Kanlı ziyafet sofrası! | Sinemada bu hafta
“Thanksgiving” muhteşem cumadaki alışveriş kavgalarından yola çıkan ve seyircisinin midesini bozabilecek kadar bol kanlı sahneler barındıran bir korku filmi…
MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - Muhteşem Cuma diye adlandırılan gündeki alışveriş çılgınlığı, artık korku filmlerine mevzu olacak kadar dehşetli bir hâle büründü! Yönetmenliğini Eli Roth’un üstlendiği “Thanksgiving” ya da “Kara Cuma” (Türkçeye böyle garip bir şekilde çevrilmiş) adlı film işte bugündeki alışveriş “muharebelerinden” yola çıkan ve dehşetli katilin ortalığı kana buladığı bir hikâye sunuyor. Eserin oyuncu kadrosunda Patrick Dempsey, Nell Verlaque, Addison Rae, Milo Manheim, Rick Hoffman ve Gina Gershon gibi isimler yer alıyor.
ÖLÜMÜNE TÜKETİM
Plymouth kasabasındaki bir süper markette “Muhteşem Cuma” indirimleri esnasında güvenlik yetersizliği yüzünden ölümle neticelenen büyük bir izdiham yaşanır. Derken hadisenin bir sene sonrasına gideriz. Polis soruşturması devam ederken maske takan esrarengiz biri, hadiseyle alakalı kişileri hedef almaya başlar. Market sahibinin kızı Jessica ve arkadaşları da katilin peşinde olduğu insanlar arasındadır. Her gün bir şahıs hunharca öldürülmüş şekilde bulunurken Jessica için de çember daralır...
ANİ KORKULAR
“Kara Cuma”, son yıllarda artık Hollywood’da eşine daha az rastlanan “jump scare” denilen ani korku sekanslarını barındıran o filmlerden biri... Basit bir senaryo ile dizayn edilmiş yapımda seyirci katilin kim olduğunu anlamaya çalışırken sık sık yerinden oynatılıyor. Aynı zamanda ABD’lilerin Şükran Günü'nü kutladıkları zamana has dizayn edilen eser, bol kanlı “sofra” mahiyetinde! Kafaların bedenlerden kopma görüntülerinin sıradanlaştığı, beyin ve bağırsakların ortalığa saçıldığı yapımda, bir insan cesedi de yemek hâline gelebiliyor.
ZİYADESİYLE İĞRENÇ!
Öte yandan tüketim toplumuna ve “Muhteşem Cuma” günlerindeki trajikomik durumlara da kısık sesle eleştiri getiriliyor. Şükran Günü'nün tarihinde yatan ayrımcılık durumuna da... Ancak bunlar film için çok fazla ciddi meseleler! Eserin daha ziyade genç isimlerin öne çıktığı oyunculuk tarafı ise pek parlak değil.
Hasılı “Kara Cuma” adlı eser, bol kanlı korku sevenlerin gözünü doyuracak; midesi hassas seyircilerin ise yanına torba alması gerekecek!
SİSLİ BİR KAVGA
İnsanoğlu ile tabiatın çarpışmasını sıra dışı bir şekilde işleyen bir eser daha sinemada… “Drive My Car” adlı filmiyle adından söz ettiren Japon yönetmen Ryusuke Hamaguchi, tekinsiz ve soru işaretleriyle dolu bir filmle karşımıza çıkıyor. Yönetmenin ormana yapılması planlanan bir kamp tesisi projesinin gerilimleri üzerinden dünyadaki ekolojik yıkıma ayna tuttuğu “Kötülük Diye Bir Şey Yok” adlı eser; Hitoshi Omika, Ryo Nishikawa, Ryuji Kosaka, Ayaka Shibutani ve Hazuki Kikuchi gibi oyuncuları bir araya getiriyor.
DENGELER BOZULURKEN…
Eserde Tokyo yakınlarındaki bir kasabaya gidiyoruz. Takumi adlı adam, burada kızıyla birlikte tabiatla iç içe yaşamaktadır. Derken kasabalarına “glamping” diye anılan bir kamp tesisinin kurulacağını öğrenirler. Oraya gelen şirket yetkilileri planlarını anlattıklarında su kaynaklarına zarar verecek bir iş olduğu ortaya çıkar. Kasabalılar plana itiraz ederken, şirket çalışanları durumu Takumi’yi ikna ederek çözmeyi düşünürler…
Eserde, sıra dışı kamera açılarıyla tabiatın sükûti güzelliği tasvir edilerek meditasyona benzeyen sekanslar meydana getiriliyor. Buna rağmen film, seyirciyi içerisinde tutmakta ilanihaye başarılı olamıyor. Yönetmen filmin son çeyreğinde ise öne çıkardığı fikirlerin tam tersini ima eden bir hikâye geliştiriyor. Akıllarda soru işaretleri bırakan, anlaşılamayan bir hadise ile film sona eriyor; sisli bir son… Ancak yönetmen gerçekten bir meseleyi düşündürmek mi, yoksa boş bir gizem mi oluşturmak istiyor emin değilim! Cannes'da jüri ödülü kazanan eser, başarılı yanlarına rağmen herkese hitap etmiyor.
HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ
> Ölümlü Dünya 2
> Dilek
> Nasreddin Hoca 2: Dinozorlar Çağı
> Aşk Filmi