Erdoğan, Seçim sonrasını işaret etti, 'yasal adımlar atılacak' dedi: Kira fırsatçılığına izin vermeyeceğiz
Son dakika haber: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı ortak canlı yayın programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Büyükşehirlerde kira sorunlarını gördüklerini belirten Erdoğan, ''Bu fırsatçılığa asla izin vermeyeceğiz. Seçimden sonra yasal zeminde adımlar atacağız.'' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT ortak yayınında AK Parti’nin seçim beyannamesinde açıklanan proje ve müjdeler, savunma sanayii, enerji, ekonomi ve sağlık alanında son dönemde hizmete alınan dev yatırımlar, deprem bölgesinde yeniden inşa çalışmaları ve gündeme dair önemli konularla ilgili gazetecilerin sorularını cevapladı. Büyükşehirlerdeki fahiş kira sorununa ilişkin de konuşan Erdoğan, "Büyükşehirlerde kira sorunlarını görüyoruz. Bu fırsatçılığa asla izin vermeyeceğiz. Seçimden sonra yasal zeminde adımlar atacağız." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
İSTANBUL'DA KENTSEL DÖNÜŞÜM
İstanbul'da 220 bin bina ve 1,5 milyon bağımsız bölüm risk altında. Bugün 39 ilçede 412 milyon metrekare büyüklüğe sahip kentsel dönüşüm sürecini sürdürüyoruz. 93 bin konutun yapımı devam ediyor. Şimdi rezerv alan çalışması yapıyoruz. 1 milyonluk bir rezerv alan planlıyoruz. Bu yerleşimler uydu kent modeli olacak. 130 milyon metrekare yere ihtiyacımız var. Bakanlığımız yerleri belirledi. Bu alanda yapılacak konutlar sadece riskli yapıda olan vatandaşlarımız için kullanılacak.
İstanbul'a ilave bir nüfus gelmeyecek ve yeni nüfusa da izin vermeyeceğiz. 500 bin konu yerinde dönüştüreceğiz. Sağlıksız konutları dönüştürürken boşalan alanları da yeşil alanla dolduracağız. Şehrin havasını temizlemek zorundayız. Siz şimdi gidip Londra merkeze gidemezsiniz belli bir bedeli vardır. Bu proje için 5 yıllık bir plan hazırladık. Marmara'yı her alanda daha da geliştireceğiz. İstanbul mekansal strateji planını hayata geçiriyoruz. Rezerv şehirlerimizi deprem riskinin yüksek olduğu yerlerde yapacağız. İzmir'de de benzer bir projemiz olacak.
14 MAYIS SEÇİMLERİ
Bizim için siyasette durmak hiç olmadı. 40 yıllık siyasi hayatım her zaman bu yoğunlukta geçti. Bazı programlarda açıklamışımdır. Bir gece geç saatte eve geldim, baktım odanın kapısına bir pusula yapıştırılmış. 'Babacım bir geceni de bize ayır'. Ben de 1, 1,5 eve gelmişim. Tabi duygulandım. Dertleniyorsunuz. Burada da aynı hayatı yaşıyoruz. Zaman zaman eşim de ya benle ya da arkadaşlarıyla gidiyor. Bayramın 2. 3. gününe Deprem bölgesine programlar yaptı. Konut teslimine gideceğim. Zaten depremzedelerle iftarlarda bir araya geldik. Bayramda da köyevlerinin teslimine gideceğiz. Projeler çok güzel. Orada olmamak millet adına hasılayı toplamamak olur. Bazı iş adamlarımızı teşvik eder miyiz? Devletin varlığı bunun için var. Şu güzelliği ortaya koymak için. Benzerlerini Manavgat'ta da yaptık. İnanmıyorlardı. Birisi 'Bu konutları bu kadar kısa sürede yapıp teslim edeceğim dediğinde size inanmamıştım hakkını helal et' dedi. Traktörü yanan vatandaşa da 1 haftada traktörünü teslim ettik. Mesele doğrular üzerine siyaseti inşa etmek. Doğruları verirseniz bu halk sizinle ölüme gider.
