Avrupa’nın en yaşlı filosu Türkiye’de
Ülkemizde yolcu otobüslerinin yaş ortalaması 17... Şirketler yüksek fiyatlar ve kredi bulma sıkıntısı sebebiyle yeni araç alımı yapamıyor. Yüksek bakım maliyetleri sebebiyle merdiven altı servislere götürülen otobüsler kazalara davetiye çıkarıyor.
KAAN ZENGİNLİ'NİN HABERİ - Yozgat’ta yaşanan trafik faciası, yollardaki otobüslerin ne kadar güvensiz olduğunu bir defa daha ortaya koydu. TÜİK verilerine göre Türkiye’deki otobüslerin ortalama yaşı 17... Bu rakam Avrupa’nın en yaşlı otobüs parkına sahip olduğumuz anlamına geliyor. Ayrıca otobüs şirketleri yüksek maliyetler sebebiyle filolarını yenilemiyor. Otobüslerin bakım ücretleri ise geçen yıla göre yüzde 100’ün üzerinde arttı. Bu yüzden birçok şirket veya kişi, otobüslerinin periyodik bakımlarını yetkili olmayan servislerde yaptırıyor. Bakımlarda orijinal yedek parça yerine eş değer parça kullanılıyor. Aynı şekilde fren, şanzıman veya motor gibi kritik bölümlerde parça değişimi yerine tamir yoluna başvuruluyor. Bütün bunlar kazalara davetiye çıkarıyor.
FİLOLAR YENİLENMEDİ
Otobüs satışlarında eskiye göre durgunluk yaşanıyor. Özellikle bankaların kredi musluklarını kısmasından dolayı birçok firma yeni model alımlarını erteliyor. Sektörün en büyük otobüs şirketlerinden birinin satış ve pazarlama müdürü, yaşanan durum ile ilgili gazetemize şu bilgileri verdi: Pandemi ile başlayan süreç ve devamında yaşanan ekonomik sıkıntılar, büyük taşımacılık şirketlerini derinden etkiledi. Girdi maliyetleri ve akaryakıt fiyatlarındaki artış sebebiyle birçok firma otobüs alamaz hâle geldi. Ayrıca bankalardan da kredi temin edemedi. Şirketlerin filolarındaki yeni otobüs sayısı hızla eriyor. Bugün birçok şirketin otobüs filosunda 10 yaşın altında araç yok denecek kadar az. Birçoğunun kilometreleri de çok yüksek.
ARAÇLAR ÇOK BAKIMSIZ
İzmit Gebze’de otobüs bakım ve servis hizmeti veren Yakup Çandemir, işçilik ve yedek parça maliyetleri yüzünden birçok firmanın yetkili servise gitmediğini ve sanayilerde bakım yaptırdığını ifade etti. Özellikle otogarlardaki küçük servislerde bakım işlemlerinin yapıldığını ifade eden Çandemir “Otobüsler hususi araç gibi olmadığı için bakımları ustalık istiyor. Şirket veya şoförler otobüs arıza lambası yakmadan servise gitmiyor. Bir otobüsün ilk bakımı bile 100 bin lirayı buluyor. Bu sebeple merdiven altı servislerde işlem yapılıyor” dedi.
ŞOFÖRLER TEPKİLİ: HEPİMİZİ ZAN ALTINDA BIRAKMAYIN
Yol ve güvenli sürüş uzmanı Recep Ersöz ise şoförlerin genel olarak uykusuz ve dikkatsiz olduklarını belirterek “Normal şartlarda dünyanın en nitelikli otobüs şoförleri bizim ülkemizde, ancak fazla mesai yapan, dijital kartlardaki mesai devrine uymayan şoförler trafiği tehlikeye atabiliyor. Çift şoför yerine tek şoför kullanılıyor. Yollarda şoförün telefon ile uğraşması da kazaya sebebiyet verebiliyor” dedi. İstanbul otogarında çalışan otobüs şoförü Mehmet Görgün ise “Her kazayı bize yıkmamaları gerek. Arabalardaki teknik problemler sebebiyle de kaza yapılabiliyor. Ayrıca yol şartları da kazaya yol açabiliyor. Bütün şoförleri zan altında bırakmayın” açıklamasını yaptı.