Le Figaro'dan Türkiye'yi diplomasi övgüsü: Vazgeçilmez hale geldi

Fransa'nın ünlü gazetesi Le Figaro'da "Erdoğan’ın diplomasisi Türkiye’yi nasıl uluslararası sahnede vazgeçilmez konuma getirdi?" başlıklı bir makale yer aldı. Rusya-Ukrayna savaşındaki ara bulucu role değinen gazete, Türkiye'nin son dönemlerde gerçekleştirdiği 3 başarısına da dikkat çekti.
Dünya basını, Türkiye'nin dış politikada izlediği rolü haberleştirip okuyucularıyla paylaşmaya devam ediyor. Son olarak Alman basınında çıkan yazıda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş tehlikesini gördüğü ve arabuluculuk teklif ettiğini yazmıştı. Bir makale de Fransız medyasından geldi. Fransa'nın ünlü gazetesi Le Figaro, Cumhurbaşkanı Erdoğan önderliğinde Türk dış politikasının son dönemdeki aktif tutumunu, "Erdoğan’ın diplomasisi Türkiye’yi nasıl uluslararası sahnede vazgeçilmez konuma getirdi?" başlıklı bir yazıda ele aldı.
Gazete, Türkiye'nin son dönemlerde gerçekleştirdiği 3 başarısına dikkat çekti. "Türkiye, Ukrayna'daki savaşın ilk galibi olabilir mi?" ifadesine yer verilen yazıda, "Bu gerçek diplomatik başarı, dünyada 6. en geniş büyükelçilikler ağına sahip olan ve her şeyden önce daha barışçıl ve çok aktif bir Türk dış politikasını ortaya koymaktadır" değerlendirmesinde bulunuldu.
Daha birkaç yıl önce Batı dünyasında yapılan Recep Tayyip Erdoğan eleştirilerine değinilen yazıda, "Erdoğan, bugün kendisini bir barış yapıcı ve herkesle diyalog kuran biri olarak sunuyor" denildi.
Öte yandan gazete, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'la birlikte son dönemde gerçekleştirdiği 3 başarısına övgü dolu sözler yağdırdı.
1. BARIŞ GÖRÜŞMELERİNDE ÖNCÜ ROLDE
Türkiye'nin Rusya-Ukrayna savaşının sonlanması için barış görüşmelerine ev sahipliği yaptığı belirtilen yazıda, savaşan taraflar arasında ve Birleşmiş Milletler'in aracılığıyla yapılan bir anlaşma neticesinde temmuz ayı sonunda tahıl ihracatının yeniden başlamasını Türkiye'nin sağladığı kaydedildi.
Yazıda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın perşembe günü Ukrayna'da Vladimir Zelenskiy ile sıcak bir şekilde el sıkıştığı, bundan çok kısa bir süre önce de Rusya'da Vladimir Putin ile dört saatlik uzun bir görüşme gerçekleştirdiği aktarıldı.
Yazıda görüşlerine yer verilen IRIS düşünce kuruluşunun araştırma direktörü eski Büyükelçi Jean de Gliniasty, "Türkiye, Batı bloğunun bir parçası olmakla birlikte, ittifaklarını çeşitlendiriyor. Çıkarlarına ters olduğunda dahi sürekli diyalog halinde. Yürüttüğü güç dengesiyle hakimiyet kurmuş durumda. Artık herkes için gerekli ve herkes tarafından övülüyor. Türkiye çok kutupluluk virtüözü haline geldi" ifadelerini kullandı.
2. SORUMLULUKLARINI ÜSTLENİYOR
Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsünde Türkiye Uzmanı Dorothee Schmid ise Türk dış politikasına ilişkin "Sorumluluklarını geçmiştekinden daha iyi üstlenebilen, daha az maceracı bir şekilde, ara bulucu ve barış yapıcı rol oynamayı göze alabilen bu yeni politika, etkileyici bir ekonomik, askeri ve diplomatik yeniden konumlandırma üzerine kurulu" değerlendirmesinde bulundu.
Moskova'daki Fransız-Rus Gözlemevi Direktör Yardımcısı Igor Delanoe de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Putin'le ilişkilerini tamamen Ukrayna dosyasına kilitleyen Avrupalıların aksine, hassas konuları farklı bölümlerde ele alma kapasitesine sahip olduğunu kaydetti.
3. ULUSLARARASI ALANDA VAZGEÇİLEMEZ OLMASI
Le Figaro'daki yazıda, Türkiye ile İsrail arasında yıllar süren dargınlığın ardından ilişkilerin yeniden kurulduğu aktarılarak, Türkiye'nin aynı zamanda İran, Libya, Suriye ya da Ukrayna söz konusu olduğunda sık sık görüşülebilir ve çoğu zaman da vazgeçilmez bir ülke haline geldiği ifade edildi.
"Topyekûn normalleşme diplomasisinin meyvesini verdiğine" işaret edilen yazıda, Erdoğan'ın Türkiye ile Ermenistan'ın normalleşme sürecine ilişkin girişimde bulunduğu da aktarıldı. Yazıda, "Yaklaşık 30 yıldır müşterek sınırları kapalı olan iki ülke, son aylarda normalleşmeye yönelik adımları artırdı. Ermeni tarafında Türk ürünlerine uygulanan ambargo kaldırıldı ve yeni diyalog için özel elçiler atanıyor" denildi.
Yazıda şu ifadeler yer aldı:
"Erdoğan, Türkiye'yi özellikle gaz açısından Batı ve Rusya arasında merkezi bir platform olarak inşa ediyor çünkü Ukrayna'nın müttefikleri tarafından uygulanan ekonomik yaptırımların hiçbirini uygulamıyor. Erdoğan ve Putin'in 5 Ağustos'ta Soçi'de yaptıkları görüşmede, bugüne kadarki 'dostluğun' son işareti olarak iki ülke arasındaki 'ticari ilişkilerin güçlendirileceği' açıklandı."
"MEYVE VERİP VERMEYECEĞİNİ GÖRECEĞİZ"
Türkiye'nin Arap ülkeleriyle de yeniden normalleşme sürecine girdiğine değinilen yazıda, "Türkiye'nin özellikle Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan ile doğu kanadında olmak üzere tüm çevresiyle ilişkileri normalleştirmesi bir başarıdır. Bu dış politikanın Türkiye için şu andaki en önemli konularda, yani Suriye ve Ukrayna'da gerçekten meyve verip vermeyeceğini göreceğiz" yorumuna yer verildi.