Kredi kuruluşları yine yalan peşinde

Kredi kuruluşları yine yalan peşinde

EKONOMİ Haberleri

ABD’de yüzde 76,3, Almanya’da yüzde 52,9 olan borçluluk Türkiye’de yüzde 14,8. Bankalarımızın sermaye yapısı da güçlü ama yine harekete geçen Moody’s, borç yüksek diye Türk bankalarını negatif değerlendirdi...

Geçmişte zaman zaman Türk ekonomisi üzerinde asılsız değerlendirmeler yapan, tahminlere dayanarak not indiren Moody’s, yine harekete geçti. Kuruluş Avrupa ve G20 ülkelerinin çoğundan düşük olan borçluluğa ‘yüksek’ derken, yine Avrupalı bankalara örnek olan bankacılık sektörü için de ‘negatif’ değerlendirmesi yaptı.
Moody’s hafta başında Türk bankacılık sektörü hakkında açıklamalarda bulundu. Söz konusu raporda Türk bankalarının zayıflığından söz etti. Fakat Türk bankacılık sektörü, negatif değerlendirmenin tam tersi durumda.
Moody’s Türkiye’de zayıflayan ekonominin takipteki kredilerde artış, kredi büyümesinde yavaşlama ile bankacılık kârlarını olumsuz etkilemeyi sürdüreceğini belirtip görünümü negatifte bırakmıştı.
Son 10 yıllık süreçte hem yurt içi hem yurt dışında kredi raporlarında subjektif davranıp kararlarını verilere değil, tahmine göre verdikleri sık sık eleştiri konusu olan kredi derecelendirme kuruluşlarından Moody’s, Eylül 2008’de iflas eden Lehman Brothers için 17 Temmuz 2008’de düşük kredi riski barındıran şirket anlamına gelen ve yatırım yapılabilir “A2” kredi notu, 2008 yılı sonlarına doğru da 180 milyar dolarlık kurtarma operasyonuna mecbur kalan AIG sigorta firması için 15 Eylül 2008’de yine “A2” notu vermişti.
Türk bankaları ise yüksek sermaye gücü ile çok önemli seviyede. Sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 12,9 seviyesinde. AB’de ise sadece yüzde 14,7 ile Türkiye’nin biraz üzerinde. Yine de risk oluşturacak seviye olarak değerlendirilmiyor. Öte yandan dönmeyen kredilerin oranı da yüzde 3,5 seviyelerinde bulunuyor.
Sektörün, özellikle güçlü sermaye yapısı, aktif kalitesi, tecrübeli insan kaynağı ve teknolojik gelişimi bu alanda Avrupa bankacılık sektörü ile yakın finansal rasyolara sahip olmasını sağlıyor.

TAHSİLİ GECİKEN ALACAK DÜŞÜK
Kuruluşların ‘tahsili gecikmiş alacak oranı yüksek’ demesi de bir tehlikeye işaret etmiyor. Geçen yılın eylül ve aralık ayında bankacılık sektöründe tahsili gecikmiş alacakların oranı yüzde 3,22’den yüzde 3,87’ye çıkmıştı. bu yıl mayıs ayı itibarıyla yüzde 4,18’e çıktı. Uzmanlar, bankacılık sektörünün dinamikleri göz önünde tutulduğunda yüzde 5’in altındaki oranın risk olmadığı belirtiliyor.

TÜRKİYE'NİN BORÇLULUĞU ÇOK DÜŞÜK
Türkiye, hane halkı borcunun millî gelire oranında son 5 yılda hızlı düşüş sağladı ve bu oran yüzde 14,8’e geriledi. Türkiye bu oranla G20 ülkeleri içinde hanehalkı borçluluğu en düşük ülkeler arasında yerini aldı. İsviçre, geçen yılın sonunda yüzde 128,7 ile hanehalkı borçluluğu en yüksek ülkelerin başında geldi. İkinci sırada yüzde 120,3 ile Avustralya, yüzde 115 ile Danimarka, yüzde 102 ile Hollanda, yüzde 100,7 ile Kanada takip etti.

 

Hane halkı borçluluğu Türkiye’de yüzde 14,8’lerdeyken, aynı oran İngiltere’de yüzde 87, ABD’de yüzde 76,3, Fransa’da yüzde 60,1, Almanya’da yüzde 52,9 seviyesinde.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...