Bu işin kazananı olmaz

Bu işin kazananı olmaz
EKONOMİ Haberleri

Türkiye ile Rusya arasındaki 26 milyar doları bulan ticaret hacminin büyük kısmını enerji yatırımları oluşturuyor. Türkiye’nin yenilenebilir enerji ve LNG ithalatına yönelmesiyle Rusya’ya bağımlılık yüzde 33,5’e kadar gerilerken, Rus turistler ise hâlâ Türkiye’nin yumuşak karnı olmaya devam ediyor. Buna Akkuyu ve S-400’ler de eklendiğinde muhtemel bir çatışma durumunda iki ülke arasındaki 100 milyar dolarlık ticaret hedefi hayal gibi görünüyor

ÖMER TEMÜR
İSTANBUL

Türkiye ile Rusya arasında tarihte hiç olmadığı kadar iyi ilişkiler kurulurken, Suriye’deki gelişmeler bir anda dünya gündemine oturdu. Rusya, İdlib’deki tavrıyla yüzyıllar sonra yakaladığı tarihî fırsatı âdeta elinin tersi ile iterken gözler iki ülke arasındaki ticarete çevrildi. Yaşanan gelişmeler 26 milyar dolarlık ticaret hacmini riske sokarken, iki ülke arasındaki 100 milyar dolarlık ticaret hacmi de hayal olabilir.
Türkiye ile Rusya arasındaki uçak krizinin ardından 2015 yılında 24 milyar dolar olan iki ülke arasındaki toplam dış ticaret hacmi, 2016 yılında yaklaşık 17 milyar dolara kadar düşmüştü. 2016 yazında iki ülke ilişkilerinin tekrar normalleşmesi ile beraber toplam dış ticaret hacmi 2017 yılında 22, 2018’de 25, 2019’da ise 26 milyar dolara kadar çıktı. Geçtiğimiz yıl sık sık bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin 100 milyar dolarlık ticaret hedefi ortaya koymuştu.

ENERJİDE RUSYA’YA BAĞIMLILIK AZALDI
Genel olarak bakıldığında iki ülke arasındaki ticari ilişkilerde enerji ithalatı ön plana çıkıyor. Rusya’dan şu anda, Karadeniz’in altına döşenen boru hatları üzerinden (Mavi Akım ve TürkAkım) gaz ithalatı yapılıyor. Verilere göre 2017 yılında toplam 55 milyar 249 milyon metreküp doğalgaz ithalatının yüzde 51,93’ü Rusya’dan gerçekleştirildi. 2018 yılında 50 milyar 360 milyon metreküp doğalgaz ithal edildi. Bunun, yaklaşık yüzde 47’si Rusya’dan satın alındı. 2019 yılında gaz ithalatı 45 milyar 207 milyon metreküpe geriledi. Rusya’dan sadece 15 milyar 185 milyon metreküp gaz ithal edildi. Bu ülkenin toplam ithalat içindeki payı yüzde 33,5’e kadar indi.

YENİLENEBİLİR ENERJİ VE LNG ETKİSİ
Türkiye, bu süreçte daha ekonomik olan LNG’ye (sıvılaştırılmış gaz) yöneldi. ABD, Katar ve Cezayir gibi ülkelerden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) satın alıyoruz. LNG, deniz yoluyla tankerlerle taşınıyor ve tesislerde gazlaştırılıyor. Bu gaz daha sonra BOTAŞ’ın ulusal boru hattı şebekesine veriliyor. 2019’da 44,5 milyar metreküplük doğalgaz ithalat edilirken, bunun yüzde 27’sini yani 12 milyar metreküplük kısmı sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) oluşturdu. Rusya’dan 2019’da yapılan doğalgaz ithalatındaki düşüşü değerlendiren sektör uzmanları; uluslararası piyasalarda LNG fiyatlarında düşük seviyelerin devam etmesinin beklendiğini belirterek, Türkiye’nin, pahalı Rus gazının yerine düşük fiyatlı LNG ithalatına yönelmesinin dönemsel bir gelişmenin ötesinde, kalıcı hâle gelebileceğine dikkati çekiyor.

