Yakında asıl bomba patlayacak

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın şüpheli ölümüne ilişkin iddianame Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve dava başlamış oldu. Ancak, Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün tek sanık olarak yer alması şaşırtıcı bulundu. Savcı Kemal Çetin, soruşturmayı sürdürürken Ersöz dosyasını ayırarak dava açtı ve böylece dosya bir gün kala zaman aşımından kurtulmuş oldu. Özal'ın ölümü ile ilgili ana soruşturma ise devam ediyor. Üstelik bu soruşturma sadece Özal'ın zehirlenme olayı ile sınırlı değil. 1988 yılında Kartal Demirağ tarafından Özal'a düzenlenen suikast girişiminden itibaren bütün süreç ele alınıyor. Eşref Bitlis, Uğur Mumcu olayları gibi o dönemi şekillendiren bütün gelişmeler soruşturuluyor.
Turgut Özal'ın ölümüne ilişkin soruşturmada, 1990'lı yılların başında meydana gelen ve kimi çevrelerin "örtülü darbe" olarak nitelendirdiği karanlık olaylar ele alınıyor. Özal soruşturması bütün bu dosyalar için de yeni gelişmelerin kapısını aralayabilir. Soruşturma kapsamında Bingöl'de 33 erin şehit edilmesi, Madımak ve Başbağlar katliamları, emekli binbaşı Cem Ersever'in ölümüne de değiniliyor. Ersöz hakkında hazırlanan iddianamede bu gelişmeler Özal'a yönelik suikast penceresinden değerlendirildi. Savcı Kemal Çetin, Özal'ın başlattığı çözüm sürecini de bu kapsamda ele alıyor. Atılan adımların Özal'ın ölümünün ardından Mayıs 1993'te yaşanan 33 er olayı ile noktalandığının altı çiziliyor.



Ergenekon belgeleri dosyada yer aldı
Özal soruşturmasının Ergenekon ile olan ortak bağı Levent Ersöz'ün her iki davada da sanık olmasından ibaret değil. Soruşturma dosyasına Ergenekon'dan çıkan belgeler de girdi. Onlardan bir tanesi de İşçi Partisi'nde yapılan aramada ele geçirilen "prow mektup oğuz" isimli belge. Levent Ersöz hakkında hazırlanan iddianamede açık kimliği bilinmeyen Özel Harp'te görevli olduğu iddia edilen Savaş Korkmaz da sanık. Soruşturma kapsamında bir Adli Tıp uzmanının verdiği bilgiler ise hayati öneme sahip.


'Beyaz Kuvvetler zehirledi' iddiası
Zirve Yayınevi davasında hem sanık hem de tanık olan eski Jandarma personeli İlker Çınar'ın anlattıkları da iddianamede önemli yer tutuyor. İfadesinde 1993'ten itibaren, Özel Kuvvetler Komutanlığı içerisinde yer alan TUSHAD'a bağlı Beyaz Kuvvetler Komutanlığı'nda görev yaptığını söyleyen İlker Çınar, TUSHAD'da çalışırken Özal'ın suikast sonucu öldüğünü duyduğunu belirtiyor. TUSHAD'ın başındaki ismin Ergenekon sanığı Hurşin Tolon olduğunu kaydeden Çınar, Özal'ın polonyum ve amerikyum ile zehirlendiğini iddia ediyor. Çınar'ın ifadeleri otopsi sonuçları ile örtüşüyor. Gizli tanık 'Selçuk' ise Levent Ersöz'ün "Biz gerektiğinde cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişiyi de zehirletiriz, öldürtürüz" dediğini duyduğunu iddia etti.

------------------


FINANCIAL TIMES YAZDI:
Özal'a organize suikast yapıldı
Turgut Özal'ın öldürüldüğü iddiaları dış basında da yankı buldu. İngiliz Financial Times gazetesi, Turgut Özal'ın ölümünde ciddi iddiaların olduğunu yazdı. Gazete 'öldüğü gün tıbbi ekip Özal'ın yanında yoktu, kalp krizine içtiği bir limonatanın yol açmış olabileceği söyleniyor" iddialarına sütunlarında yer verdi. Gazete, savcılar Özal'ın organize bir şekilde işlenen bir cinayete kurban gittiği yönünde kuvvetli şüpheler elde etti diye yazdı. Ergenekon davası sanığı olarak cezaevinde bulunan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz için ömür boyu hapis istediğini de aktaran gazete, "Türkiye'nin önemli bir kısmı, Özal'ın Kürt militanlarla kanlı çatışmaları sona erdirmek isterken öldürüldüğüne inanmış durumda. Kürt bir muhasebeci olan Hasan, 'Özal Kürt sorununu çözmek istediği için öldürüldü. Erdoğan'ın bu sorunu çözmesine de izin vermeyecekler" dediğini aktardı.