Yayına, öleceksek bugün ölelim diyerek başladık

Osman Çobanoğlu ANKARA 
Türk milleti darbe kalkışmasının yaşandığı gece, tankları, uçakları ve tüfekleriyle halkının üzerine ateş açanları bir bir püskürtürken cuntacılara karşı çıkan medya kahramanları da büyük bir kamu görevi yaptı. Kalkışma gecesinde bu ‘dik duruşu’ en çok gösteren kanal olan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihî çağrısını milyonlara ulaştıran TGRT Haber ne ‘sözde TSK bildirisi’ni yayınladı ne de darbecilerin ekmeğine yağ sürecek patlama görüntülerini verdi. TGRT Haber ve İHA Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, belki de kalkışmanın seyrini değiştiren o gerilim dolu yayın saatlerini anlattı. İşte o gecede Yaşar’ın ağzından yaşananlar...
HALK KORUMAYA GELDİ
Bizim milletle olan bağımızın kesilmesi darbeciler tarafından konuşulmuş. ‘Bunlar nasıl çıkartıyorlar bu insanları, kapatın gelin’ şeklinde ifadeler söylendi bize. Haber merkezimizin her an darbeciler tarafından basılacağı yönünde İstanbul’dan bize sık sık uyarılar yapıldı. ‘Güvenlik tedbiriniz var mı’ falan diye sordular. Ama halk geldi bizi korumak için.
MÜCAHİD ÖREN ‘ÇOK SERT YAYINLARLA KARŞILIK VERECEĞİZ’ DEDİ
Sonra Mücahid Bey (İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mücahid Ören) ile görüştük. Daha hiçbir şey belli olmamıştı. Bombalar atılmamıştı. Bize şu talimatı verdi: “Biz demokrasinin yanındayız. Biz Türkiye’nin yanındayız. Biz Cumhurbaşkanımızın yanındayız. Çok dik duracağız ve darbecilere çok sert yayınlarla karşılık vereceğiz. İşte yayın politikamız budur.” Sonra biz Nuri Bey (İhlas Medya Ankara Grup Başkanı) ile konuştuk. Hiçbir şekilde geri adım atmamaya ve darbeye karşı çıkma anlamında bir gazeteci olarak bütün argümanları kullanmaya karar verdik. ‘Her gün ölünmez, öleceksek bugün ölelim’ cümlesiyle başladık.
ERDOĞAN’A NASIL ULAŞTIK?
Daha sonra Cumhurbaşkanı’nı yayına bağlamak için danışmanı Mustafa Varank’ı aradım. Mustafa Varank daha kardeşinin vefat ettiği haberini almamıştı. Bana ‘Ben sayın cumhurbaşkanı ile beraber değilim, ben İstanbul’dayım. Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan kendisine eşlik ediyor’ dedi. Öyle deyince hemen onu aradım. Onunla konuştum. Bir hazırlık yapıyorlardı bir şeylere. Bağlanmak istediğimizi, bütün Türkiye’nin Cumhurbaşkanını ekranlarda görmek istediğini, herkesin ona ihtiyacı olduğunu söyledim. ‘Tamam’ dedi. Bütün Türkiye Sayın Cumhurbaşkanının konuşmasını Facetime uygulaması üzerinden görüntülü olarak izledi. Sayın Cumhurbaşkanının soğukkanlı tavrı bütün Türkiye’yi rahatlattı 
BAZILARI SÖZDE BİLDİRİYİ YAYINLADI
Patronumuzla bu kararı aldıktan sonra çok sert bir şekilde darbeye karşı yayın yapmaya devam ettik. Kanallardan bazıları TSK’nın  sözde darbe bildirisini bile yayınladı. 
Mermi olayımız da var tabii. Bizim çatımız her gün temizlenir. Olaylardan sonra birisi gelmiş dik bir şekilde M16 mermisi bırakmış. Mermi bırakmanın anlamı ‘ayağınızı denk alın’dır. Dolayısıyla Cumhurbaşkanının yanı başına kadar girenler bizim de yanı başımıza kadar girebiliyor. Çok ama çok ciddi bir olayla karşı karşıyayız. Ben hâlâ hiçbir şeyin geçmediğini düşünüyorum. Bunlar yeni kalkışmaya girişecektir.  Hepimiz zannettik ki FETÖ bitti. Bittiğini sandığımız bir terör örgütü bize o kabus gecesini yaşattı. Bitti demek için çok erken.
O GÖRÜNTÜLERİ O GECE KARARTTIK
Yönetim Kurulu Başkanımız Mücahid Ören’in olayın her anında bize desteği sonsuzdu. Sürekli aradı. Ankara-İstanbul sürekli irtibat halindeydi. Darbecilerin ekmeğine yağ sürecek hiçbir haber ve görüntü TGRT, İHA ve Türkiye gazetesinden geçmedi. ‘Sokağa çıkın’ çağrısını sabaha kadar sık sık dile getirdik. O anlamda inanılmaz mesajlar geldi. Halk geldi TGRT’yi korumaya kalktı. Bu olay bize bütün ayrılıkları gideren, Türkiye’nin birleşmesini sağlayan da bir olaydı.
HİÇ TEREDDÜT ETMEDİK
Bu darbenin emir-komuta zinciri dışına çıkılarak gerçekleştirildiği ilk kez TGRT ekranlarından söylendi. Özel Kuvvetler Komutanı ilk kez TGRT Haber’e bağlanarak bütün o yaşanan şeyleri ve geceyi anlattı. Darbe karşıtı generaller Türkiye’ye seslendiler. Darbecilere durmalarını söylediler. Yayına alırken hiç tereddüt etmedik. Çünkü gün çok hızlı bir şekilde karar alıp, uygulamaya geçme günüydü. 
48 SAATLİK ÖRNEK YAYINCILIK
Sabah olduğunda eve sadece üstümü değiştirmeye gittim. Üstümüzü değiştirdik ve tekrar akşama kadar yayında kaldık.  48 saate ulaşan bir yayıncılık örneği bu aslında. Bu daha önce olmamıştı. Eve giderdik, diğer arkadaşlara devrederdik. İhlas Medya Grubu mensubu olarak çok gururluyum.
BİR KERE KAYBEDERSENİZ...
İnsanlar canlarını hiçe saydılar. Gerçekten Adnan Menderes’e yapılması gereken o reaksiyon 56 yıl sonra gösterildi. Darbecilerin ilk defa kaybettiğine şahit oldum. Bir kere kaybederseniz artık hep kaybedersiniz. Şimdi kurumsal anlamda yeni bir Türkiye kuruluyor.  Bütün bunlara baktığımızda ‘son virajdı, son artık bitti’ diyoruz ama her seferinde daha keskini geliyor. 
700 METRE ÖTEDEN BİZİ İZLİYORLARMIŞ
700 metre ötemizde bizi izliyorlarmış. Yani Genelkurmay’dan. Onlar bizi biz onları izliyorduk. Ama hiçbir şekilde geri adım atmadık. Kameraman arkadaşım Aziz Turan bana ‘Abi, odanın kapısını sıkı bir şekilde kapattım içeri girmeleri 10 dakika sürer’ dedi. Kameramanımız Mehmet Tiren ‘240-260 F16 var sadece 5’i havada, korkmayalım’ dedi. Bu tip psikolojik olarak bizi etkileyen sözlerin de anlamı vardı. Hep beraber bütün arkadaşlar birbirimize  güç vermeye, güç almaya çalıştık.