İnternet başından afet yönetilemez

- Güncelleme:
İnternet başından afet yönetilemez

GÜNDEM Haberleri

Türkiye, depremin yaralarını sarmak için seferber olurken, bir taraftan da “sosyal medya afeti” ile mücadele ediliyor. Yalan haber sayısı 6 bin 200’e ulaştı. Uzmanlar, gerçeği yansıtmayan paylaşımların kamu düzenine zarar verdiğine dikkat çekti.

ESMA ALTIN'IN HABERİ - Kahramanmaraş merkezli 10 ilde yaşanan depremin ardından sosyal medyadan dezenformasyon yağmuru başladı. Panik havası yaymayı amaçlayan paylaşım ve ihbarların çocuğunun asılsız çıkması hem arama-kurtarma çalışmalarını aksattı hem de bölgede yakınlarının enkaz altından çıkarılmasını bekleyen depremzedelerin psikolojisini bozdu. Sosyal medya üzerinden yayılan yanlış adresler ile ekiplerin işlerini yapmasına engel olundu. Aynı zamanda arama-kurtarma çalışmalarının yetersizliğine ilişkin iddialarla, süreci devletin yönetemediği, sosyal medya fenomenlerinin yönetebildiği algısı oluşturulmaya çalışıldı.  

“SOSYAL MEDYA AFETİ”

Sosyal medya üzerinden yayılan “Bir Afganlı altınları için enkazdan çıkan cesetlerin elini kesti. Hatay’ın Samandağ ilçesine teröristler geldi, eylem yapacak. Sakarya’da 5,5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Deprem sonrası Malatya’da Kızılay Bölge Kan Merkezi tamamıyla yıkıldı. Mersin Şehir Hastanesi yeni yapılmasına rağmen şehirde çatlayan tek bina o oldu.” gibi pek çok yalan haberle mücadele edildi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medyadan yapılan dezenformatif paylaşımlarla âdeta bir “sosyal medya afeti” yaşandığını söyledi.

6 BİN 200 YALAN HABER

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya depremzedelerin hayatını tehlikeye atan ciddi bir bilgi kirliliği ile mücadele ettiklerini ve bu doğrultuda “Dezenformasyon Bildirim Servisi”ni (DBS) hayata geçirdiklerini kaydetti. E-Devlet ve mobil uygulamalar üzerinden DSB’ye bildirilen yalan bilgi ve haber sayısının 6 bin 200’e ulaştığını belirten Altun “Milletçe büyük bir felaketi yaşadığımız bugünlerde, dezenformasyonun insan hayatını ne denli tehlikeye atan bir unsur olduğunu ne yazık ki tekrar gördük. Doğruların açığa çıkması için çabalayan sağduyulu ve sorumluluk sahibi tüm vatandaşlarımıza yürekten teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu. 

KAMU DÜZENİNE ZARAR 

Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi (TÜRKAD) Başkanı Hukukçu Mehmet Sarı, sosyal medyada gerçeği yansıtmayan paylaşımların kamu düzenini bozduğunu söyledi. Olayın başından beri devletin tüm mekanizmalarının deprem bölgesinde seferber edildiğini ancak buna karşı yapılan paylaşımlar olduğunu belirten Sarı “Bu tür organizasyonlar bireysel bir şekilde A ya da B kişisinin yapabileceği faaliyet alanları değil. Deprem, insanı bütün yönleriyle, hayatın tamamını etkileyen bir faktör. Bu faktör içerisinde devlet mekanizmasının yanında bireysel bir girişim etki alanı oluşturamaz. Sadece devletin organlarına yardımcı olunabilir” dedi.  

Avukat Sarı, afet bölgesinde canla başla çalışan devletin tüm mekanizmalarını çalışmıyormuş gibi gösterme çabasında olan bazı sosyal medya hesaplarını eleştirerek “Bireysel, bir oda içerisine oturmuş bir grup insanın telefonla provokatif girişimler yapmak suretiyle, 103 bin personelin, bölgede yapmış olduğu hizmeti aksatmaya dönük açıklamaları, kamu düzenini bozucu bir faaliyettir. Kamuoyunda çok fazla takipçisi olan bu kişilerin, yanında organize ettiği birkaç kişiyle 6 binin üzerinde çökmüş bir binaya nasıl müdahale edebilir? Oradaki bütün sorunları nasıl çözebilir? Gönüllü bir kişinin hesaplarına yatmış parayla bu kadar kamu düzeni nasıl organize edilebilir? Bu tarz kişilerin siyasal öncelikleri milletin acıyla yüzleştiği bir dönemde kabul edebileceğimiz, anlayışla karşılayabileceğimiz bir şey değil” diye konuştu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...