Faiz liginde üçüncülük Türkiye'ye yakışmıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önceki gün "faizlerin indirilmesi gerektiği" yönündeki açıklamalarına ekonomi yönetiminden de destek geldi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, enflasyondaki düşüşe paralel olarak faizlerin düştüğünü, enflasyon indikçe "risk primi olarak oluşan" faizlerin daha da aşağı inebileceğini belirtti. Babacan, "Geçen yılki enflasyon ekimde beklenenin yaklaşık 1 puan altında çıktı. Mart-nisan ayları gibi yüzde 6'lı rakamları görme ihtimalimiz büyük. Hazine'nin borçlanma faizi de her vadede yüzde 8'in altına düştü. Bankalardaki mevduat faizi ortalaması yüzde 9.45, ticari kredi ortalaması yüzde 10.5, KOBİ kredilerinin de yüzde 12.5 seviyesinde. Bu rakamlar iyi mi derseniz, daha da düşmesini arzu ederiz. Reel ekonomimiz açısından bu önemlidir" diye konuştu.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de, yüksek faizlerin katlanılabilir olmadığını belirterek, "Bunun karşısında susmak da bence suça alet olmaktır" dedi. Avrupa ve İsviçre merkez bankalarının gevşek para politikalarına atıfta bulunan Zeybekci, şunları söyledi: "Türkiye'nin yüksek faize katlanan dünyadaki en üst düzeydeki ülkelerden birisi olarak devam etmesi kabul edilebilir değildir. Zaman kaybetmeden acilen faiz indirimine gitmemiz gerekiyor. Merkez Bankamızın da piyasayı arkadan takip eden o pozisyonundan, önden yönlendiren bir noktaya geçmesi gerektiğine inanıyorum. İnşallah önümüzdeki süreçte Türkiye bu yönde olumlu gelişmeleri artık yaşayacaktır."
FAİZLER İNERSE...
Yatırım ve istihdam artacak piyasalar canlanacak
Aylardır faizi 8.25'te sabit bırakan Merkez Bankası'ndan "aşağı yönlü aksiyon" bekleniyor.
Merkez Bankası'nın 20 Ocak Salı günü yapacağı yeni yılın ilk faiz toplantısında indirime gitmesi bekleniyor. Faizlerin artış sürecine girdiği geçen yılın ortalarında özellikle ipotekli konut ve otomobil satışlarında sert düşüşler görülmüştü. Sadece tüketiciler değil, KOBİ'ler de paranın maliyetinin yükselmesiyle birlikte yatırım için krediye ulaşmakta sıkıntı yaşamış, durgunlaşan piyasa ortamında işsizlik yeniden çift haneli rakamlara ulaşmıştı. Hem petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarının gerilemesi, hem de artan yağışlarla birlikte gıda fiyatlarının önümüzdeki dönem sakin seyredeceği beklentisi; aylardır faizi yüzde 8.25'te sabit bırakan Merkez Bankası'nın çekindiği enflasyonist baskıyı ortadan kaldıracak. Bununla birlikte Avrupa başta olmak üzere küresel ekonomide "durgunluk endişesiyle uygulanan gevşek para politikaları" ve "sıfıra yakın seyreden gelişmiş ülkelerdeki faiz seviyeleri" de içeride yüksek faizin gerekçelerini zayıflatıyor. Bu beklentiler zaten geçen hafta piyasa faizlerine de yansımıştı.