Encümen-i Daniş diyete girdi

Son yıllarda yaşanan baş döndürücü değişimde pek çok vesayet kurumu güçlü siyasi irade karşısında direnemeyerek önemini kaybetti. Eski konumu ve gücünü kaybeden kurumlardan biri de gizemli yapısı, büyük sırları ve önemli üyeleri ile hep merak uyandıran Encümen-i Daniş. Kendisine "Gölge İktidar" payesi dahi biçilen bu yapı Engenekon'un üst kurulu olmak ve 28 Şubat sürecinin teorisyenliğini yapmakla itham edildi. Yaklaşık 40 kişiden oluşan üyelerinin yarısı askerlerden oluşan kurula ancak oy birliği ile girilebiliyor. Eskiden bu oluşumun gücünü tarif etmek için "Hükümet devirip hükümet kuran toplantılar" ifadesi kullanılırdı. TBMM eski başkanlarından Necmettin Karaduman, Eski Genelkurmay Başkanları İsmail Hakkı Karadayı, Hüseyin Kıvrıkoğlu ve İlker Başbuğ, eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal, eski Dışişleri Bakanı Emre Gönensay, eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman, Milli Güvenlik Kurulu eski Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek, eski senatör Sefa Reisoğlu üyelerinden bazıları. 2000'den sonra göreve gelen Genelkurmay Başkanlarından sadece İlker Başbuğ üye oldu. Daha önce Danışma Kurulu ismiyle faaliyet gösteren Encümen-i Daniş 1980'den sonr asıl ismini alarak siyasette etkin olmaya başladı. "SAĞLIKLI YAŞAM" TARİFLERİ 2007 yılında başlayan Ergenekon soruşturması ile birlikte Encümen-i Daniş'in adı da pek çok defa gündeme geldi. Eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ gibi bazı üyeler Ergenekon davası kapsamında tutuklandı. Savcı Zekeriya Öz tarafından sorgulanan Eski MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç'a sorulan sorular arasında Encümen-i Daniş toplantılarında ne konuşulduğu da vardı. En son 28 Şubat soruşturması kapsamında gözaltına alınan 22. Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, Encümen-i Daniş'in üyeleri arasında bulunuyor. Ergenekon süreci ile birlikte tartışma konusu olan Encümen-i Daniş halen gizemini korusa da eski ağırlığından eser yok. Edinilen bilgilere göre gizemli toplantıların gündemi de değişti. İki haftada bir Perşembe günleri Moda Deniz Kulübünde yapılan gizemli Daniş toplantılarında artık iç siyaset pek konuşulmuyor. Adı bizde saklı bir Daniş üyesinden aldığımız bilgilere göre genellikle dış politika konuşuluyor artık. İç siyaset hakkında konuşmak konusunda çekinceleri var. Yunanistan ve diğer Avrupa ülkelerindeki ekonomik kriz, Ortadoğu'daki gelişmeler başlıca gündem maddeleri. Daniş üyesinin şu sözleri ise dikkat çekici: "Geçtiğimiz yıl aramıza katılan Canan (Karatay) hanım sağlıklı beslenme konularından bahsediyor. Zaten bu konuda birikimi fevkalade. Bol bol diyet tarifleri öğreniyoruz. Eskisi kadar katılım da olmuyor. Gelenlerin sayısı yarı yarıya düştü.""Encümen-i Daniş'e üye olduğunu doğrulayan Prof. Dr. Canan Karatay da kurul toplantılarında uzmanı olduğu konularda konuştuğunu belirtiyor. Karatay'a göre bu kadar gizemli bir kurula üye olmasının özel bir anlamı da yok. Bir dönem Ergenekon sanığı Bedrettin Dalan'ın kurduğu Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesinde dekan yardımcılığı görevinde de bulunan Karatay, aynı zamanda Encümen-i Daniş'in tek kadın üyesi. Karatay, son yıllarda sağlıklı beslenme ve diyet konusunda yazdığı kitaplarla adından söz ettiriyor. "Karatay Diyeti" adıyla yayımlanan kitabı oldukça ses getirmişti.ERGENEKON BELGELERİ Encümen-i Daniş'in üzerindeki sır perdesi bu oluşumun çalışmalarını da merak konusu haline getiriyor. Ergenekon davasında dosyaya giren tanık ifadeleri bu merakı arttırıyor. Gizli tanık Anadolu 124. duruşmada verdiği ifadesinde, 2005 yılında Fenerbahçe Orduevi'nde görüştüğü Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun kendisine 1996'dan beri TSK içinde gizli bir örgütlenme ve yapılanma olduğunu, bunun sivil kanatlarından birinin de Encümen-i Daniş olduğunu iddia etmişti. Encümeni Daniş'in üyeleri ve çalışmalarının detayı hakkındaki bilgi ve belgeler de Ergenekon sanığı emekli Orgeneral Şener Eruygur'a ait dosyalarda çıkmıştı. 28 ŞUBAT'IN YOL HARİTASI Encümen-i Daniş'in 1995'te dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakan Tansu Çiller'e gönderği mektup 28 Şubat sürecinin yol haritası niteliğindeydi. Mektupta şöyle deniliyordu: "Uzun zamandan beri açıkça ve pervasızca, anayasaya dayalı demokratik ve laik düzenimizi kökten tahrip etmeyi ve yerine şeriata dayalı devlet düzenini zorla uygulamayı amaçlayan beyan, eylem ve davranışlara girildiği görülmektedir. Türkiye'yi temelinden yıkmak, ülkeyi ve milleti bölmek isteyen sorumsuz kurum ve kişilere karşı şu yasal, idari ve yargıya yönelik ciddi tedbirlerin alınmasını öneririz. Cumhuriyetin temel nitelikleri ve laikliğin korunması, Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun tavizsiz uygulanması, Kur'an Kursları ve İmam Hatip liselerinin sayılarının azaltılarak sıkı denetime alınması, bu amaçlarla çağdaş ve laik her türlü önlemin alınması..."İDDİALARIN HEPSİNİ REDDETTİ 28 Şubat döneminin Genelkurmay Başkanı emekli Org. İsmail Hakkı Karadayı, geçtiğimiz günlerde 28 Şubat soruşturması kapsamında gözaltına alınmış, mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Karadayı, ifadesinde 28 Şubat sürecinde kendisinin sorumlu olmadığını söyledi.