"BAY BAY KEMAL BAŞARISIZLIĞININ KİTABINI YAZMIŞ"
Bu bay bay Kemal'in SSK'nın başında olduğu dönemde hazırladığı bir kitapçık. Burada o çöküşü kendi dilinden anlatıyor. 'Eksiklerimiz yanlışlarımız var ama biraz da bizi dinleyin' diyor. Herkes başarısının kitabını yazar Bay bay Kemal başarısızlığının kitabını yazmış. Bizzat ağzından başarısızlığının itirafı var. Rahmetli Savaş Ay'ın programında gösterdikleri gerçek değil diye Avusturyalılara rapor hazırlatıyor. Avusturyalılara sormana gerek yok hastane koridorlarında inleyen vatandaşlarıma sor.
Rahmetli Savaş Ay hayatta olsaydı, bugünün şehir hastaneleri görseydi, özlemini duyduğu hastaneleri yakalamış olsaydı. Bay bay Kemal sen bize ne anlatıyorsun. Bu saçma broşür seni kurtarmaz. 14 Mayıs, bunun hesap sorulacağı gün olacak. Kocaeli'nde Şehir Hastanesi açtık. Hasta yakınları, 'Allah razı olsun, pırıl pırıl yerde bizi tedavi ediyorsunuz' diyor. Vatandaşıma sesleniyorum, bir tarafta bu hastaneleri hayata geçirmiş olan Cumhur İttifakı var, diğer tarafta bay bay Kemal'in SSK döneminde yapmış olduğu hastaneler var. Bir tarafta teröristlerin savunduğu 7'li masa var bir tarafta da milletinin bütün her şeyine sahip çıkmadığı ahti içerisinde olan bir Cumhur İttifakı var. Togg sürüyoruz piyasaya herkes iftihar içerisinde. Diğer taraftan TCG Anadolu'yu tanıtıyoruz. Gemiyi gezenler de bize dua ediyor. Ama bunlar diyor ki maket. Togg maket, TCG Anadolu maket. Hepsini görüyorlar. Gemi pırıl pırıl. Bin 300'ün üzerinde personeli var. Bu personelle Akdeniz'e açılacak. Orada Türk'ün gücünü dünyaya haykıracak. Biz şimdi Levent'te Barboras Hayrettin Paşa Camii'ni inşa ettik. Oraya neden Levent denir? Barbaros Paşa'nın leventleri oradan sahile indiğini için oraya Levent deniyor. Onun için adını Barbaros Hayrettin Paşa koyduk. Süslemelerde denizin dalgalarını cama işlemişler. Bütün mimarlarımıza teşekkür ediyorum.
"2013'TE IMF'İN İPİNİ KESTİK"
Bugüne kadar muhalefette bay bay Kemal'in dışında pek isimlerini almadım. Son zamanlarda şirazeden çıktıkları için onları da masaya yatırmak gerekiyor. 14 Mayıs önemli Seçim. Bu ekibin içerisinde çok yakın çalıştığım kişiler var. Bir tanesini başbakanlık makamına getirerek yanlış yaptığım kişi, diğeri de genç yaşta bakanlıklara getirdiğim kişi. Bu Bebecan'dır. Davos'ta IMF'nin başı ile görüşme yaptık ve dedim ki 'elemanların bize siyasi akıl vermeye gelmesin, Türkiye'yi yönetemezler, Türkiye'nin başbakanı benim ve ben yönetirim'. Tabi adamın rengi attı. 2013'te IMF'in ipini kestik. Onlarla bu görüşmeyi yaptıktan sonra 2013'e kadar devam ettik ve borcu ödedik. Başbakanlığımda Merkez Bankası'nın döviz rezervi 135 milyar dolara kadar çıktı. Hava atıyor. Son imzayı koyan kim? Son imzayı koyan başbakan olmadıktan sonra senin yapabileceğin ne olabilir? Ben 6 sıfırı atacağım dediğim zaman 'olmaz' dediler. Başbakanlık görevine gelenin durumu malum zaten. CHP'nin çok övdüğü zat var. Otel kapılarının arkasında kendisi ve İP'in hazinecisi IMF ile görüşme yaptılar. IMF ile görüştüklerinde ne tavsiyesinde bulundular? Dediler ki, AK Parti IMF'ye borçlanmalı. Biz dedik ki 'kendimize yetiyoruz'. Ee ne oldu battık mı? Yolumuza devam ediyoruz. Faizi düşürdük. Ne oldu, battık mı? Dünyada herkes faizi yükseltiyor, biz düşürüyoruz. Enflasyon yavaş yavaş iniyor. Haklılığımız dünyada takdir ediliyor. Yüksek faizle doğru yapmadık diyorlar. Yaptığımız ikili görüşmede bunu ifade ediyorlar. Dünyada herkes bir modelle ifade ediyoruz. Biz de Türkiye modeli diyoruz. Türkiye modeliyle dünyada örnek olacağız. Bunu görecekler.
