Davutoğlu: 'Muhalefet personelin canını tehlikeye atıyor'

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, muhalefetin Irak'ta yaşanan krizle ilgili yaptığı eleştirilere tepki gösterdi.
Konya'daki evinde bazı gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya gelen Davutoğlu, IŞİD'i 10 Ekim 2013'te terör örgütü ilan edip Resmi Gazete'de yayınladıklarını hatırlatarak, "Tutumumuz belli. Böylesine kritik bir dönemde benimle ilgili gensoru veriyorlar. Türkiye'yi savaşa sokmakla suçlanıyorum. Zaten etrafımız savaş alanı. Biz kamu düzenini koruyoruz. Savaşa müdahil olmuş değiliz. Bu önemli bir başarı" diye konuştu.
Irak'taki Türkmenlerin yalnız bırakıldığına ilişkin eleştirilerdeki çelişkiye dikkat çeken Davutoğlu, şöyle devam etti: "Türkiye Cumhuriyeti, 'müdahil olurum ama sadece Türkmenler için' diyebilir mi? Yezidiler, Hristiyanlar, Araplar insan değil mi? Hem etkin şekilde soydaşlarımızı koruma politikası izliyoruz hem de savaşın dışında kalıyoruz. Ama bir yer var ki, o hakkı kuyumcu titizliği ile kullanırsın. Türkiye'nin stratejik çıkarları, insan canıdır. Muhalefetin gensorusu Musul'da alıkonulan vatandaşlarımızın güvenliğine halel getiriyor. Bu bile sineye çekilebilir fakat tek bir insanın can güvenliğine hassasiyet göstermeden, siyasi saik ile hareket edilmesi sineye çekilemez."
Tansiyonun yükselmesinin Irak'taki vatandaşlarımızı tehlikeye atacağını vurgulayan Bakan Davutoğlu, "Bunları biliyorlar ama bizi kıskaca almak istiyorlar. Kurtarsak şov yapmış olacağız. Allah muhafaza vatandaşlarımızın başına bir şey gelse üzerimize yüklenecekler. Tahliyeyi geciktirdiğimiz iddiası da, kadın ve çocukları getirme teklifini reddettiğimiz de yalan" ifadelerini kullandı. Başbakanlık için isminin geçmesiyle ilgili biri konuyu açmadıkça veya istişare zarureti oluşmadıkça kimseyle konuşmadığını kaydeden Davutoğlu, şunları kaydetti: "Bu, engelli bir yarışta engelden hemen önce zihninizin karışmasına benzer. Sporcu 'acaba sonra ne olur?' dediği anda takılır düşer. Parti içinde birilerinin 'acaba yüzde 40'ın altına düşer miyiz?' şeklinde düşünmesi, dışarıda kumpas kuranlardan daha tehlikeli. AK Parti'de farklı sesler olabilir ancak şucular bucular diye partinin fraksiyonlara ayrılmasını kimse beklemesin. 30 Mart'tan sonra hemen bir cumhurbaşkanlığı tartışması başlatıldı, hezimet unutturuldu. Ne oldu? AK Parti içinde hiçbir dalgalanmaya sebebiyet vermeden başbakanımız, cumhurbaşkanı adayı oldu. Bazı çevreler, her dakika yeni bir kaos senaryosu yazıyor. Şimdi 10 Ağustos'a geldik, bu engeli de aşacağız." "Cumhurbaşkanı-Başbakan ilişkilerinde çatışma çıkar mı?" şeklindeki soruyu da cevaplandıran Davutoğlu, "İlişkiler yamalı anayasa ile düzenlenmiş kurallarla değil, kişiler arasındaki psikolojiyle ilgilidir. İkincisi yapısal tarafı... Bunun da başında anayasa reformu geliyor. Cumhurbaşkanı ile aynı siyasi tercihlerle oy almış bir başbakanın varlığı, çatışmayı önler, sinerji sağlar" dedi.
NURİ ELİBOL / TÜRKİYE GAZETESİ