Lise tercihinin püf noktaları

İlköğretimde 8’inci sınıfı bitirip Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı (TEOG) sınavına giren çocuklar için çok önemli bir dönem başladı: Tercih.
Çocukların eğitim süreçlerinin bu döneminde belki de en önemli dönem bu aslında. Çünkü iyi bir lise, hedeflere ulaşmak için gerekli olan iyi bir üniversite için şart. Okul tercihi, alınan puan kadar önemli bu durumda... İşte dikkat edilecek noktalar:
OKUL TÜRÜ: Öncelikle özel-devlet ayrımı yapılmalı, öğrencinin ilgi ve yeteneğine uygun, gelecek beklentisini karşılayan okullar belirlenmeli. Fen lisesi, sosyal bilimler lisesi, meslek anadolu lisesi, imam hatip lisesi gibi... Sadece puanı yetiyor diye, hiç ilgi ve yeteneği yokken fen lisesi diye tutturmamak gerek.
UZAKLIK: Özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar için mesafe önemli. Okulun niteliği çok farklı değilse, çocuğu kilometrelerce uzaktaki bir okula servislerle göndermek, günün birkaç saatini yolda harcaması, çocuğun bitap düşmesi ile aynı anlama geliyor. Yakın okul, daha az yorulan, derslerine yoğunlaşan çocuk demek.
BAŞARI ORANI: Okulun daha önceki yıllarda üniversiteye yerleştirmedeki başarısına mutlaka bakın. Hangi dallarda yoğunlaştığı size iyi bir fikir verecektir. Kaç tıp, kaç hukuk, kaç mühendislik ve puanlarına mutlaka bakın.
EĞİTİM KADROSU: Sağlanan başarı varsa, o başarıda imzası olan kadroyu sorun. Öğretmen kadrosu korunmuş mu? Unutmayın, okulun adı değil, öğretmenleri kazandırır. Çocuğu anlayan, aileyle iyi iletişim kuran öğretmen, başarının anahtarıdır.
AİLELERİN GÖRÜŞÜ: O okulda okuyan ya da mezun olan çocuk tanıyorsanız çok şanslısınız. En iyi bilgiyi ondan alırsınız.
YABANCI DİL: Bir yabancı dil, günümüzün olmazsa olmazı. İkinci dil ise müthiş. Okulun yabancı dil eğitimindeki başarısı da tercihte önemli olmalı.
SOSYAL HAYAT: Eğitim sadece netlerle, akademik başarıyla sınırlı değil. Behlki de çocuğunuz futbol ya da basketbolda başarıdan başarıya koşacak, müthiş bir müzik yeteneği var hatta. Bunları ortaya çıkaracak bir okulu hiç kulak arkası etmeyin..

“Zeki olan hangi okulda olsa başarır”

Elbette zekâ ve çalışma azmi başarının anahtarı. Yoksa çiftçilik yaparken, koyun otlatırken ders çalışıp da TEOG birincileri arasına giren çocukların sırrını açıklamak mümkün olmazdı. Bununla birlikte ‘öğreten’ kişinin, daha iyisi için çabalayan çocukların olduğu bir okulla, amacı ‘dersin boş geçmesini sağlamaktan ibaret’ olan çocukların bulunduğu bir okul mutlaka aynı olmayacaktır.