaya konulduğunun müjdesini verdi.

Gelecek sene Şuşa’da yapılacak estivalde yine ortak film yapım fikri ortaya atıldı. Düzenlenen “Türk Dünyası Film Zirvesi”nde, pek çok yapımcı ve yönetmen “ortak değerlerimizi, ortak filmlerle dünyaya anlatabiliriz” mesajı verdi. Dede Korkut, Hoca Ahmed Yesevi ve Köroğlu gibi Türk dünyasının müşterek tarihî şahsiyetlerinin ortak yapımlarla beyazperdeye taşınması gerektiği savunuldu. Ancak zirvede, Timur Bekmambetov’un Nasreddin Hoca film projesi kafaları karıştırdı. Çünkü filmdeki Nasreddin Hoca alıştığımızın dışında, popüler bir karakterdi. Peki, bakış açıları çok farklı iken Türk dünyasında ortak sinema projeleri üretmek ne kadar mümkün? Film festivaline katılan sinemacılara durumu sorduğumuzda farklı cevaplar aldık.

DOĞRU STRATEJİ LAZIM

Türk yönetmen Reis Çelik “Dünyadaki festivallerin ya da fonların nereye gittiğini çok iyi tahlil ettikten sonra ortak bir yapı oluşturabilirsiniz” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: Yoksa birbirine hasret kalmış kardeşler bir araya geldiğinde önce sarılırlar sonra kavga çıkarırlar. Bu sebeple doğru strateji ortaya koymak gerekiyor. Bence Türk dünyasının sinemada bir araya gelmesi konusunda yapılacak en önemli şey; sinemalarda birbirimizin filmlerine öncelik tanınması ve ortak filmler için temel fon yapısının oluşturulması…

TÜRKİYE SİNEMANIN MERKEZİ

Festivalde “En İyi Yönetmen” ödülünü kazanan Azerbaycanlı sinemacı Vagif Mustafayev “Artık omuzlarımız birbirine yaklaştı” ifadesini kullanıyor. Türkiye’nin rolüne dikkat çeken Mustafayev “Sinemada ve medeniyette Türk dünyasının merkezi Türkiye’dir. Farklı bakış açıları olabilir ama müzakereler yaparak ortak zeminde buluşabiliriz” diyor.

OSMANLI FESİNİ SAKLIYORUM

Azerbaycanlı yönetmen Oktay Mir-Gasım sinemada muhtemel ortak Türk yapımları hakkında “Çok mesuliyetli bir iş fakat dünyada benzerleri çok yapıldı. Bütün Türki Cumhuriyetler’in, Türkiye ile olan münasebetleri çok pozitif. Benim de evimde eskiden kalma bir Osmanlı fesi var. Annem onu mübarek görüp saklıyordu. Ben de bazen fesi başıma alırım. Bu poetik, sembolik bir şey. Yani biz de Türkiye ile yakınlaşma isteği çok büyük” diyor.

ORTAK DÜŞÜNCE ŞART

Kazakistanlı yapımcı Kanat Torebay ise “Biz bir annenin ayrı büyümüş evlatları gibiyiz. Ancak ortak filmler yapmak kolay değil. Bunun için Türk dünyasından sinemacıların festivallerde birbiriyle daha çok görüşmesi ve bir düşüncede buluşması gerekiyor” ifadelerini kullanıyor.

Kırgızistanlı yönetmen Taalaibek Kulmendeev ise “Bizim düşüncemiz ortak ama her ülkede sinema sistemi aynı değil. Ortak filmler tarihî olacaksa tarihi iyi araştırmamız gerekiyor. Bir yönetmenin isteği değil, herkesin kabul edeceği bakış açısını yakalamak lazım. Bize gerekli olan tarihî hadiseleri öne çıkarmalıyız” diye konuşuyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...