Hasar hafif, yola devam!

Düzenleyen:
Hasar hafif, yola devam!

Ekonomi Haberleri

Küresel ekonomideki daralmanın da etkisiyle ikinci çeyrekte büyüme hız keserken, iş dünyası temsilcileri, bayram tatili sonrası ticari hayat ve ekonomik faaliyetlerde canlanmanın başlayacağı ve son çeyrekte daha iyi bir büyüme performansı yakalanacağını öngörüyor

Denetim, vergi ve danışmanlık şirketi KPMG Türkiye’nin hazırladığı Bakış, 15 Temmuz sonrası Türkiye ekonomisinin nabzını tuttu. Türkiye ve dünya ekonomisinin geçtiğimiz üç ayın makroekonomik verileriyle analiz edildiği Bakış’ta, “Türkiye ekonomisi, normal şartlarda nitelik ve nicelik olarak bir ülkenin karşılaşabileceği sorunların azamisini yaşamasına rağmen güçlü ve dinamik performansını sürdürüyor. 15 Temmuz, Türkiye’de değil başka bir ülkede yaşansaydı daha vahim sonuçlar ortaya çıkardı. Ekonomimiz 15 Temmuz’u alnının akıyla atlattı. Tüm ekonomik ve ticari veriler, en hafif hasarla performansını sürdürüyor. Hedef 2016’yı bu hızda kapatmak. 2017’de toparlanma görünüyor” yorumu yapıldı. İş dünyası temsilcileri ise, yılın ilk çeyreğinde yüksek çıkan, küresel ekonomideki daralmanın da etkisiyle ikinci çeyrekte hız kesen büyümenin olağan dışı gelişmelerin damgasını vurduğu üçüncü çeyrekte de bu eğilimi koruyacağını belirtirken, Kurban Bayramı’ndan sonra ticari hayat ve ekonomik faaliyetlerde canlanmanın başlayacağı ve son çeyrekte daha iyi bir büyüme performansı yakalanacağını öngörüyor. İş dünyası temsilcileri, ekonomide başlayacak canlanmanın 2017 yılı boyunca da artarak süreceğini kaydetti.

Son çeyrek ve 2017 toparlanma dönemi

¥ Büyüme: Türkiye yılın ilk yarısında yüzde 3,9 büyüdü. Turizmde yaşanan kayıplar nedeniyle yılın geri kalanında büyümenin, bu seviyenin altında kalması bekleniyor. Turizmin GSYİH üzerindeki ağırlığı artacağı için üçüncü çeyrekte küçülme yaşanacak. Dördüncü çeyrekte ise toparlanma ve tekrar yüzde 3 civarında bir büyüme öngörülüyor. Ramazan Bayramı öncesi açıklanan yeni ekonomi paketinin olumlu sonuçları 2017’de alınacak.
¥ Cari açık: 2016’da gerilemeye devam ediyor. En büyük etken, petrol fiyatlarının gerilemesi nedeniyle enerji ithalatındaki düşüş. 2016’da ilk kez haziran ayında dış ticaret açığı artış gösterdi. Turizmde yaşanan kayıpların da cari açığı yaz aylarında yukarı taşıması bekleniyor. 2016’nın ilk çeyreğinde yüzde 4,2’ye gerileyen cari açığın yıl sonunda tekrar yüzde 4,5 seviyesine yükselmesi olası.
¥ Rusya: Yılın ilk yarısında AB ülkelerine ihracatta geçen yıla göre yüzde 8,6 artış var. Bağımsız Devletler Topluluğu’na yüzde 23,5 düşüş yaşandı. Bu gerilemede Rusya’ya ihracattaki kayıplar başı çekiyor. İlk yarı Rusya’ya ihracat 59,4 daraldı. İlişkilerde yeni dönemle birlikte ihracat kaybının yıl sonunda yüzde 35 seviyelerine gerilemesi bekleniyor.
¥ İsrail: Türkiye ve İsrail arasında siyasi krizin başladığı 2010’dan bu yana dış ticaret siyasi gelişmelerden hemen hemen hiç etkilenmedi. İsrail’e ihracat her yıl artış gösterdi. 2016’nın ilk yarısında İsrail’e ihracat yüzde 10,2 arttı. İlişkilerin yumuşaması ile artışın sürmesi öngörülüyor.
¥ Yüksek faiz: Kredi faizlerindeki yüksek seyir devam ediyor. 2014 başında politika faizinin yüzde 10’a yükseldiği dönem bankaların uyguladığı ortalama tüketici ve ticari kredilerdeki faiz oranı yüzde 16 seviyesindeydi. Sonrasında yüzde 12-14 bandında seyretmişti. Şimdi politika faizinin yüzde 7,5 olmasına rağmen tüketici kredilerindeki ortalama faiz oranı yüzde 16’ların da üstüne çıkıyor. Ticari krediler ise mart başından bu yana uygulanan indirimlerle yüzde 15 seviyelerine ancak gerileyebildi.
¥ Bankacılık: Doların yükselmesi sonucu dolar cinsinden borcu olan özel sektörde ve bankacılık sektörü rakamlarında bozulmalar ortaya çıktı. Tüketici kredilerinin takibe düşme oranı Mart 2016’da yüzde 4,38’e yükseldi. Bu oranın yüzde 6’lara yaklaşması bankacılık sektörüne sıkıntı yaşatabilir. Kredilerin mevduata oranı da sorunlu görünüyor. Mart 2016 rakamlarına göre bu oran yüzde 1,19 seviyesinde. Yani bankalar topladıkları mevduattan fazlasını kredi olarak veriyor. Bu da bankaların yurt dışı borçlarını artırdığına işaret ediyor.
¥ İşsizlik: Türkiye’de işsizlik oranı küresel krizden bu yana ortalama yüzde 9 seviyesinde. Mart 2016 rakamı yüzde 10,1… Son 6 yılda istihdam edilenlerin sayısı yaklaşık 6 milyon artmasına rağmen işsizlik oranının gerilememesinde işgücüne katılımdaki artış rol oynuyor. 2010’da Türkiye’de her 100 kişiden 47’si iş gücüne dâhil olurken şu anda bu rakam yüzde 52’ye yükselmiş durumda.
¥ İş gücü maliyetleri: Her yıl artış gösteriyor. Sektörler bazında 2010’dan bu yana en fazla artış inşaat sektöründe. İş gücü maliyetlerindeki artış ortalama yüzde 3 düzeyindeydi. Ancak 2016’nın ilk çeyreğinde bu oran yüzde 12’ye yükseldi. Artışta yılbaşında asgari ücretin 1.300 TL’ye çıkarılması etkili oldu.
¥ Dış borç: 2016’nın ilk çeyreği itibarı ile kamu dış borcu 118,3, özel sektör dış borcu 292 milyar dolar. Toplam brüt dış borç stoku 411,5 milyar dolar. Türkiye pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeden daha düşük borçluluk oranına sahip.
¥ Enflasyon: 2014 ve 2015’te yüksek seyreden enflasyon 2016’da düşüş eğilimine girdi. Dolardaki artışın etkilerinin azalmasıyla birlikte çekirdek enflasyonda gerileme bekleniyor. Bu da faizlerde ilave düşüşler olabileceği anlamına geliyor. 

 

Düzenleyen:  - Ekonomi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...