Iraklı Romanlar: "Devlet ve toplum bize ayrımcılık yapıyor"

Düzenleyen: / Kaynak: Anadolu Ajansı
- Güncelleme:
Iraklı Romanlar: "Devlet ve toplum bize ayrımcılık yapıyor"

Dünya Haberleri  / Anadolu Ajansı

Irak'ta yaşayan Romanlar devletin kendilerine ayrımcılık uyguladığını dile getiriyor. Iraklı Romanların sesini duyuran aktivist Menar ez-Zubaydi, "Romanlar, Irak vatandaşlığına sahip ancak resmi kurumlarda kimlik bilgileri tarandığında 'istisna' kelimesi çıkıyor. Bu onların aslında birinci sınıf vatandaş olmadıklarının ifadesi gibi. Bu durum onlar için psikolojik ve toplumsal sorunlar oluşturuyor" diyor.

Irak'ın Kadisiye (Divaniye) vilayetindeki 85 hanede ve 518 nüfuslu Ez-Zuhur (Çiçekler) Köyü'nde yaşamlarını sürdüren Iraklı Romanlar, günlük hayatta yaşadıkları zorlukları anlattılar. 

Devlet ve toplum tarafından ayrımcılığa uğradıklarını belirten Romanlar, en temel hizmetlerden mahrum bırakıldıklarını ve iş imkanı bulamadıklarını dile getiriyor.

Iraklı Romanlar: "Devlet ve toplum bize ayrımcılık yapıyor"

ÇOCUKLAR OKULA GİDEMİYOR 

Ez-Zuhur Köyü'nde yaşayan Romanlar, günlük yaşamlarında karşılaştıkları zorlukları anlatarak, alışveriş yaparken dahi esnafın kendilerine satış yapmak istemediğini ve çocuklarını okula kaydettiremediklerini belirtiyor.

"DEVLET BİZE AYRIMCILIK YAPIYOR"

Irak'ta izole bir hayata mahkum edildiklerini söyleyen "Romanlar" ya da yerel dilde anıldığı şekliyle "Gacerler", devleti ve toplumu kendilerine karşı "ayrımcılık yapmakla" suçluyor. 

Köyleri defalarca saldırıya uğrayan ve temel hizmetlerden yoksun bırakılan Romanlar, su ve elektrik gibi en temel ihtiyaçlarının karşılanmadığını, çöplerin toplanmadığını ve devlet hastanelerinin kendilerine hizmet sunmadığını ifade ediyor.

İran-Irak Savaşı'nda vatanlarını savunduklarını ve DEAŞ'a karşı mücadele ettiklerini belirten Romanlar, askerlik hizmetlerine rağmen "Roman oldukları" gerekçesiyle emekli maaşı alamadıklarını söylüyor.

Iraklı Romanlar: "Devlet ve toplum bize ayrımcılık yapıyor"

"RESMİ KURUMLARDA "İSTİSNA" KATEGORİSİNDELER"

Divaniye'de yaşayan aktivist Menar ez-Zubeydi, Romanların birçok hükümet döneminde ihmal edildiğini ve etnik ayrımcılığa maruz kaldıklarını belirtiyor. Zubaydi, Romanların Irak'ta birçok bölgede dağınık bir şekilde yaşadıklarını ve resmi kurumlarda kimlik taramalarında "istisna" kategorisine alındıklarını vurguluyor.

Romanların, Divaniye'nin yanı sıra Basra, Diyala, ve Musul olmak üzere Irak'ta dağınık bir coğrafyada yaşadıklarını aktaran Zubaydi, şunları kaydetti:

"Romanlar, Irak vatandaşlığına sahip ancak resmi kurumlarda kimlik bilgileri tarandığında 'istisna' kelimesi çıkıyor. Bu onların aslında birinci sınıf vatandaş olmadıklarının ifadesi gibi. Bu durum onlar için psikolojik ve toplumsal sorunlar oluşturuyor."

Iraklı Romanlar: "Devlet ve toplum bize ayrımcılık yapıyor"

'ROMANLAR DA İNSANDIR' KAMPANYASI 

Iraklı aktivist, "Romanlar da insandır" adlı kampanya başlattığını ifade ederek, "Ben, insani yardım projeleriyle onlarla yakınlık kurup hayatlarına dokunarak, soyutlandıkları algısını kırmaya ve toplum içine karışmalarını sağlamaya çalışıyorum." diye konuştu.

