İstanbul'a 'ücretli giriş' tartışılıyor: Mega trafiğe paralı çözüm
New York’a paralı giriş uygulaması hayata geçirilmeye hazırlanırken, İstanbul için de benzer bir uygulama gündeme geldi. Uzmanlar, megakentin altyapısının iyileştirilmesi hâlinde bunun mümkün olduğunu belirtiyor.
CEVDET FIRAT AYDOĞMUŞ'UN HABERİ - ABD, New York kentine girişlerde ücret alma uygulamasını başlatmaya hazırlanırken, İstanbul’da da böyle bir uygulamaya gidilip gidilmeyeceği tartışılıyor.
Avrupa’daki yedi şehirde uygulanan ve trafik yoğunluğunu azaltmayı hedefleyen uygulamayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da “İstanbul Belediye Başkanı iken İstanbul’a girişi vizeye tabi tutma gibi tezim vardı. ‘İstanbul’a her gelen rahatlıkla girsin’, bu olamaz. İstanbul’a girmenin bir bedelinin olması lazım. Londra’ya giremezsiniz, belli kuralları var. Bunun sebebi nedir? Trafiktir” sözleriyle dile getirmişti.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Ulaştırma Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı ‘İstanbul’a paralı giriş’ uygulamasına geçilebilmesi için toplu ulaşım altyapısının şu anda yeterli olmadığına ve başta raylı sistemler olmak üzere altyapının geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Ilıcalı, şunları söyledi: Bu, trafik sıkışıklığını azaltmak için bir yöntem. Dünyada örnekleri de var. Bu uygulamanın yapılabilmesi için bir altyapınızın olması lazım. Ücrete tabi tutulacak bölgeye girişte toplu ulaşım omurganızın, özellikle de metro sisteminizin yeterli düzeyde olması gerekiyor. İstanbul’da toplam 322 kilometrelik bir raylı sistem var. Hesaplamalarda bin kilometrelik bir raylı sisteme ihtiyaç olduğu belirtilmişti. Dolayısıyla bu aşamada İstanbul’da altyapının yeterli olmadığı bir gerçek. New York ve Londra’da yapılan sistemlere baktığımızda, nüfusları bize göre yarı yarıya olmasına rağmen raylı sistem ağları birinde 300 kilometrenin üzerinde, diğerinde 400 kilometrenin üzerinde.
Hızlı bir şekilde bazı trafik mühendisliği uygulamalarının devreye alınması gerektiğine vurgu yapan Ilıcalı, şunları kaydetti: Sinyalize kavşaklardaki sistemler çok eski, bunlar teknolojiye uygun hâle getirilebilir. Ayrıca, yollara birer çizgi çekip toplu ulaşım şeritleri oluşturabiliriz, buralardan minibüs, otobüs, ticari taksi geçebilir. Böylece kapasite ikiye katlanır. Öte yandan, deniz hiç kullanılmıyor. İstanbul’da bir günde 7,5 milyon kişinin yolculuğundan sadece 150 bini deniz yolculuğu. Deniz ulaşımı cazip hâle getirilebilir. Metro sisteminde 10 dakika aralıklarla çalışanlar var, bunlar teknoloji ile 5 dakikaya düşürülebilirse kapasite iki katına çıkar. Bunların yapılmasının İstanbul trafiğine çok daha büyük katkısı olacaktır.”
Asya ülkelerinden Singapur’da başlayan uygulama, Avrupa’daki 5 ülke ve 7 şehirde devam ediyor. Bu şehirler; İngiltere’de Londra ve Durham, İsveç’te Stockholm ve Göteburg, İtalya’da Milano, Çekya’da Znaym, Malta’da Valletta kentleri.
'da Takip Edin!
