Batı Türkiye'yi neden hedefe koydu? 'Türkiye Yüzyılı' hazımsızlığı

Türkiye savunma sanayii, hammadde ve enerjide dışa bağımlılığı bitirme ve kendi kendine yetebilen bir ülke olma yolunda önemli mesafe kat etti. Bu durumdan rahatsızlığını açıkça belli eden ABD ve Avrupa, seçim sürecindeki algı operasyonlarıyla ülkemizi siyasi bir çıkmazın içine sürüklemek istiyor. Peki, bununla neyi amaçlıyorlar? Bu seçimden nasıl bir beklentileri var? Nasıl bir Türkiye istiyorlar?
Türkiye’nin sahadaki kararlı duruşu, enerjide ve savunma sanayiinde dışa bağımlılığımızın gittikçe azalması, Azerbaycan’a Karabağ'da verilen destek, terörle mücadele... Bulunduğumuz coğrafyada güçlü ve barış yanlısı bir Türkiye istemiyorlar.
Erdoğan'ın başbakanlık döneminde Fransa’da Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde eli cebinde yaptığı tarihi konuşmayı ya da Birleşmiş Milletler’de 'dünya beşten büyüktür' çıkışını hatırlarsınız...
TÜRKİYE'NİN OYUN KURAN STRATEJİSİ ANLAŞMALARI BOZUYORDU
Daha geçtiğimiz gün Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması 2 ay daha uzatılmış 28,9 milyon ton tahıl uluslararası pazarlara ulaştırılmıştı. Türkiye'nin dış politikada boyun eğmeyen hatta oyun kuran bir strateji benimsemesi karanlık odalarda yapılan anlaşmaları bozuyordu. Avrupa Birliği üyesi ülkeler, Libya ile yapılan deniz yetki anlaşmasını iptal etmek için yoğun çaba harcadı, Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin haklarına el koymanın peşine düştü.
Tabii bir de savunma sanayii projeleri var. Türk savunma sanayiinin geliştirdiği insansız hava araçları (İHA) ile silahlı insansız hava araçları (SİHA) dünya genelinde büyük ilgi görüyor.
TSK'NIN İHTİYACININ YÜZDE 80'İNİ KARŞILIYOR
Şu ana kadar yapılan çalışmalar sonucunda projeler sayesinde TSK'nın ihtiyacının yüzde 80'ini karşılar hale gelindi. Terör ülkemizde neredeyse bitti. Sınır ötesi operasyonlarda kullanılan bu ürünler sayesinde sınır güvenliğimiz de sağlanacak.
KAAN'ımız, ANKA-3'ümüz, AKINCI'mız, Bayraktar TB2 ve TB32ümüz... Türkiye bütün bu platformlarla hatta daha fazlasıyla dünya genelinde savunma alanında kendi kendine yetebilen ülkeler arasına girdi.
Gabar'daki petrol, Filyos'taki doğalgazla, Eskişehir'deki nadir toprak elementi tesisiyle enerjide ve hammadde de bağımsızlığı yakaladık. Hatta dünyanın kapısını çaldığı bir ülke olduk.
BATI'NIN ÇIKARLARINA DİRENEN ÜLKE HALİNE GELDİ
Türkiye artık bulunduğu bölgede Batı'nın karakol bekçiliğini bırakarak savunma, güvenlik ve dış politika gibi meselelerde ülke çıkarlarından taviz vermeyen ve terörle mücadelede sınır ötesinde dahi geri adım atmayan bir konuma gelmiştir. Dolayısıyla Türkiye küresel güç projeksiyonuna sahip olan etkili bir bölgesel güç olarak gerekirse Batı'nın çıkarlarına karşı kuvvet çarpan konumuyla direnen bir ülke haline gelmiştir.
Türkiye düşmanlıklarını Erdoğan üzerinden perdelemeye çalışan Batı'nın amacı ise artık kendi ayakları üzerinde duran ve gittikçe güçlenen Türkiye'nin yeniden Batı ittifakının edilgin ve işbirlikçi bir hizmetçisi konumuna dönmesini sağlamaktır...