AKKUYU VE S-400 FAKTÖRÜ
Diğer taraftan yenilenebilir enerji yatırımları da Türkiye’nin elini güçlendiren diğer bir unsur. 2019 sonu itibarıyla elektrik üretiminin yüzde 62’sinin yerli ve yenilenebilir kaynaklardan karşılanırken yenilenebilir kurulu güç 44 bin 767 megavata ulaştı. Kurulu gücün yüzde 49’u yani neredeyse yarısı yenilenebilir kaynaklardan oluştu.
Enerji ithalatında bağımlılık azalırken Akkuyu nükleer santrali projesi ise enerji üretiminde Rusya’ya olan bağımlılığı artırıyor. Akkuyu nükleer santralinin yapımı bittiğinde maliyetinin 20 milyar doları bulacağı, buna toplam maliyeti 2,5 milyar doları bulan S-400 hava savunma sistemleri de eklendiğinde ekonomik ilişkilerin daha girift bir hâl alacağı belirtiliyor. Ancak Türkiye enerjide olduğu gibi savunma sanayiinde de dışı bağımlılığı bitirmek için kararlı görünüyor.

4 MİLYAR DOLARLIK İNŞAAT YATIRIMI YAPTIK
Türkiye, Rusya’dan ham madde ithalatı gerçekleştirirken Rusya da Türkiye’den makine, tekstil ve gıda satın alıyor. Rusya’nın Türkiye’deki yatırımları daha çok enerji, metalürji, bankacılık ve otomotiv sektöründe iken Türkiye’nin Rusya’da gerçekleştidiği yatırımlara baktığımızda en büyük kalemi inşaat sektörü oluşturuyor. Türk firmaları tarafından 1972 yılından bugüne kadar 115 ülkede üstlenilen 9 bin projenin yaklaşık yüzde 20’si Rusya’da gerçekleştirildi. Bu da müteahhitlik alanında yurt dışında en çok projenin Rusya’da yapıldığı anlamına geliyor. Türkiye Müteahhitler Birliğinin verilerine göre 2018 yılında Rusya’da iş yapan müteahhitlerin aldığı toplam proje bedeli 4 milyar dolar, 2017 yılında 1,8 milyar dolar, 2016 yılında ise 1,1 milyar dolar değerinde gerçekleşti. Ayrıca Türk şirketlerinin Rusya’da alkollü içecekler, kimyasallar ve cam alanında yatırımları bulunuyor.

TÜRKİYE'NİN YUMUŞAK KARNI RUS TURİSTLER
Türkiye LNG gibi alternatiflere yönelerek enerjide Rusya’ya olan bağımlılığı artırırken Rus turistler Türkiye’nin yumuşak karnı olmaya devam ediyor. Rus turist sayısı 2016 yılında uçak krizinin ardından 866 bin kişiye kadar inmişti. İlişkilerin yeniden normalleşme sürecine girmesiyle Rus turist sayısı yeniden yükselişe geçerken, geçtiğimiz yıl Antalya’yı tercih eden 15 milyon 644 bin turistin 5 milyon 582 bin 763’ü Rusya’dan geldi. 2016’da 492 bin 349, 2017’de 3 milyon 796 bin 374, 2018’de 4 milyon 803 bin 860 Rus misafirin geldiği kentte, geçen yıl yüzde 16,21’lik büyümeyle Rusya pazarında tüm zamanların rekoru kırıldı. Rusya son üç yıldır en çok turist gönderen ülkeler sıralamasında ilk sırada yer alırken yılda 3-4 milyar dolara yakın gelir bırakıyor. Ancak bu durum İdlib gerginliği sebebiyle değişebilir. Koronavirüs sebebiyle Çin ve İran’dan gelen turist sayısının azalması beklenirken, buna Rusya’nın da eklenmesi en kötü senaryolardan biri olarak değerlendiriliyor. Ancak Türkiye koronavirüs dolayısıyla tatile gidilecek potansiyel ülkeler arasında gösteriliyor. Bu da Rus turistlerin oluşturduğu boşluğu Avrupalı turistlerin dolduracağı anlamına gelir ki, Rusya’nın olumsuz etkileri azaltılabilir.

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...