TTB’den muhalif doktorlara gözdağı

Mehmetçiğe atılan iftirayla tepkilerin odağı olan TTB, yeni bir skandala imza attı. TTB yönetimi “özel bilgileriniz çalındı” diyerek muhalif doktorlara aba altından sopa gösterdi. Savcılık devreye girdi.
YILMAZ BİLGEN'İN HABERİ
Türkiye karşıtı faaliyetlerin odağı hâline gelen ve son olarak Mehmetçiğe atılan iftirayla toplumda infiale yol açan Türk Tabipleri Birliği (TTB), yeni bir skandala imza attı. Türk Silahlı Kuvvetlerine “kimyasal silah kullandığı” iftirasını attığı için tutuklanan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın yönetimi, muhalif doktorlara gözdağı verdi. TTB yönetiminden bazı üyelere gönderilen bilgilendirme yazısında, “Tüm bilgileriniz farklı odaklar tarafından ele geçirildi, ev, iş adresleriniz, aile, iletişim, eğitim ve geçmişinize dair tüm bilgiler kopyalandı” denildi.
Mağdur doktorlardan Kayseri Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Türkmen Bahadır Arıkan ve Nevşehir Tabip Odası Başkanı Yunus Emre Çakır, bunun bir sindirme ve terör taktiği olduğunu ancak Fincancı yönetiminin ihanetine karşı susmayacaklarını belirtti. TTB yönetimi hakkında skandalla ilgili savcılığa suç duyurunda bulundukları belirten doktorlar, bilgilerin tehdit amaçlı illegal yapılara verildiği görüşünde.
ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERİYORLAR
Gazetemize konuşan Kayseri Tabip Odası Başkanı Arıkan, kendilerine aleni bir biçimde aba altından sopa gösterildiğini kaydederek şunları söyledi: Bugüne kadar hiçbir şey olmayan TTB’de kayıtlı mahrem bilgilerimizin Fincancı’nın ihaneti sonrası gösterdiğimiz tepkiye paralel bilinmeyen güçler tarafından ele geçiriliyor. Bu bir terör taktiğidir. Bize açık bir biçimde geçmiş ve mevcut durumunuza dair her tür bilgi gerekli yerlere gönderildi’ diyorlar. O yerlerin kim olduğu da belli. Bunların terör iltisakı zaten gizli değil ve bu tarz işler onlar için normal şeyler. Militan tavır ve sözlerine defalarca şahit olduk. Ancak hiçbir şerefli hekim bu tehditlere prim vermez, vermeyecek. Dünden daha güçlü bir biçimde bu ihanete karşı sesimizi yükselteceğiz. Fincancı içeride ancak ekibi kaldığı yerden bildiğini okumaya devam ediyor.
Fincancı’nın adamları, kendilerini eleştiren doktorlara e-mail ile gözdağı verdi. Yazıda “Ev, iş adresleriniz, aile, iletişim, eğitim ve geçmişinize dair bütün bilgiler farklı odaklar tarafından kopyalandı” tehdidi yer aldı.
TÜRK İBARESİ KALMALI
TTB’den Türk ibaresinin kaldırılması ile ilgili konuya da değinen Arıkan “Bu tartışma mevcut hain yönetim nedeniyle dillendiriliyor. Yapılması gereken şey Birliğin başındaki Türk ibaresinin kalması ve terör destekçisi yönetimden arındırılmasıdır. Türk Tabipler Birliğinin asli niteliğine dönmesini sağlamalıyız. Yaşananlar gösterdi ki İstanbul’da sayıları 35 bini bulan hekim arkadaşlarımızdan yalnızca 5 bini seçim günü oylamaya katılırsa ortaya bu manzaranın çıkması kaçınılmaz oluyor. Devlet bu noktada resmî kurum doktorlarına da üye olma şartı getirmeli ve aidatlar düşürülerek TTB’nin Türk doktorlarını temsil eden niteliğe kavuşması sağlanmalıdır. Ankara’da yüzde 4, İstanbul’da yüzde 5,5 gibi katılımlarla ortaya bu felaketin çıktığı görülmeli. Son olaylar bir uyanışa vesile olmalıdır. TTB’nin kapatılması da çözüm değildir. Kapatılsa dahi mutlaka aynı misyonu ifa eden bir kurum ihtiyacı doğacaktır. Bu durumda hem resmî makamlara hem bize düşen burayı ıslah etmek ve yeniden meslek örgütü misyonuna dönüştürmektir’ diye konuştu.
IPPNV’nin sözde raporuyla iftiraya destek çıkıldı.
ÇAMAŞIR SUYUNU DELİL GÖSTERDİLER
Nevşehir Tabip Odası Başkanı Çakır, Fincancı’nın Türkiye karşıtı her gelişmenin baş aktörü olduğuna ve terör örgütü PKK’nın yayın organlarında sergilediği tavra vurgu yaparak şu bilgileri paylaştı:
Bu iftira kampanyası Türkiye ile birlikte dışarıda eş zamanlı olarak başlatıldı. Dünya Tabipler Birliği ve sözde uluslararası kimyasal silahları araştırma kurumu IPPNV Şebnem Fincancı’ya destek açıklaması yaptı. Hatta IPPNV Irak’ın kuzeyine iki uzman gönderip rapor düzenledi. Bu raporda video izleyerek kimyasal kullanıldı garabetine bir yenisi daha eklendi ve bir adet tuz ruhu bidonu ile bir tane çamaşır suyu poşeti iddiaya delil olarak gösterildi. Mesleki utanç örneklerine yenilerini eklediler. Türkiye’ye çok bariz bir tuzak kurmaya çalışıyorlar. Hem de hiçbir meslek, etik kaidesi tanımadan.
AİDATLAR TERÖRE GİDİYOR
TTB’nin bütçesinin 15 milyon TL olduğuna dikkat çeken Çakır “Bu para büyük oranda teröre aktarılıyor. Çünkü mevcut yönetim keyfî uygulamalarla yıllardır Türkiye karşıtı organizasyonlara maddi destek sağlıyor. Üstelik hiçbir denetime de maruz kalmıyorlar. Şu an tüm bu karanlık eylemlerin hesabı sorulmalı. Biz Türk hekimlerin ödediği aidatlarla vatana, millete saldırıyorlar. Devam eden süreç mutlaka yönetim kademesinin de görevden alınması boyutuna evrilmeli. TTB tüzüğüne göre bu durumda ikinci en fazla oyu alan grup zaten görevi devralacak. O da millî isimlerden oluşan Türk Tabipler Birliği olacağı için her şey normale dönecek” ifadelerini kullandı.