Kuraklığa karşı formül: Suyun yönetimi tek elden olmalı

Veysel Eroğlu, 2007’de muazzam kuraklık olduğunu ama şehirleri susuz bırakmadıklarını belirterek “Tedbirler önceden planlanmalı. Bu yüzden suyun tek elden idare edilmesi gerekiyor” dedi.
Türkiye’de su sorunuyla mücadele konusunda akla gelen ilk isimlerden biri olan eski Çevre, Orman ve Su İşleri Bakanı, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu, yaptığı çalışmaları ve hatıralarını, “Suya Atılan İmza” kitabınla topladı. Eroğlu ile hem kitabını hem de su sorununun çözümü konusundaki önerilerini konuştuk.
1994 yılında İSKİ’de başladığı göreviyle o dönemden günümüze kadar başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin su sorununda en ileri teknolojileri hayata geçiren Eroğlu, imkânsız denen hususları başararak ülkemizin dünyada örnek bir konuma gelmesinde önemli projelere imza attı. O dönemde su sorunuyla ilgili yaşananları anlattığı kitabını, öncelikle bu milletin her şeyi yapabileceğinin bir ispatı olarak kaleme aldığını belirten Eroğlu, “Daha önce arıtma tesislerini, barajları yabancılar yapıyordu. Artık biz yapıyoruz. Hatta en güzelini, en uygun fiyatla, en kısa sürede yapıyoruz. Bu kitap da bunun ispatı. Dünyanın en çok baraj, gölet yapan ülkesiyiz. Teknolojide dünyanda ilk 7’ye giriyoruz. Yine baraj inşaatında dünyada ilk 3’e giriyoruz. Demek ki bu millet her şeyi yapar, yapabilir” dedi.
YILDIRIM HIZIYLA BAŞLAYAN SU SERÜVENİ
Eroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylığı dönemde İstanbul’un su meselesini çözmek için teklifte bulunduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“1994 öncesinde susuzluk, açıktan akan kanalizasyon atıkları, çöp dağları, hava kirliliği ve Haliç’in içler acısı hâliyle İstanbul, tam bir çevre felaketi yaşıyordu. İstanbul’da su yoktu. Kerbela gibiydi. Haliç’in kokusundan Fatih’te insanlar duramıyordu. Yatırımlar durmuştu. Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen’in yaptığı tek şey Yalova’dan bir tankerle Kuruçeşme’ye su getirmekti. Ama biz, yıldırım hızıyla başladık. O dönemde 2040 yılı master planı yaptık. İstanbul’da 20-25 yıl önce yaptığımız bu hizmetler hâlâ İstanbullular ve bütün vatandaşlarımız tarafından güzel bir şekilde bilinir ve anlatılır.
İMKÂNSIZLIKLARI BAŞARDIK
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ile imkânsızlıkları başardık. Gelen suyun yüzde 65’i kayboluyordu. Bir kanalizasyon sistemi olmadığı için sular birbirine karışıyordu, büyük salgın hastalıklar çıkıyordu. Köstebek makinalarla ilk defa atık su tünellerini biz inşa ettik. Borçları ödedik. Suyla ilgili 600 tesis açtık. İstanbul’un o dönemlerde 2040, şimdiyse 2071’e kadar su meselesini çözdük. Kanalizasyon yoktu, dünyanın en modern içme suyu borularını inşa ettik. Şu anda 250 yıla kadar dayanacak şekilde boruları yeniledik.
DÜNYAYA ÖRNEK TESİSLER
Barajları devlet yapardı. İlk defa bir mali idare olarak 7 tane baraj inşa ettik. Dünyanın en büyük çaplı isale hatlarını yaptık. Dünyanın en ileri içme suyu arıtma tesisleri bizde. Paşaköy’deki ileri biyolojik atık arıtma su tesisi dünyaya örnek. Öğrencilerime ders anlatırken Türkiye’de bu tesisler olmadığı için yurtdışından örnekler gösteriyordum. Örneğin, Almanya’nın Stuttgart şehrinde çok güzel tesisler vardı, o tesisleri gösterirdim. İçimde bir ukdeydi. Neticede İSKİ’de göreve başladığım zaman dünyanın en ileri teknolojilerini kurdum. Stuttgart’ta bir çevre enstitüsü vardı. Bir gün oranın rektörü beni aradı. ‘Dünyanın en ileri, en yeni tesisleri sizde, bunları yüksek lisans öğrencilerimiz gelip görebilir mi?’ deyince, nereden nereye geldiğimizi görmüş olduk.
SU TEK ELDEN YÖNETİLMELİ
Kuraklık daha önce de vardı. 2007’de muazzam bir kuraklık oldu ama hissetmedik. Çünkü o kuraklığı çok iyi yönettik. 2012, 2013, 2018 yıllarında da kuraklık oldu. Uyguladığımız A, B ve C planlarımızla şehri susuz bırakmadık. Türkiye’de genelde 7 yılda bir kuraklık oluyor. Şu anda da kurak bir dönemden geçiyoruz. Bunun için suyun tek elden yönetilmesi gerekiyor. 76 şehirde su yoktu. Ama bunların hepsini 30-40-50 yıl sonrasının ihtiyaçlarına göre gerekli kaynakları hazırladık. Geçtiğimiz pandemide bu sular olmasaydı çok daha büyük bir salgın olacaktı. Benim Veysel Eroğlu tahmin metotlarım var. Bu metotlarda hangi yılda kuraklık olması hâlinde ne gibi tedbirler alınacak konusunda önceden planlardık. Bunun için bilgi ve tecrübe gerekiyor.
BAŞARIMIN SIRRI 7T KURALLARIM
“Suya olan aşkım çocukluğumdan beri var. Suyla âdeta konuşurum. İleri teknolojiyi severim. Muvaffakiyetimin sırrı olarak 7T (tahayyül, tetkik, tahkik, takvim, tatbik, takip, tekemmül) şeklinde bir usulüm var.”
İKİNCİ CİLDE HAZIRLANIYOR
Veysel Eroğlu, 1994 öncesi ve sonrası İstanbul’daki su sorununa getirdiği çözümleri ve İSKİ dönemi hatıralarını bir araya topladığı “Suya Atılan İmza” kitabının ikinci cildinin hazırlıklarına başladığını söyledi. Eroğlu ikinci ciltte, İstanbul’da yaptığı hizmetlerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2003’te AK Parti Genel Başkanı olduğu dönemde kendisini Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü görevine getirmesiyle başlayan serüvenini kaleme alacağını kaydetti. ESMA ALTIN'IN HABERİ