Çalışanlara kötü haber: Husumetli tanık beyanı delil değil

Editör:
- Güncelleme:
Çalışanlara kötü haber: Husumetli tanık beyanı delil değil
Gündem Haberleri

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, işveren ile husumetli olan tanıkların beyanlarına, yan delillerle desteklenmediği sürece itibar edilemeyeceğine hükmetti.

Dava konusu olay Adana’da yaşandı. Sağlık Bakanlığına bağlı hastanede veri giriş elemanı olarak alt işverenlerin yanında çalışan davacı, iş sözleşmesini malulen emekli olması nedeniyle feshetti. Hiçbir yasal hakkı ödenmeyen davacı konuyu yargının gündemine taşıdı.

Haftanın altı günü 8 saat çalıştığını beyan eden davacı, haftanın üç günü çalışmasının 24.00’a kadar sürdüğünü, resmi tatillerde de çalıştığını ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini istedi.

MAHKEME TAZMİNATA HÜKMETTİ

Davalı işyeri ise istifa dilekçesi vererek işten ayrılan davacının işçilik alacaklarına hak kazanmadığını savunarak, davanın reddini istedi. Davaya bakan Adana 5. İş Mahkemesi, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği için kıdem tazminatına hak kazandığını, tanık beyanlarına göre haftada 18 saat fazla çalışma yaptığını, dini bayramlarda bir gün, ulusal bayram ve genel tatil günlerinin tamamında çalıştığını, kullandırılmayan bakiye yıllık izin ücret alacağının da bulunduğunu belirterek tazminata hükmetti.

Karara itiraz edilince dosyanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, davacının fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunduğuna dikkat çekti. Davacının tanıklarının işverene benzer davalar açtıklarını ve husumetlerinin bulunduğunu belirten Daire, tanık beyanlarını destekleyen başka maddi olguların bulunup bulunmadığının araştırılmadan hüküm kurulduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını bozdu.

DAVANIN KESİNLEŞMESİ HUSUMETİ KALDIRMAZ

Yerel Mahkeme, davada dinlenen tanıkların davalarının kesinleştiğine bu nedenle de işverenle husumetli olarak değerlendirilemeyeceklerini, ayrıca tanıkların davalarının bulunmasının gerçek olmayan beyanda bulunacakları yönünde kabul edilemeyeceğini belirterek kararında direndi.

Mahkeme direnince dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun gündemine geldi. Dosyada davacının durumunu destekleyen tanık anlatımları dışında başka bir delil bulunmadığına dikkat çeken Kurul, sunulan delillerin de davacının fazla çalışma yaptığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispatlayacak mahiyette olmadığını belirtti.

Puantaj kayıtları ile ücret bordrolarının davacının fazla çalışma yaptığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispatlayacak mahiyette olmadığını kaydeden Kurul, yerel mahkemenin, tanıkların davalarının kesinleşmiş olması nedeniyle husumetli olarak değerlendirilemeyeceği şekildeki kararını yerinde görmedi.

Kurul, “Mahkemece hükme esas alınan tanık beyanları davalı aleyhine dava açması sebebiyle husumetli olan tanıkların beyanlarıdır. Yan delillerle desteklenmeyen ve davalı işveren aleyhine aynı iddia ile açtığı dava nedeniyle menfaat birliği bulunan davacı tanıklarının beyanlarının fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları yönünden hükme esas alınamayacağından, davacının iddiasını yöntemince ispatlayamadığı ve anılan alacakların reddi gerektiği sonucuna varılmıştır” dedi.

22. Hukuk Dairesinin kararını yerinde bulan Kurul, yerel mahkemenin direnme kararını bozdu. YEŞİM ERASLAN'IN HABERİ

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...