Başbakan'dan çözüm mesajı: Mayınlı yola hazırlıklıyız

Avustralya ve Filipinler ziyaretlerini tamamlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'ye dönüş yolunda gündeme dair soruları cevapladı.
"Seçimlere kadar yolumuza mayınlar çıkabilir düşüncesiyle 3 tedbir aldık. Çözüm süreci mekanizmasını kurumsallaştırdık. İç güvenlik reformunu hazırladık. Orta vadeli ekonomik programı açıkladık."
"Çözüm sürecinde yabancı bir göz olamaz. Oslo'da denedik, sonuçlarını gördük. Kamu düzenini tehdit eden bir yapılanma tespit ettim. Kant'ın dediği gibi; hukukun ve düzenin olduğu yerde özgürlük vardır."
Avustralya ve Filipinler ziyaretlerini tamamlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'ye dönüş yolunda gündeme dair soruları cevapladı. Çözüm sürecinde gelinen son noktayı anlatan Davutoğlu, bir defa daha kamu düzeninin önemine işaret etti. İşte Başbakan'ın verdiği mesajlar...
"Sancılı bir dönem geçirdik. Gezi olayları, 17 Aralık peş peşe geldi. Tüm bu olayların arkasına baktığımızda hep toplumsal bir zemine dayanma çabası var. 'Gezi'nin şehirli bir zemine dayanan bir görüntüsü vardı. 17 Aralık dini görünümlü idi; Kobani etnik görünümlü... Bu tarz mayınlar çözüm sürecinin önüne çıkartıldı. Süreçte ne zaman ilerleme kaydetsek bir şekilde sabote ediliyor. Özal zamanından bu yana durum böyle. Haziran 2015'ten önce de olumsuz gelişmelerle karşılaşma ihtimali var. Yolumuza mayınlar çıkabilir düşüncesiyle üç tedbir aldık. Çözüm süreci mekanizmasını kurumsallaştırdık. İç güvenlik reformu paketi hazırladık. Orta vadeli ekonomik programı açıkladık."
SİLAHLAR BIRAKILMALIYDI
"Gezi olaylarından sonra muhatabımız frene bastı. O tarihten bugüne o taraf, hiçbir adım atmadı. Sözlerini yerine getirmediler. Biz yasal güvence dahil bütün adımları attık. Silahların bırakılmış olması lazımdı. Şehirlerde illegal faliyetler yaptılar. Ancak Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımız hükumetin samimi olduğunu gördü. Onlar ise baskıyı arttırdı. Alanda 'sadece biz varız' havası estirdiler. Şiddete başvurmadan her şeyi yapabilirsiniz. Ama kamu düzenini ihlal edecek her şeyden uzak duracaksınız."
İÇ GÜVENLİK BAKANLIĞI YOK
"Kamu düzenini tehdit eden bir yapılanma tespit ettim. İç güvenlik yasası, bu hafta Meclis'te olacak. Biz buna reform diyoruz. Vatandaşlık hukukunu gözeten ve özgürlükleri koruyan bir reform. Doğu'daki vatandaşlardan 'kamu düzenini koruyun' talebi geldi. Bu reform, çözüm sürecini teşvik eder. Kant'a kadar herkes bunu söyler; hukukun ve düzenin olduğu yerde özgürlük vardır. İç Güvenlik Bakanlığı gibi bir şey yok."
YABANCI GÖZ OLMAZ
"Çözüm süreci görüşmelerinde zaten akil insanlar var. Yabancı göz yani dışarıdan üçüncü göz diye bir şey sözkonusu değil. Zaten Oslo'da denedik. Aracılı yürütülen bir süreçti ve sonuçlarını gördük. Yürümedi. Bu mesele Türkiye'nin meselesidir. Türkiye'nin vatandaşları arasında konuşulması gerekir. Herkesin provokasyonlara karşı duyarlı olması lazım. Etnik mezhep konularında manipüle edilemeyen tek şey sandık."
