İsrail, bölgeyi ateşe atıyor: 5 cepheden savaş açılabilir

Filistin Halk Kongresi Genel Sekreterliği Üyesi, araştırmacı-aktivist Muin Naim “İsrail’in son günlerde başlattığı saldırılar, bölgeyi büyük bir savaşa sürükleyebilir” dedi.
YILMAZ BİLGEN'İN HABERİ - İsrail işgal yönetiminin Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’da estirdiği terör devam ediyor. Sabah namazı için Mescid’e girmek isteyen Müslümanlara saldıran İsrail güvenlik güçleri aynı tahriki cuma namazı içinde devam ettirdi. Olaylar esnasında birçok Filistinli gözaltına alındı ve bazıları ise yaralandı. Gazze Şeridi’nde 30’dan fazla noktayı bombalayan İsrail uçakları, El Durra Çocuk Hastanesi dâhil onlarca ev ve binayı vurdu. Bombardımanlarda bazıları ağır olmak üzere çok sayıda Gazzeli yaralandı. İsrail uçakları Gazze ile birlikte Mısır, Lübnan, Suriye ve Ürdün arazilerini de hedef aldı.
FATURASI AĞIR OLUR
Filistin Halk Kongresi Genel Sekreterliği Üyesi, araştırmacı-aktivist Muin Naim, olayların kapsamlı bir savaşa evrilme potansiyeli taşıdığına vurgu yaptı. Naim “İsrail tahriklerine devam etmesi durumunda 5 ayrı cepheden açılacak savaş gerçeği ile yüzleşecek. Gazze’den açılacak cepheye Batı Şeria, Kırk Sekiz bölgesi, Lübnan ve Golan eklenecek. Netanyahu’nun Aksa üzerinden yeni bir savaş çıkarma hevesi tüm denklemi değiştirir. Gelişen olaylar Mısır ve Ürdün’ü de kaçınılmaz bir biçimde kavganın içerisine çeker. İsrail ordusu, Netanyahu’nun içerideki tepkileri giderme adına giriştiği çılgınlığın faturasının ağır olacağını biliyor. Üstelik ABD, AB, Ürdün, Türkiye başta olmak üzere dünyanın son olaylara karşı sergilediği tavır ‘bu şımarıklığı bitirin’ şeklinde oldu. Bununla birlikte devam eden iç karmaşanın orduya sıçraması, olayların durulmaması da siyonist idare açısından büyük risk olarak görülüyor. Trump sonrası âdeta ABD’nin işgal valisi gibi davranan Kushner’in gidişi ile diplomasi ve siyaset alanında ciddi anlamda güç kaybettiler. ABD-Çin çekişmesi ve Ukrayna savaşı Orta Doğu denklemini de önemli oranda etkiledi. İsrail bir yandan tahrik dozunu artırırken diğer yandan çıkaracağı savaşı kaybetme korkusunu da yaşıyor” ifadelerini kullandı.
HEDEF, KİTLESEL SÜRGÜN
İsrail şımarıklığının tolere edilebilir olmaktan çıktığını hatırlatan Muin Naim “Bu noktada Türkiye’nin tavrı kritik önem taşıyor. Ankara’dan yükselen güçlü tepki İsrail açısından çok önemliydi. O kışkırtıcı üslup ve küstah tehditler yerini bir anda daha farklı bir tavra terk etti. Müslümanların ilk kıblesi olan kutsal mescidimize yönelik tahrik ve baskınları Netanyahu bizzat kendisi sevk ve idare ediyor. Bu konuda iki aşırılık yanlısı bakanı doğrudan görevlendirdi. Savunma Bakanı Yiselel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir tahrikin her aşamasında var olan isimler. Bu iki isim yeni ve kitlesel sürgün fikrinin de en ateşli savunucuları. Kudüs başta olmak üzere tüm Filistinlilerin Ürdün’e sürülmesini savunuyorlar. Hatta bu amaç için Netanyahu’nun da onayı ile yeni bir silahlı birim kurdular. Bu birimin görevi Fislitinlileri yerlerinden sürme ve tahriki daha geniş alana yaymak. Devlet içerisinde bir çete yapılanması bu. İbrahim Mescidi’ni elimizden bunlar aldı. Şu an mescidin yüzde 80’i Yahudilere ait. Orada müzikli ayinler yapıp evlilik törenleri düzenliyorlar. Bizim girmemiz çıkmamız yasak. Mescid-i Aksa’yı da aynı yöntemlerle ele geçirmek istiyorlar. Alan ve zaman olarak önce vakit namazları dışında tüm ziyaret ve ibadetleri yasaklayacaklar. Ardından ezan dâhil tüm giriş çıkışlar da Müslümanlara kapatılacak. Aksa’nın çevresini askerî kışlaya çevirip orayı Yahudi kalesine dönüştürecekler. Bu projenin başında işte bu iki fanatik Yahudi bakan var” beyanında bulundu.
BU VİDEO DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR