Piyasalar Merkez Bankasının kararına kilitlendi: Faiz artışı 250 baz puanı aşmamalı
Piyasalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına kilitlendi.
CEVDET FIRAT AYDOĞMUŞ'UN HABERİ - Yarınki PPK toplantısında faizin 500 baz puan artışla yüzde 30’a çıkarılması bekleniyor. Ekonomistler 600 baz puanlık artırımın da seçenekler arasında yer alabileceği bekleniyor. Societe Generale Baş Orta-Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika (CEEMEA) Stratejisti Marek Drimal, TCMB’nin eylül ayında politika faizinde büyük bir artış daha gerçekleştirebileceğini belirtti. Bu kez piyasanın yüzde 30 olan beklentisine kıyasla politika faizinin 600 baz puanlık artışla yüzde 31’e çıkarılabileceği öngörüsünde bulunan Drimal, Türkiye’de enflasyonun son aylarda yeniden canlanması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın enflasyon sorunuyla mücadeleye yönelik para politikası adımlarını onaylaması göz önünde bulundurulduğunda bankanın beklentilerin üzerine çıkabileceğini ifade etti.
Ekonomist Seyfettin Erdoğan ise 250 puanlık bir artışın daha doğru olacağını dile getirdi. Erdoğan, politika faizini artırmanın enflasyonla mücadelede tek başına yeterli olmayacağı belirterek “Yüksek faizler kredi maliyetlerini artırır. Faizlerin yüzde 35’e kadar artabileceği yönünde değerlendirmeler var fakat bu değerlendirmelerin doğru olduğu kanaatinde değilim. Yüzde 35’ten sonraki yüksek bir faiz kararı, ekonomiyi resesyona sürükleyebilir. Yüksek faiz artışları, para politikasının gücünü azaltır. Faizlere bu kadar odaklanmak çok tehlikeli bir uygulama. Dolar kurunda büyük bir atak beklenmiyorsa TCMB’nin eylül ayında 250 baz puan artışı aşmaması gerekiyor” dedi.
KAMU TASARRUF ETMELİ
Faiz artışının tek başına yeterli olmadığını ifade eden Erdoğan şunları kaydetti: “Kamuda tasarruf olmalı. Maliye politikaların para politikasına destek olması lazım ki enflasyonla mücadelede bir başarı ortaya çıksın. Ayrıca devletin, ihracatçıya destek vererek Türkiye’nin döviz gelirini artırması ve doğrudan yabancı yatırımların önündeki engelleri kaldırarak doğrudan yabancı yatırım hacmini artırması gerekiyor. Ciddi bir döviz geliri yoksa, dövizde kalıcı bir stabilizasyon sağlama şansınız olmaz.