YSK ekranlara savaş açtı! 'Kuş'a özgürlük televizyona yasak

YSK ekranlara savaş açtı! 'Kuş'a özgürlük televizyona yasak
GÜNDEM Haberleri

Seçim sürecindeki yayınları sebebiyle 22 kanala 176 defa yayın durdurma cezası veren YSK'nın medya özgürlüğüne darbe vuran tutumu kamuoyunda eleştiriliyor.

emokrasinin sağlıklı işlemesi için kamuoyu hizmeti yapan ve yasama-yürütme-yargının ardından "dördüncü kuvvet" olarak kabul edilen medya, seçim sonrası Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) hedefi haline geldi. Seçim sürecindeki yayınları sebebiyle 22 televizyon kanalına 176 defa yayın durdurma cezası verildi. 31 televizyon kanalına ilişkin RTÜK'ten istenen yayın raporları şu an YSK'nın önünde bekliyor. Kurulun medya özgürlüğüne darbe vuran tutumu kamuoyunda büyük tepki çekti. Cezalar, YSK'nın gücünün "yasalar çerçevesinde yayın yapan televizyon kuruluşlarına yettiği" şeklinde algılanıyor. Twitter ve Youtube gibi sitelere erişimin engellenmesi konusunda süreç sonuçlanmadan durumdan vazife çıkaran Anayasa Mahkemesi'nin duyarsızlığı da eleştiri topluyor.Yüksek Mahkeme, Türkiye'de tek kuruş vergi ödemeyen Twitter'a erişimin engellenmesini oy birliğiyle "ifade özgürlüğünün ihlali" şeklinde değerlendirmişti.?Şimdi?YSK tarafından çok sayıda tele-vizyon kanalına kesilen yüzlerce yayın durdurma cezasının ifade özgürlüğüne ve tarafsızlığa müdahale olup olmadığı sorusu soruluyor. Medya-İş Sendikası Genel Başkanı Gürsel Eser, cezalara, "Toplumda her kesimin sesini duyurmaya çalışan, sadece görevi kamuoyunu aydınlatmak olan medya, bu sefer de YSK'dan nasibini
almıştır" tepkisini gösterdi.

KİM NE DEDİ?


Mustafa Elitaş (Milletvekili)
Hakkaniyete dikkat edilmesi gerekir
"Yayın durdurma değil, belgesel yayınlatma cezası veriyorlar herhalde. Burada hakkaniyet ölçüsüne dikkat etmek gerekir. Mesela bir televizyon bir partiyi hiç yayınlamamış. Ona 50-60 saat vermişler ama öbür televizyon başka bir partiyi yayınlamış. Yayınlarken de hep çarpıtmış; yalan, iftira, montajlar getirmiş. Birine 70 saat vermiş. 'Yalan, iftira, montajı yapana da 15-8 saat vereyim' demiş."

Batuhan Yaşar (TGRT HABER -İHA Ankara Temsilcisi)
Hukukî dayanaktan yoksun
"10 yayın durdurma cezası verildi. RTÜK ve YSK'nın gerekçeleri hukuki dayanaktan yoksun. Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Bakanlar Ahmet Davutoğlu ve Taner Yıldız'la yaptığım yayınlar sadece gündemle ilgiliydi. Seçimlere dair hiçbir şey konuşmadık. Programıma 2 kez Mansur Yavaş'ı davet ettim. Hepsinde mazeret bildirdi. Buna rağmen RTÜK ve YSK'nın ceza vermesi neyi amaçlandıklarını net şekilde ortaya koyuyor. Ayrıca hiçbir savunma alınmadan gıyabımda böyle bir karar verilmesi antidemokratik."

Prof. Dr. Naci Bostancı?(Milletvekili)
Toplumun özgürlüğü böyle korunamaz
"Seçimlerin formatı değişiyor. Kanallar yaygınlaşıp iletişim kanalları güçlenince meydanlardan televizyonlara taşındı. Son 10 yılda hayatımıza sosyal medya girdi. Kendine has nitelikleriyle siyaset üzerinde bir etki doğurdu. Seçimleri düzenleyen kurumların teknolojik gelişmeleri dikkate alması gerekir. Televizyonlara yasaklayıcı ve cezalandırıcı tavrın yerine esnek bir şekilde davranmak daha yerinde olur. Kanalların cezalandırılmasını geleneksel anlayış çerçevesinde hukuki görüyorum. Hukukun oluşması için de toplumun özgürlüğünü, haklarını korumak önemlidir.

Şuay Alpay (Milletvekili)
Zihinlerde tereddüt oluşturan kararlar
"YSK'nın yaklaşımı yanlış. Sonuçta seçim zamanı yüksek mahkeme gibi çalışıyor. Ancak AYM gibi zihinlerde tereddüt oluşturan kararlar alıyor. Yayın durdurma kararlarında daha özenli davranması lazım. Hukuku sarsacak kararlar vermeye devam ettikçe kaotik bir alan oluşuyor. Türkiye'ye bu yükü taşıtmamak lazım. YSK'nın yaklaşımı, basın özgürlüğü açısından dikkat edilmesi gereken bir gerçekliği ortaya koyuyor."

Reşat Doğru (Milletvekili)
Baskı oluşturma çabası anormal
"Yüksek Seçim Kurulu'nun kendi kararı mı değil mi diye düşünmek istiyorum. Seçimlerde herkes her şeyi söyler. Basın üzerinde baskı oluşturmaya çalışmak doğru değil. Dünyanın her yerinde her şey özgür bir şekilde yapılırken, YSK'nın bu şekilde karar almış olmasını normal karşılamak doğru değil."

Ahmet Gündoğdu (MEMUR-SEN)
Yargıda bir kafa karışıklığı var
"Bu ara YSK, yargı ve Anayasa Mahkemesi'nde bir kafa karışıklığı görüyoruz. İletişim özgürlüğü harika ama Anayasa Mahkemesi'nin Twitter şirketinin özgürlüğünden önce vatandaşlarının hakkını gözetmesi gerekmez mi? Gazete yoluyla birisi bize hakaret etse savcıya dilekçe veriyoruz ve 'hakkımızı gözetin' diyoruz. O da gereğini yapıyor. Twitter ile ilgili hakarette adres bulunmuyor. Kararlar kamu vicdanını rahatsız edici boyuta çıkıyor. Yüksek Mahkeme'nin kararlarında 2 kere 2 ya 3 ediyor ya da 5. İnşallah 4 ettiği günleri de görürüz."







UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...