"KADINA KARŞI ŞİDDETTE TAVİZ VEREMEYİZ"
Türkiye'ye geçtiğimiz 21 yılda asırlara bedel eserler kazandırdık. Son dönemde dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'de aile kurumunu ve gençleri hedef alan sinsi bir çalışma var. Gençlerin ve ailelerin desteklenmesine ayrıca önem vereceğiz. Bunun örneği dünyada en güzeli Norveç'te. Orada gençlere ait bir fon var. Kendi gençlerine belli oranı ayırıyorlar. Ona hiç dokunulmuyor. Gençler evleneceği zaman bunu kullanıyor. Karadeniz gazından aile ve gençliğe tahsisi yapacağız. Aile ve Gençlik Bankası'nda bunu rezerv edecek. Kaynağı Karadeniz doğalgazı olacak. Gençler evleneceği zaman faizsiz buradan kredi kullanabilecek. Ödeme sıkıntısı yaşatmayacağız. Ev hanımlarının emekliliğinde sigorta priminin bir kısmının ödeyerek destek vereceğiz. Yeni evlenen çiftlere 1500 bin TL faizsiz evlilik kredisi vereceğiz LGBT gibi sapkın şeylere karşı etkin mücadele edeceğiz. CHP, ve terör örgütünün parlamentodaki uzantısı LGBT'yi savunuyor. 7'li masanın diğer ortakları da 'LGBT'ye karşıyız' demediler. Ben bunlara LGBT masası diyorum. Kadına şiddete karşı mücadele etmek Cumhur İttifakı çok kararlı. Burada taviz yok. 21 yılda kadınların çok desteğini hissettik. Kadına karşı şiddette taviz veremeyiz.
"KÜRT VATANDAŞLARIMIZLA DAYANIŞMAMIZ ÇOK İYİ KONUMDA"
Bu 6'lı masa olmaktan çıktı. Bu artık 7'li masa oldu. Bu 7'li masa bizim Kürt vatandaşlarımızı istismar ediyor. CHP'nin benim Kürt vatandaşlarımı sevmek gibi bir derdi yok. Bunların hepsi yalan. Doğu'da CHP'nin esamesi bile okunmuyor. Benim Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımla bir derdim yok. Kürt vatandaşlarımızla dayanışmamız çok iyi konumda. Bir araya gelerek kapalı kapıların ardında pazarlık yapmışlar. Neymiş, Diyanet Başkanlığını kaldıracaklarmış. Kaldırıp da ne yapacaksın? Bunların din düşmanlığı yeni değil. CHP'nin tarihinde din düşmanlığı var. CHP hep bununla anılmış. CHP ve HDP bir araya gelip bir mesaj veriyorlar. O da nedir? 'Benim Kürt kardeşlerimi nasıl kandıracakları'. 'Batı'da ne varsa Doğu'da da o olacak' sözüm vardı. Oldu mu? Oldu. Hiçbir zaman mahrum etmedik. Türkiye genelinde 76 üniversite vardı geldiğimizde. Bunu 208'e çıkardık. Üniversitenin olmadığı il kalmadı. Oradaki kardeşlerimi Kürt'tür diye üniversitesiz bırakamazdım. Onlar ne kadar Kürt ise biz de o kadar Kürt'üz. Yasaklar kalktı. Billboardlarda Kürtçe yazabiliyorlar, konuşabiliyorlar. Devlet kanalında Kürtçe yayına izin verildi. Daha önce bunlar yoktu. Kültürel noktalarda yollarını açalım istedik. Kandil HDP üzerinden kendisine sinsi bir yol açmaya çalışıyor. Bay bay Kemal'in Selo ile ilgili olumsuz bir sözü var mı? Bunlardan dolayı içeride yatıyor. Ne sözü veriyor bunlar? Selo'yu, İmralı'dakini çıkarma sözü veriyor. FETÖ'cüsünü falan da çıkaracak. Bu ülke terör devleti değildir. Bu ülkede teröristlere ekmek çıkmaz. PKK'nın İmralı'daki başını bırakmak istiyor, elinde Kürt ve Türk vatandaşlarımın kanı olan Selo'yu bırakmak istiyor. Benim milletim millidir, yerlidir, dik duracak ve bunlara gereken cevabı verecektir.
"KÜRT DÜŞMANI ARIYORSAN, HDP'YE VE CHP'YE BAKACAKSIN"
Kısa bir ifadeyle söyleyeyim. Batı bunlara gazı veriyor. ABD'de Biden'ın yaptığı açıklama bu işe ilk gazı veren olmuştur. Avrupa'da Almanya, Fransa bu işin başını çekiyor. Bizim gözümüzde PKK ile Kürt kardeşlerimiz ayrıdır. Kürt düşmanı arıyorsan, HDP'ye ve CHP'ye bakacaksın. Kürtlere yıllarca zulüm eden CHP zihniyetidir. Hak ve özgürlüklerini karşılayan ise AK Parti'dir. Bizimle her yerde Kürtçe'yi özgürce konuşur hale geldi. Onun için şimdiye kadar en çok oyu bize vermişlerdir. CHP, HDP'nın şantajlarına boyun eğen bir konuma gelmiştir. 'Bunları çıkaracağız' diyor bay bay Kemal. Bunu derken de milletin hiç değerlerine saygı göstermiyor. Teröristlerle öyle bir pazarlık yapmış ki HDP'lilerin CHP'lillere yaptığı hakarete ağız açıp tek kelime edemiyor. Değmez bay Kemal değmez. Gidicisin, gidici.
"BU MASANIN ETRAFINDAKİLER GİDECEK"
2002'den beri hep tırmanış var. Bize ihanet edenler oldu. Kendilerine göre yol çizdiler. Onlar bir şey kazanmadılar. 14 Mayıs'tan zaferle çıkmamız halinde bunlar siyasi mevta olacak. Şimdi şahlanış dönemi diyoruz. Bu masanın etrafındakiler gidecek. Cumhur İttifakı daha dinç kadroyla iş başına gelecek. Bunlarda devlet yönetme tecrübesi yok. Cumhur İtttifakı'nda böyle bir tecrübe var. Bununla yol yürüyeceğiz. Her şeyiyle hazır bir kadro var. Bu da 21 senedir ülkeyi yöneten AK Parti iktidarıdır. Ülkeyi teröre ve terörün kırpıntılarına müsaade etmeyeceğiz. Yeter ki bize yürü desinler. Bu kadro Türkiye'de örnek bir konuma yerleşti. Dünyanın saygı duyduğu bir ülke konumuna geldik. Sıradan işler değil bunlar. Bölünmüş yolu 25 bin 800 kilometreye çıkardık. Bu belli bir tecrübenin azmin gayretin neticesi. Yollardaki güzellikler ve vatandaşlarımızın şükranları bundan kaynaklanıyor. Otomobil satışlarında ciddi artış var. Niye? Yolların güzelliği bunu sağladı. Hızlı trene bakıyorsunuz nereden nereye. Tüm bunların devamı için AK Parti iktidarı şart.
YENİ KABİNE NASIL OLACAK?
Milletim 14 Mayıs'ta yetkiyi verdiği andan itibaren çalışmalarımıza devam edecek kadroya sahibiz. Kadro zenginliğimiz var. Milletimiz yetkiyi verdiği zaman kurarız kabineyi. Bizim koalisyon gibi bir derdimiz yok. Siyasetçi olur, bürokrat olur, spor dünyasından olur, iş insanlarından olur, üniversitelerden olur, STK'lardan olur. Her şey mümkün. Ülkemize en iyi hizmet edecek kabineyi biz oluşturabiliriz. Emin olun en rahat olduğumuz konu bu.
