Dalgaya kapılan altına sarıldı

Küresel ekonomideki belirsizliklerin etkisiyle yılın ilk 5 ayında yüksek dalgalanma yaşayan döviz ve borsadan kaçan yatırımcılar altına yöneldi. Bankalardaki altın hesaplarının değeri 32 milyar liraya dayandı. Altına olan talebin artmasında; ABD ile Çin arasındaki ticari gerilim, döviz kurları ile tahvil faizlerindeki yükseliş, jeopolitik riskler ve gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarındaki normalleşme adımlarının devam etmesi gibi sebepler etkili oluyor. Yurt içinde gram altının fiyatı, yıla başladığı 158,8 lira seviyelerinden yükselişe geçerek, mayıs ayını 184,7 liradan tamamladı. Böylece 5 aylık süreçte yüzde 16,3 değerlendi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bankalardaki altın hesapları da yılın ilk 5 ayında, 2017 sonuna kıyasla 7 milyar 711 lira artarak, 31 milyar 814 milyon lira seviyesine ulaştı ve tarihî zirvesini gördü. Buna göre bankalardaki kıymetli maden depo hesaplarının büyüklüğünün, mayıs sonunda 170,4 ton düzeyinde gerçekleştiği hesaplandı. 2017 sonunda bu rakam, 153,6 ton seviyesinde bulunuyordu.

Altınlar nasıl işlem görüyor?
∂ Bankalar, müşterilerin fiziki altınlarını (her türlü takı, çeyrek, yarım, cumhuriyet, reşat vs...) tartarak teslim alıyor.
∂  Bu altınların “gram” olarak hesabı yapılıyor ve müşteriler adına açılan hesaplara “alacak” olarak kaydediliyor.
∂  “Hurda altın” diye tabir edilen bu altınlar, kuyumcu bir aracı vasıtasıyla külçe altına çevriliyor ve saklanıyor.
∂  Tasarruf sahipleri, kendilerine sunulan yatırım seçeneklerini değerlendirerek “teslim ettikleri” altına yön veriyorlar.
∂  Bu seçeneklerde biri olan ‘vadeli altın hesabı’nda değerlendirilen altınlar, zamanla miktar olarak da artıyor.
∂  Para çekmek istendiğinde, altının o günkü değeri üzerinden para karşılığı ödeme yapılıyor.
∂  Bankalar, yatırımcıların talep etmesi hâlinde altını kasada da olduğu gibi saklıyor, fiziki olarak teslim edebiliyor.