"EĞLENCELERİ HOŞ KARŞILANMIYOR"

Irak toplumunun Romanları dışladığını ve reddettiğini dile getiren Zubeydi, bunun nedenleri ise şöyle anlattı:

"Irak'ta toplum, Romanları, geçmişte halk arasında yapılan bazı eğlencelerde şarkı söyleyip dans ettikleri gerekçesiyle yaftalıyor ve dışlıyor. Romanlar, o dönem bu gibi eğlence öğelerini geçim kaynağı ve bir tür halk sanatı icrası olarak görüyordu. Ancak toplumun kamuya açık alanlarda hoş karşılamadığı müzik ve dans içeren eğlenceler, sadece Romanlara özgü değildi. Romanlar dışında da bu eğlencelerde yer alan kesimler elbette mevcuttu.

Buna rağmen Romanlar hem hükümet hem de toplum tarafından çeşitli baskı ve ayrımcılığa maruz kalıyor. Bu bireyler, dışlanma psikolojisiyle hastane ve okul gibi ihtiyaçlarını dahi dile getirmekten çekiniyor. Bu insanlarda 'her türlü isteğimiz sadece Roman olduğumuz için reddedilebilir' korkusu hakim."

Iraklı Romanlar: "Devlet ve toplum bize ayrımcılık yapıyor"

"SAVAŞTA VATAN SAVUNMASINDA YER ALDIK"

Zuhur Köyü sakinlerinden Hayri Ebu Mansur, devlet tarafından ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüklerini söyledi.

Ebu Mansur, "Bu köyde yaşayanların hepsi Iraklıdır ve Irak vatandaşlığı kimliği ve pasaportuna sahiptir. DEAŞ'a karşı cihat çağrısını yerine getirdik ve gençlerimizin bir kısmı savaşta yaralandı, bir kısmı şehit oldu. Bizler Iraklıyız ancak ne hükümet ne de toplum bizi Iraklı olarak kabul ediyor. İran- Irak Savaşı'nda vatan savunmasında yer aldık. Ben, savunma sanayide askerlik yaptım ama bana emekli maaşı verilmedi" ifadelerini kullandı.

Iraklı Romanlar: "Devlet ve toplum bize ayrımcılık yapıyor"

"EMLAK EDİNME HAKKIMIZ YOK"

Zuhur Köyü Muhtarı Seyyid Faris, köyde 85 aileye mensup 518 kişinin yaşadığını ve köy dışında hiçbir yerde emlak edinme hakkına sahip olmadıklarını kaydetti.

Köy sakinlerinden kocasını kaybetmiş Um Mutaz da derme çatma bir evde 5 çocuğuyla birlikte yaşadıklarını, erkek çocuklarının toplum tarafından dışlandıkları için iş bulamadıklarını, kimliklerini gizleyerek kağıt mendil sattıklarını söyledi.

Bir diğer köy sakini 85 yaşındaki Ferid Selman da şeker ve kalp hastalığıyla boğuştuğunu ancak hastanelerin kendisini tedavi etmediğini dile getirdi.

Irak kimliği ve askerlik hizmet belgesini gösteren Selman, "1953-1954 yıllarında yedek subay olarak askerlik hizmetimi yaptım. Hastayım tedavi olamıyorum. Bizi, 'siz çingenesiniz' deyip kapıdan kovuyorlar. Köyümüze su verilmiyor. Su tankerleriyle getirdikleri tuzlu suyu bize parayla satıyorlar." diye konuştu.

Iraklı Romanlar: "Devlet ve toplum bize ayrımcılık yapıyor"

"ROMAN OLDUĞUM İÇİN MAAŞ ALAMADIM"

Zuhur Köyü sakini Hacı Ebu Muhammed de İran-Irak Savaşı'nda 8 yıl askerlik hizmeti yaptığını ancak "Roman olduğu için" maaş alamadığını söyledi.

Yaşlı adam, derme çatma evinin bir köşesinde açtığı dükkanda oyuncak, bisküvi ve cips gibi ürünler satarak ailesini geçindirmeye çalıştığını anlattı.

Iraklı Romanlar: "Devlet ve toplum bize ayrımcılık yapıyor"

"ÇOCUKLAR DİLENCİLİK YAPMAK ZORUNDA KALIYOR"

Irak Eğitim Bakanlığı ise Roman çocukların kayıtlarının yapılmadığı iddialarına yanıt vererek, özel bir okul çatısı altında toplama projesini değerlendirdiklerini ifade ediyor. Ancak, Roman aktivistler bu durumu, çocukları diğer okullara nakledildiği ve öğretmenlerin toplum baskısından çekindiği şeklinde yorumluyor.

Akademisyen Dr. Galib el-Kaabi, Romanların uzun yıllar önce Irak'a gelip yerleştiklerini ve işsizlik nedeniyle dilencilik yapmak zorunda kaldıklarını belirtiyor. Kaabi, Romanların toplumla daha iyi ilişki kurabilmeleri için okul ve hastane gibi alanlar yapılması gerektiğini vurguluyor.

 

Düzenleyen:  - Dünya
Kaynak: Anadolu Ajansı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...