Millet, sandığa daha güvenli gidecek

İsmail Sonsuz ANKARA
Doğu ve Güneydoğu’yu en iyi bilen milletvekillerinden AK Parti Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz, referandum öncesi bölgedeki durumu gazetemize değerlendirdi. Birçok konuda önemli açıklamalar yapan Yılmaz’ın konuşması özetle şöyle: Doğuda eskisine göre çok daha güvenli bir atmosferde seçim yapılacak. Maalesef, vatandaşlarımız geçmiş seçimlerde özellikle kırsalda ve belli bölgelerde terör örgütünün baskısını çok yakından yaşadı. Terör örgütü bölgede bir korku atmosferi oluşturmuştu. İnsanlar, konuşamaz doğru düzgün sokağa çıkıp propaganda yapamaz hâle gelmişti. Son dönemde yoğun bir terörle mücadele oldu. Şimdi o ortam büyük oranda ortadan kalkmış durumda. Dolayısıyla bu referandum çok daha güvenlikli bir ortamda yapılacak. İnsanlar artık daha rahat sokakta geziyor, daha rahat kendilerini ifade ediyor. Kırsal alanda katılımın çok olacağını düşünüyorum. Doğu ve Güneydoğu’da yaşayan insanlarımız, Kürt vatandaşlarımız, bu çukur siyasetinden çok çekti. İnanıyorum ki bu referandumda buna yönelik tepkilerini de ortaya koyacaklardır. Şu anda orada çok büyük inşa faaliyeti içindeyiz. Gerek bu şehirlerin altyapısı ile ilgili, gerek konutlarla ilgili, sosyal mağduriyetleri gidermeyle ilgili önemli çalışmalar yapıyoruz. Bunları da vatandaşımız mutlaka takdir edecektir. Bir üçüncü husus da son dönemlerdeki teşviklerimiz. Önümüzdeki süreçte ekonomik olarak o bölgede çok daha büyük bir canlılık göreceğiz. Bütün bunlar da inanıyorum ki seçmen davranışını etkileyecektir. 
STATÜKODAN ÇOK ÇEKTİLER
Diğer taraftan FETÖ yapılanması da geçmişte Güneydoğu’da çok ciddi birtakım oyunlar oynadı, vatandaşı çok zor duruma düşüren birtakım provokasyonlar yaptı. Onları da bu süreçte yaşamadığımız için daha huzur içinde bir seçim olacak. Devletin içindeki hain yapıların temizlenmiş olması Güneydoğu açısından bir şans. Güneydoğuda yaşayan insanımız, mevcut sistemden, statükodan çok çekti. Yaşadığı sorunlar, mevcut sistemin, statükonun getirdiği sorunlar. Vatandaşımız bunun farkında. Dolayısıyla hiç kimse Güneydoğu’da yaşayan insanımızın, Kürt vatandaşlarımızın statükonun bekçisi olmasını beklemesin.