HER YERDE SİYASET
"Patnos, Tunceli, Erzincan... AK Parti olarak her yerde siyaset yapacağız. Son söz halka ait. MHP ve CHP, bu bölgelerde siyaseten mevcut değil. Siyasi olarak var olmadığınız yerde söylemleriniz bir şey ifade etmez. Seçime giderken kamu düzeni ile çözüm sürecinin birlikte yürümesi bizim için hayatidir.
BAĞDADİ 'GUREYB'TEN GELDİ
"Türkiye defalarca IŞİD'le ilişkisi olmadığını söyledi. IŞİD'in lideri Bağdadi, Ebu Gureyb'den geldi. Yani Irak'tan çıktı. Bana bir isim versinler. Hangi IŞİD lideri Türkiye'den çıktı veya Türk sınırından geçti? Militan kadroların önemli bir kısmı ise, Suriye hapishanelerinden salınmıştır. Bu militanlar, Esad'ın korumasındaydı. Hatta Maliki bizden yardım istemişti. Yabancı devletlerden listeler gelmeye başladı. Türkiye girişinde 7 bin kişinin girişi engelledik. Hâlâ listeler veriliyor ve kontrol mekanizması çalışıyor."
PYD'NİN SİCİLİ TEMİZ Mİ?
Başbakan Davutoğlu, Kobani'de IŞİD'e karşı mücadele eden PYD'nin tutarsız tavrını eleştirdi. Davutoğlu, "Acaba PYD, Suriye'deki Kürtler'in haklarını korudu mu? Kürtlerle ilgili sicili temiz mi? Esad, Öcalan'ı desteklerken bile Kürtler'e hiçbir hak vermedi. Esad'la ilişkimizin iyi olduğu dönemde Kürtlere kimliklerini biz verdirdik. PYD gitti yine Esad'la işbirliği yaptı. Kürtleri Esad öldürürken PYD oradaydı. Kobani'yi Avrupa değil biz koruduk. IŞİD, Kobani çevresindeki toprakları ÖSO'den alırken PYD bir tek kurşun bile atmadı" dedi.
DAVUTOĞLU'NUN ŞAŞIRDIĞI NOKTA:
Aleviler nasıl CHP'li olur?
"Maraş'ta, Bülent Ecevit başbakandı. Madımak'ta ise, DYP-SHP iktidardaydı. İnönü de başbakan yardımcısıydı"
Başbakan Davutoğlu, Alevi açılımıyla ilgili de mesajlar verdi. Hacıbektaş ziyaretinin hatırlatan Davutoğlu, şunları söyledi: "Alevi- Bektaşi, Türkiye'nin zenginliğidir. Erkanına bakıldığında İslam medeniyetinin bir ifade ediliş biçimidir. İslam ile Alevilik çatışmaz. Buna karşı bir şey söylediğinizde ya Aleviliğin içini boşaltacaksınız ya da İslam'ı değiştireceksiniz. 'Din dersi olmasın' lafını, Aleviliği savunmak için söyleyemezsiniz. Arasında bir bağlantı yok. Kılıçdaroğlu, 'Alevilik dersin içinde daha çok olsun' deseydi daha doğru olurdu. Hatta 'Aleviliğin ayrı bir dersi olsun' da diyebilirdi. Aleviler'e karşı tarihimizde iki adım atıldı. İkinci Mahmut, modernleşme amacıyla Yeniçeri ve Bektaşi ocaklarını kapattı. İkinci karşı adım ise, tek parti döneminde oldu. Sorumlusu AK Parti mi? Kılıçdaroğlu, 'Sen önce Kahramanmaraş'ın ve Madımak'ın hesabını ver' diyor. Maraş'ta, Ecevit başbakandı ve CHP iktidardaydı. Madımak'ta DYP-SHP iktidardaydı. Başbakan yardımcısı da İnönü idi. Bütün bunlarla bizim ne ilgimiz var? Bu şartlarda Aleviler nasıl CHP'li oluyor, şaşırıyoruz."
İSMAİL KAPAN-TÜRKİYE GAZETESİ