"BU OLUŞUM ULUSLARARASI YATIRIMI BURAYA ÇEKECEK"
Şuanda küresel finans alanında daha aktif olma hedefini 15 yıl önce belirlemiştim. Bunun açıklamalarını o zaman yaptım, 'İstanbul'u finans merkezi haline getireceğim' diye. Anadolu Yakası'nda bütün etütlerimizi yaptık ve şuan ki yeri en ideal yer olarak belirledik. Bunu yaparken özellikle dünyadaki finansı buraya çekecek bir donanıma sahip kılmak gerekirdi. Bu finans merkezimiz ciddi çekim alanına geldi. Talipler çoğalıyor. Bize de yer bize de yer diye. Kamu bankalarını İstanbul'a taşıyalım derken o masanın etrafındakiler karşı çıktı. Batılı dostlar 'bu işi çok iyi başardınız' diyorlar. Ekipler yeni konumlarına yerleşmeye başladılar. Burası huzur alanı olacak. Kamu bankaları, Merkez Bankası ve diğer bankalar yerini alıyorlar. Şimdi tekrar 'biz kamu bankalarını Ankaraya taşıyacağız' diyorlar. Bunlarda yapmak yok yıkmak var. Bunu tekrar taşıyamazsanız. Geçti o. Milletimim de inanıyorum ki, 14 Mayıs'ta bunlara gereken dersi verecektir. Bu oluşum uluslararası yatırımı buraya çekecek. Londra, New York piyasası çöktü. İstanbul bunu fırsata dönüştürecektir. Kısa vadede bölgesel, ortada vadede küresel piyasada yerini alacak. 10 yılda İstanbul Finans merkezini dünyanın ilk 10 merkezi arasında konumlandırmayı hedefliyoruz.
"YENİ KEŞİFLER İÇİN HAZIRLIKLAR YAPIYORUZ"
Müjdemizi 20 Nisan'da açıklayacağız. Karadeniz gazının ilk fazını Filyos'ta devreye alacağız. Sakarya Gaz sahası keşiften üretime kadar dünyanın en hızlı geliştirilen deniz saha geliştirme projesidir. Sahadaki üretimi 3 yıl içerisinde 40 milyon metreküpe kadar çıkaracağız. 2. faz bitince tüm konutların gaz ihtiyacını çıkaracak seviyeye ulaşacağız. Yeni keşifler için hazırlıklar yapıyoruz. Orta Karadeniz'de sismik çalışmalar bitti. Değerlendirilme aşamasına geçildi. Doğu Karadeniz'de sismik çalışmalar devam ediyor. Sismik çalışmaların ardından da sondaj çalışmaları başlayacak. Batı Karadeniz'deki keşif bölgenin potansiyelinin yüksek olduğunu gösteriyor. 27 Nisan'da Akkuyu'nun taze yakıt getirilmesi törenini yapacağız. Törene Putin'de video konferansla bağlanacak. 1 yıl içerisinde yakıtın yüklenmesi, test kalibrasyon ve geçici üretim hazırlıkları yapacak. Ve ilk ünite elektrik üretimine başlayacak. 3 ünite birer yıl arayla devreye girecek. Ülkemize 6,5 milyar dolarlık bir katkı sağlayacak. Burada 4 ünite var. 4 ünitenin ilkini açıyoruz. Diğer 3 üniteyi de aralıklarla açacağız. Burası bir merkez. İkinci bir merkez için iki ayrı yer belirledik. Çin ve Kore ile görüştük. Ona göre adımlar atacağız. Ama bunu biz yaparız. Onlar yapamaz. Bunların bu ülkede yapmak gibi bir derdi yok. Tek derdi var o da yıkmak. Türkiye Yüzyılı aynı zamanda enerjinin yılı olacak.
Fiyatlar asgari ücrete oranlanırsa birçok sorun hallolur. Bir de Toki ve belediyeler kiralık ev yaparlarsa konut sorununa çözüm olur.