Rasyonel hareket edenler kalacak!
Ekonomide atılan adımların sadece fiyat istikrarını değil finansal istikrarı da sağlamak açısından önemli olduğunu kaydeden Hakan Aran “Bu ortamın, her sektörde işini iyi yapanla yapmayanı ayırt etme açısından sağlıklı olduğunu düşünüyorum” dedi.
ÖNDER ÇELİK'İN HABERİ - Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, son faiz artışının beklentileri paralelinde gerçekleştiğini belirterek “Bunun doğru bir adım olduğunu ve önümüzdeki ay 250 baz puanlık bir artış olacağını düşünüyoruz” dedi. İş Bankasının ana sponsorluğunda Antalya’da gerçekleştirilen 13. Uluslararası Resort Turizm Kongresi’nde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Aran, Merkez Bankasının 2024 yıl sonu enflasyon tahminini güncellediğine işaret ederek “Son enflasyon raporunda bant aralığını genişletirken orta noktasının yüzde 36 ve tavan noktasının da yüzde 42 olduğunu söyledi. Yüzde 40 faizi önümüzdeki ay yüzde 42,5 yaptığında beklediği en yüksek enflasyonun üzerinde, reel faize geçecek” diye konuştu.
ARALIKTAN SONRA ARA VERİLİR
Aralıktaki artıştan sonra faiz artırımına ara verileceğini öngördüğünü ifade eden Aran, enflasyondaki ve ekonomideki gelişmelerin gözleneceğini ve arzu edilen yönde sermaye akımları başladıktan sonra faizin bir süre sabit bırakılacağı ve ondan sonra enflasyonda düşüş görüldükçe faizin tekrar indirilebileceğini vurguladı. Aran “Bence Merkez Bankası, faiz seviyesini sene sonunda kendi öngördüğü yere getirme konusunda çok kararlı görünüyor” görüşünü dile getirdi.
İŞİNİ İYİ YAPANLAR AYRILACAK
Kredi maliyetlerinin arttığını ancak daha önceki ‘ucuz’ kredi faizi seviyelerinin devam ettirilebilir olmadığına dikkat çeken Aran, şöyle konuştu: Rezervimiz, tasarruflarımız itibarıyla o sürdürülemez bir sistemdi. O nedenle bugün atılan adımlar, ekonomide sadece fiyat istikrarını değil finansal istikrarı da sağlamak açısından önemli. Aslında sıkıntılı gibi görünen bu ortamın, her sektörde işini iyi yapanla yapmayanı; gerçekten işini iyi yapanla bugüne kadar ucuz kredi bulduğu için yapıyormuş gibi görünenleri ayırt etme açısından sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Parasal sıkılaşmanın olduğu yerde, rasyonel olan yerde rasyonel hareket eden aktörler kalacak. Rasyonel hareket eden aktörler derken, bir iş yapan, işten kazandığını işine yatıran gerçek iş insanlarından bahsediyorum. İşten kazandığını işine yatırmayanlar, kredi gerçek fiyatına geldiğinde mutlaka zorluk yaşayacaktır. Şu anda sıkıntılı bir süreç olsa da bunun ülkemiz için sağlıklı bir konjonktür oluşturacağını düşünüyorum.
YABANCI SEÇİMDEN ÖNCE GELİR
“Türkiye’ye girmek için bekleyen yabancı sermayenin yerel seçimlerden sonra değil seçimlerden önce geleceğini düşünüyorum” diyen Aran, şunları söyledi: Türkiye’de faiz oranlarının rasyonelleşmesiyle yabancı sermayenin artık kuru da öngörebilmesi sayesinde dövizini ne zaman bozdurup Türkiye’ye gireceği, Türkiye’de hangi enstrümanlara yatırım yapacağı ve hangi işlere para yatıracağı konusunun çok belirginleşeceği, bunun netlik kazanacağı kanaatindeyim.
CDS, 300’ÜN ALTINA İNECEK
Türkiye’ye olan sermaye akımlarının güçleneceğini anlatan Aran “Uygun maliyetle yabancı para kredi verebilir duruma geleceğimizi, CDS risk priminin 300’ün altına ineceğini öngörüyorum. Dolayısıyla 300’ün altına inen bir CDS risk priminin düşük olduğu, yabancı ilgisinin yüksek seyrettiği, bizlerin yabancı para kredi bulabildiğimiz bir yerde çok rahatlıkla iş dünyasına, turizmcilere dolar ve avro bazında kredi verebileceğimizi düşünüyorum. Bu, bankalar arasındaki rekabeti de artıracak. Mesela bugün finansa erişmekte zorlandığını ifade eden turizmcilerin 2024 yılında en ucuz hangi banka kredi veriyorsa ondan almaya dönük pazarlık gücü kazanacaklarını söyleyebilirim. TL faizlerin yükselmesini bir olumsuzluk olarak değil sağlıklı bir gelişme olarak görüyorum. Ayrıca bu noktada faizlerin yükselmesinin olumsuz etkilerini en çok hissedenlerin bankalar ve finans kuruluşları olduğunu da bir yanlış anlaşılmaya mahal vermemek açısından ifade etmek isterim” değerlendirmesini yaptı.
TL MEVDUATA CİDDİ DÖNÜŞ BEKLİYORUZ
Enflasyonda ne öngörülüyorsa mevduata verilecek faizin de oraya çıkmak zorunda olduğunun altını çizen Aran “TCMB’nin çizdiği 2024 yılı tahmin eğrisiyle %50-55 bandındaki faizlerin 90 günlük dönem için yetmesi gerekiyor” dedi. Faiz artışı sonrası mevduatın kompozisyonunda değişiklik beklediğini kaydeden Aran, şöyle konuştu: Dolarize olmuştuk ve yabancı para mevduatın payı çok artmıştı. Normalleşen politikada yabancı paradan TL mevduata ciddi bir dönüş bekliyoruz. Mevduat açısından bereketli bir yıl olma ihtimali yüksek.
DÖVİZDE ANORMAL ARTIŞ BEKLEMİYORUM
Önceki dönemlerde olduğu gibi döviz kurlarında artık anormal artış beklemediklerini, artık enflasyona paralel bir kur artışı beklediklerini kaydeden Hakan Aran, iş dünyasının dengesini bozan asıl şeyin kurla enflasyon arasındaki makas olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu: Enflasyon kadar artan kur herkes için öngörülebilirliği sağlayacak. Yatırım kararlarını vermeyi kolaylaştıracak. Şu anda başladığımız yolda devam edersek, sonuçları bizi 2026’da rahatlatır.