Türkiye'nin kanayan yarası sözlü miras

- Güncelleme:
Türkiye'nin kanayan yarası sözlü miras
Ekonomi Haberleri

Şifahen yani sözlü olarak bırakılan miras birçok ailede sorun hâline geliyor. Ağırlıklı olarak taşrada yaşanan bu durumlar cinayetlere varan sonuçlar doğuruyor. Çünkü sözlü olarak dağıtılan mirastan hak alan kişi, bir süre sonra yeniden mahkemeye başvurarak hak talebinde bulunabiliyor. Uzmanlar “Bu konu Türkiye’nin kanayan yarası, devlet bilirkişiler ile araştırma ekibi kurarak araştırma yapabilir” diyor.

KAAN ZENGİNLİ'NİN HABERİ - Mahkemelerde görülen davaların önemli bir kısmını miras davaları oluşturuyor. Mal paylaşımında yaşanan sorunlar sebebiyle binlerce dava sonuçsuz kalıyor. Davaların içeriğine bakıldığında ise ilginç detaylar göze çarpıyor. Vasiyetsiz miras davaları hızla çözüme kavuşurken, şifahen bırakılan miraslar karmaşık hâle geliyor. Özellikle Anadolu’da bu durum sıkça görülüyor. Eski zamanlarda vefat eden kişinin mal varlıkları kardeşler arasında yazılı bir metne bağlı kalmadan dağıtılıyordu. Varisler kendi aralarında anlaşarak paylaşım yapıp hayatlarına devam ediyorlardı.

2. KUŞAK ŞİKÂYETÇİ OLUYOR

Öyle ki ölen kişi üzerindeki tapuları dahi varisleri üzerlerine almıyordu. Ancak zaman ilerledikçe yeni jenerasyon bu durumdan şikâyet etmeye başladı. Sözlü olarak dağıtılan mal varlıklarının hakkaniyetli dağıtılmadığı belirtilmeye başlandı. Bazı ailelerde ise bu durum suistimal edildiği görüldü.

ANADOLU’DA SIKÇA GÖRÜLÜYOR

Bugün Anadolu’da birçok aile sözlü olarak paylaşılan mal varlıklarının hukuken çözülmesi için mahkeme kapılarını aşındırıyor. Bazı aile fertleri ise durumu kullanarak kendine çıkar sağlamaya çalışıyor. Yıldız Teknik Üniversitesinde görev yapan Doç. Dr. Mustafa Şeker konuyla ilgili yaptığı açıklamada, bu sorunun acilen çözülmesi gerektiğini ifade etti. Şeker, Türkiye’nin kanayan bir yarası olarak ifade ettiği ‘sözlü miras paylaşımı’ konusunda devletin konuya el atması gerektiğini söyledi.

DURUM SUİSTİMAL EDİLİYOR

Yaşanan durumu örneklerle açıklayan Şeker “Diyelim ki 60 yıl önce Anadolu’da bir aile ferdi vefat etti. Aileler kendi aralarında mal paylaşımında bulundu. O dönem varisler arasında bir sıkıntı yoktu. Ancak 2’inci veya 3’üncü jenerasyon bu durumun hakkaniyetsiz olduğu kanısına vardı. Ya da aynı kişiler durumu suistimal ederek yeniden hak talebinde bulundu. İşte bu noktada sorun başlıyor. Çünkü sözlü olarak bırakılan mirasın hukukta bir karşılığı yok. Hâl böyle olunca olay mahkemeye intikal ediyor. Örneğin dağıtılan mirası harcayan kişi, yeniden o mirastan hak talep edebiliyor. Bu da aile içi sorunlara hatta cinayetlere varan sonuçlar doğuruyor” dedi.

Anadolu’da sıkça görülen bu sorunun çözülmesi gerektiğini dile getiren Şeker “Devletin bu sıkıntıların çözümü için bilirkişi ataması yapması gerekiyor. Soyağaçları incelenmeli, akraba bağları kontrol edilmelidir. Şahitler eşliğinde davalar tek tek incelenmeli, muhtarlar da bu sürece katılmalıdır” diye konuştu.

HUKUKTA KARŞILIĞI YOK

Hukuk tarafında vefat eden kişinin yazılı vasiyeti yok ise miras, belli kriterler çerçevesinde bölüşülüyor. Sözlü olarak bırakılan mirasın hiçbir geçerliliği yok. Dolayısıyla zamanında şifahen paylaştırılan bir mirastan, ilerleyen dönemlerde mirasçılar yeniden hak talebinde bulunabilir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...