Erdoğan'dan 'uzalşın' mesajı: Herkes egolarını bir kenara koysun

"Türkiye'yi hükümetsiz, başsız bırakan, egolarına mahkûm olanlar, ne tarihe, ne de milletimize bunun hesabını veremez."
Buket Güven ANKARA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimden sonra ilk kez konuştu ve partilere, "Türkiye hükümetsiz kalmamalı. Türkiye'nin kazanımlarını korumak mecburiyetindeyiz. Devlette devamlılık esas" mesajlarını verdi. 4. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran sonrasında ortaya çıkan tabloya ilişkin şunları kaydetti:
Türkiye geçtiğimiz 12 yılda alt yapıdan demokrasiye ve uluslararası ilişkilere kadar her alanda çok büyük mesafe kat etti. En küçük bir aksamaya, kesintiye izin vermeden, bu doğrultuda yürümeye devam etmeliyiz. Türkiye'yi hükümetsiz, Türkiye'yi başsız bırakan egolarına mahkûm olanlar, ne tarihe, ne de milletimize bunun hesabını veremezler. Onun için de Anayasal, yasal süre içerisinde herkes egolarını bir kenara koyup, biran önce hükümet kurulmalı ve kaldığımız yerden devlette devamlılık esastır anlayışıyla bu süreç devam etmelidir. Siyasi alanda yaşanan hiçbir gelişmenin bu kazanımları tehdit edecek boyuta ulaşmasına izin veremeyiz. Bu bizim 78 milyon insanımızın her birine karşı sorumluluğumuzun gereğidir. Asla kimse, hangi siyasi partiden olursa olsun "ben" deme hakkına sahip değildir. "Biz" demek zorundayız.
ÜZERİME DÜŞENİ YAPACAĞIM
Cumhurbaşkanı olarak anayasanın bu süreçte şahsıma yüklediği görevleri hakkıyla yerine getireceğimden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu ülkenin istikrarsızlık dönemlerinde yaşadığı sıkıntıları ödediği ağır bedelleri yakından bilen birisiyim. Dün Sayın Baykal'ı davet ettim. Hem süreci değerlendirdik, hem de üzerime düşen neyse bunu yapacağımı kendisiyle paylaştım. Çünkü devam eden yatırımlarımız var. Bunların aksaması halinde milletim kaybeder.
Bu tablo kesinlikle Türkiye'nin hükümetsiz kalması anlamına gelmiyor. Bu dönemi en sağlıklı, en hasarsız şekilde geçirebilmemiz için tüm siyasi partileri, serinkanlı olarak düşünmeye ve ülkenin geleceği için sorumluluk almaya davet ediyorum. Partilerin de tercihlerini krizden değil, çözümden yana kullanacaklarına inanıyorum. Umutlarını Türkiye'nin kriz ve kaos ortamına girmesine bağlamış olan tüm odaklar inşallah bir kez daha hayal kırıklığına uğrayacaktır.
Özellikle Batı medyasının şahsıma yönelik tüm çirkin, agresif, hakikaten seviye kaybına uğramış açıklamalarını tabii ki çirkin bulduğumu buradan açıklamak durumundayım. Bu tahammülsüzlüklerinin bir şeyi gösterdiğini de ifade etmek istiyorum. Allah'ıma hamdolsun, demek ki doğru yoldayız. Onlar övgü yağdırsaydılar, o zaman kendimden şüphe etmem gerekirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimden sonra ilk kez konuştu ve partilere, "Türkiye hükümetsiz kalmamalı. Türkiye'nin kazanımlarını korumak mecburiyetindeyiz. Devlette devamlılık esas" mesajlarını verdi. 4. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran sonrasında ortaya çıkan tabloya ilişkin şunları kaydetti:
Türkiye geçtiğimiz 12 yılda alt yapıdan demokrasiye ve uluslararası ilişkilere kadar her alanda çok büyük mesafe kat etti. En küçük bir aksamaya, kesintiye izin vermeden, bu doğrultuda yürümeye devam etmeliyiz. Türkiye'yi hükümetsiz, Türkiye'yi başsız bırakan egolarına mahkûm olanlar, ne tarihe, ne de milletimize bunun hesabını veremezler. Onun için de Anayasal, yasal süre içerisinde herkes egolarını bir kenara koyup, biran önce hükümet kurulmalı ve kaldığımız yerden devlette devamlılık esastır anlayışıyla bu süreç devam etmelidir. Siyasi alanda yaşanan hiçbir gelişmenin bu kazanımları tehdit edecek boyuta ulaşmasına izin veremeyiz. Bu bizim 78 milyon insanımızın her birine karşı sorumluluğumuzun gereğidir. Asla kimse, hangi siyasi partiden olursa olsun "ben" deme hakkına sahip değildir. "Biz" demek zorundayız.
ÜZERİME DÜŞENİ YAPACAĞIM
Cumhurbaşkanı olarak anayasanın bu süreçte şahsıma yüklediği görevleri hakkıyla yerine getireceğimden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu ülkenin istikrarsızlık dönemlerinde yaşadığı sıkıntıları ödediği ağır bedelleri yakından bilen birisiyim. Dün Sayın Baykal'ı davet ettim. Hem süreci değerlendirdik, hem de üzerime düşen neyse bunu yapacağımı kendisiyle paylaştım. Çünkü devam eden yatırımlarımız var. Bunların aksaması halinde milletim kaybeder.
Bu tablo kesinlikle Türkiye'nin hükümetsiz kalması anlamına gelmiyor. Bu dönemi en sağlıklı, en hasarsız şekilde geçirebilmemiz için tüm siyasi partileri, serinkanlı olarak düşünmeye ve ülkenin geleceği için sorumluluk almaya davet ediyorum. Partilerin de tercihlerini krizden değil, çözümden yana kullanacaklarına inanıyorum. Umutlarını Türkiye'nin kriz ve kaos ortamına girmesine bağlamış olan tüm odaklar inşallah bir kez daha hayal kırıklığına uğrayacaktır.
Özellikle Batı medyasının şahsıma yönelik tüm çirkin, agresif, hakikaten seviye kaybına uğramış açıklamalarını tabii ki çirkin bulduğumu buradan açıklamak durumundayım. Bu tahammülsüzlüklerinin bir şeyi gösterdiğini de ifade etmek istiyorum. Allah'ıma hamdolsun, demek ki doğru yoldayız. Onlar övgü yağdırsaydılar, o zaman kendimden şüphe etmem gerekirdi.