Geri itilenler beyaz Hristiyan olsaydı...

Düzenleyen: / Kaynak: İHA
Geri itilenler beyaz Hristiyan olsaydı...

GÜNDEM Haberleri  / İHA

Aegean Boat raporunda, botlarla ölüme terk edilen göçmenlerin ‘beyaz Hristiyan’ olmaları durumunda bütün dünyada manşet olacağını belirterek “Onlar beyaz değil, farklı bir dine mensuplar, bu yüzden umursamıyoruz” ifadelerine yer verdi.

Avrupa hayali ile yola çıkan düzensiz göçmenler için Ege Denizi son aylarda ölüm denizine dönüştü. Yunanistan Sahil Güvenlik unsurları bütün dünyanın gözü önünde düzensiz göçmenleri can salı ve lastik botlara bindirilerek Türk kara sularına geri itiliyor. Açık denizde âdeta ölüme terk edilen düzensiz göçmenlerin büyük bir bölümü, sallarının fırtına sebebiyle alabora olması sonucu hayatını kaybediyor.

Ege kıyılarına Yunanistan Sahil Güvenlik unsurları tarafından 2022 yılının sekiz buçuk aylık döneminde Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı verilerine göre can salı ve lastik botlar içinde geri itilen düzensiz göçmen sayısı 19 bin14 kişiye ulaştı.

Geri itilenler beyaz Hristiyan olsaydı...
Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı 2022 yılının sekiz buçuk aylık döneminde Yunanistan tarafından Türk kara sularına geri itilen 19 bin 14 düzensiz göçmeni kurtardı.

Ege’de düzensiz göçmenlerin takibini yapan ve yardımcı olan Norveçli sivil toplum kuruluşu Aegean Boat Report (Ege Tekne Raporu) tarafından yayımlanan istatistiki bilgilere göre Mart 2020’den bu yana 40 bin kişiden fazla düzensiz göçmen Yunan makamları tarafından Ege Denizi’ne geri itildi.

SALLAR YUNAN FİRMADAN...

Raporda, göçmenlerin içine bindirilip ölüme itildiği can sallarının Yunan firması Lalizas’a ait olduğu belirtilerek “Yunan Sahil Güvenliği, Ege’de ele geçen 850 can salına dair açıklama getirmeli. Zira bu sallarının fiyatı 20 bin liradan, 55 bin liraya kadar çıkıyor” denildi.

Geri itilenler beyaz Hristiyan olsaydı...

Aegean Boat Report raporunda ölüme terk edilen binlerce düzensiz göçmenin beyaz Hristiyan insanlarla dolu olsaydı o zaman uluslararası boyutta ses getireceğini, bütün dünyada manşet olacağını belirterek “Sorumlu ülke ağır müeyyidelere maruz kalır ve durmak zorunda kalırdı. Ama bu sandal ve sallardaki insanlar Avrupalı, çoğunlukla beyaz değil, farklı bir dini görüşe sahip oldukları için umursamıyoruz. Bu vahşet için Yunan hükûmeti kınanmıyor, aslında tam tersi...” ifadelerine yer verdi.

AB’DEN PARA YAĞIYOR

Raporda “Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Yunanistan’ı ‘Avrupa’nın kalkanı’ olarak nitelendirerek onları cesaretlendirdi. AB fonları, sınırları kapalı tutmaları için Yunanistan’a akıyor ve Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Frontex, mültecileri geri püskürtme konusunda Yunan makamlarını destekliyor, araç, para, personel ve ekipman sağlıyor. Bu sene cankurtaran sallarının sayısında artış gördük. 2020’de 187 can salı sürüklenirken bulundu, 2021’de 290. 2022’de bugüne kadar altı binden fazla erkek, kadın ve çocuğu taşıyan 370 can salı Türk Sahil Güvenlik tarafından alındı” ifadeleri yer aldı.

YUNAN SUBAYLARINDAN CİNSEL İSTİSMAR

Sayısız dayak, işkence ve tecavüz vakalarının belgelendiği kaydedilen raporda şu ifadeler yer aldı: Göçmenler bütün grubun önünde çırılçıplak soyulurlar, bahane gizli nesneleri, parayı ve telefonları aramaktır. Yunan subaylar genellikle kadınlarla özellikle titiz bir iş çıkarırlar. Herkesin önünde soyunmaya, eğilmeye ve bacaklarını açmaya zorlanırlar, bütün boşluklar coşkuyla incelenir, genellikle küfürlü bir dil ve kahkahalar eşlik eder. Aynı şey Meriç Nehri kıyısında da yapılıyor. Mültecilerin paraları, telefonları yağmalanıyor, silah zoruyla, Ege Denizi’nde can sallarında sürüklenmeye bırakılıyor.

AYRIMCILIK ANAOKULLARINDA BAŞLIYOR

Batı Trakya’da İslami sembollere izin verilmediğini kaydeden Gümülcine Seçilmiş Müftülüğü Vaizi Mehmet Emin Ahmet, Yunanistan’ın Batı Trakya Türklerine yönelik uyguladığı ayrımcılığın anaokullarında başladığını söyledi. Bir dönem Batı Trakya Azınlık Okulları Encümenler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi de olan Ahmet, Batı Trakyalı çocukların ana dilde eğitim hakkının engellendiğini ve çeşitli bahanelerle Türkçe verilmesi gereken derslerin Yunanca yapıldığını söyledi. Azınlık okulu idaresi veya veliler, Yunan öğretmenlerle sıkıntı yaşadıklarında şikâyetlerinin dikkate alınmadığını belirten Ahmet “Millî Eğitim, çocukları taciz ettiği için, şiddet uyguladığı için şikâyet ettiğiniz bir öğretmeni bir yıl sonra cezalandırmak yerine aynı okula müdür yapabiliyor” dedi.

Batı Trakya’da İslami sembollere izin verilmediğini kaydeden Ahmet, memur alımlarıyla ilgili olarak da “Gümülcine nüfusunun yarıya yakını Türk ama belediye, valilik ya da eyalette kaç memur var? Azınlıkların istihdamı konusunda adaletsizlik çok rahatsız edici boyutta. Yirmi memur arasında bir memur. O da son 10-15 senede oldu” diye konuştu.



Geri itilenler beyaz Hristiyan olsaydı...

 

Düzenleyen:  - GÜNDEM
Kaynak: İHA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...